sürpriz :)
kurguyu tamamen unuttuğumdan bölümü yazarken zorlandım, senaryodan kopuk bir olay varsa özür dilerim
ve eğer bu bölümü okumak isteyen varsa eskiye dönüp olayları bi' hatırlamasını da tavsiye ederim
1,5 sene sonra yeniden :) iyi okumalar
_Yeni bir sayfaya gerek yok, şu anki henüz bomboş Meleğim...
~
Kahveyi ocakta unutmuştum.
Artık bu gibi olaylardan dolayı kendime kızamıyordum bile, Meleğim etrafımdayken yerinden uçan aklımı kabullenmiştim, üstelik tavanda asılı kalan krepten sonra kahve yakmak basit bile kalıyordu.
"Bir gün kendimizi yakacağız." diyerek mutfağa giriş yapan meleğime döndüm, alt dudağı hâlâ kızarıktı, sert davranmış olmalıydım.
"Seninle yanmak mı?" Gözlerimi kısıp düşünüyormuşçasına birkaç saniye bekledim. "Kulağa güzel geliyor." diyerek eklediğimde bir yandan da yanmış cezveyi bırakıp yenisini hazırlıyordum kahvenin.
Dediklerime gülmekle yetinip yemek masasının bir sandalyesine oturdu sakince, morali yerindeydi ama düşünceli duruyordu.
"Jungkook-" diyerek lafa girmişti ki salondan yankılanan telefon sesi bölü onu. Benim zil sesim böyle olmadığından anlamıştım meleğimin telefonunun çaldığını, yerinden ayaklanıp salona doğru ilerlemeye başladığında yeniden ocağa koydum kahveyi.
Bir daha yanarsa Tanrı şahidim daha da kahve içmeyecektim.
Ocağın başında beklemeye başladığımda meleğimin sesini duymaya çalıştım fakat nafile, oldukça sessiz konuşuyor olmalıydı.
Bir veya iki dakikalık bekleyişin ardından yeniden girdi mutfağa, ben ise pür dikkat kahveyi dikizlerken bir yandan ona bakıyordum merakla.
"Kimmiş?" diye sorarken farketmiştim yüzündeki huzursuz ifadeyi, alt dudağını dişledi gergince.
"Jennie." diyerek kısa bir cevap vermeyi seçtiğinde kaşlarım çatıldı, bu isimi duymak rahatsız etmişti beni.
Jennie ve Jisoo... Bugünden sonra baştan aşağı nefret beslediğim nadir kişilerdendi. Reşit ve kendi kararlarını verebilecek akla sahip bir kızı aşk konusunda baskılamak, manipüle etmek, yalan söylemesine sebep olmak ve onu berbat hâle dönüştürecek kadar ağlatmak nereden bakılırsa bakılsın çok çirkin şeylerdi.
Jennie ve Jisoo ise bunun âlâsını yapmışlardı, üstelik utanmadan meleğimi korumak için yaptıklarını iddia ediyorlardı.
Onlara yanıldıklarını çok kısa bir zamanda gösterecektim. Park Chaeyoung'un hayatının merkezinde olan, en güvenli yeri ve ölene dek gidemeyeceği tek mekan benim yanımdı, onun geleceği bendim.
Benim geleceğim O'ydu.
"Ne diyor?" derken stabil tutmaya çalıştım sesimi, sakin olmalıydım. "Eve gelmemi istiyor, aslında istemekten çok emrediyor." Unutun bu dediğimi, sakin olmak sikimde değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ella Es Solo Mia || roségguk
Hayran KurguObsesif Kompulsif Bozukluğu olan Jeon Jungkook ve onun Rosé'ye olan saplantılı aşkı. 310821 「written by eosselini」