0.8

146 16 24
                                    

Sürpriz bölüm geldi mi ne? Wuhuuuuuu :D

_______________

Bilinmeyen numara' nın dilinden:

Sabahın erken saatine kurduğum alarmı hızla kapattım ve başımı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Uykum vardı hala daha ama bir an önce evden çıkmalıydım. Yüzümü yıkadım ve odama geri dönüp elime geçen ilk kot pantalonumu giydim. Beyaz t-shirtümden kolumu çıkartırken bir yandan da ayakkabılarımı giyiyordum. Annemin arkamdan söylenmelerini umursamayarak yol almaya başladım.

Bugün Başak ve arkadaşları lunaparka gidecekti ve onları kaçırmamak için olabildiğince acele etmeliydim. Adımlarım hepten büyürken telefonumun çalmasıyla yavaşladım. Arayan Utku' ydu. Tereddüt etmeden açtım.

"Hayırdır biladerim hızlı hızlı yürüyorsunuz yine."

Aynı mahallede oturduğumuz için beni görmüş olmalıydı.

" Başak ve arkadaşları lunaparka gidiyor ya bugün. Bahsetmiştim sana."

Başını camdan çıkarıp el salladığında Utku' nun evinin önünde olduğumu anlamıştım. Kahakaha atarak konuşuyordu ve biraz da imalıydı.

" Neden haber vermiyorsun oğlum. Tek başına ne yapacaksın orada. Bekle hazırlanıyorum."

" Acele et beklemem giderim."

" Ne yapayım pijamayla mı geleyim yanına" güldüm. Sesime ciddiyet vermeye çalışırken devam ettim.

" İnan bana hızlı olacaksa ona bile tamamım"

Bana anlam veremeyerek baktı ve camı kapattı. Sırtımı arkamda duran evin duvarına yaslayıp kollarımı bağlayarak beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra yalpalayarak yanıma geldi. Ayakkabılarını giymeyi tam tamamlayamamış olduğu için yanımda durup çöktü.

İşini hallettikten sonra başıma çarpı şeklinde yapıştırdığım yara bandına bakarak kaşlarını çattı " Oğlum yine mi kafanı vurdun bir yerlere. Şu bisikletten ne zaman vaz geçeceksin?"

Elimi itiraz edercesine kaldırdım. " Bırakamıyorum Utku. Bağımlılık gibi bir şey. Düştükçe daha çok hırs yapıyorum." Ardından gözlerini üstümde gezdirdi ve sesi bıkmış bir hal aldı. " şu yırtık modasıda sana yaradı. Her kıyafetinde bir yırtık var. Annene de zorluk çıkmıyor hem" kahkaha attım. Haklıydı. Moda olmasa da çokta umurumda değildi.

Adımlarımı biraz daha hızlandırarak yürümeye devam ettim. Saate baktığımda daha sabah sularıydı. Ama ne zaman geleceklerini bilmediğim için erken varma peşindeydim. Utku arkamdan söylene söylene geliyorken sırıttım. Neyseki varmıştık.

Yeşillik bir alandaki ağacın altına uzandım ve beklemeye başladım. Utku da yanıma gelince etrafı seyretmeye başladık. Arada bir giriş kapısını kontrol ediyordum.

Biraz sonra kapıdan içeri girdiklerinde kalbim tarif edilemez bir hızda atmaya başladı. Gözlerim heyecandan büyürken Başak' la göz göze geldim.

Bana küçük bir gülümsemeyle el salladı. Ben ise ne yapacağımı bilemeden öylece ona bakıyordum. şaşkınlığım ve heyecanım her yerimi ele geçirirken o çoktan önüne dönmüştü bile. Korkuyla Utku' ya baktığımda o yandan bir şekilde sırıtıyordu.

Omuzlarımdan tutup beni sarstığında anca kendime gelmiştim. İçimden 'ya benim bilinmeyen numara olduğumu anladıysa' diye geçirdim. 'Ama bilseydi bana böyle davranması mümkün değil' dedim ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Utku bana boş gözlerle bakarken sorun yok anlamında elimi salladım. " Eee daha ne kadar oturacağız?" Kalktım ve üstümü silktim. Utku' ya hak verip yürümeye başladım. Başak arkadaşlarıyla bir kaç jeton alınca onlar gibi bizde aldık. Aralarında geçen bazı konuşmalardan sonra atıcılık bölümüne gittiler.

Tam arkalarından Utku 'da gidecekti ki kolundan tutup durdurdum " Arkalarından gidemeyiz sence de bu tuhaf olmaz mıydı?" Başıyla beni onayladıktan sonra kafasını geriye atıp sordu " Peki böyle dikilecek miyiz? Bir şeyler yesek bari" katıldığımı belirten birkaç ses çıkardıktan sonra birkaç atıştırmalık alıp beklemeye başladık.

Cidden Utku' nun niçin benimle geldiği hakkında en ufak bir bilgim bile yoktu " Neden benimle geldin lan? çıkarın mı var?" Omuz silkti " Annem bahar temizliğine girişti yine. İnan bana bir yere değmemek için duvara tırmanmaktan iyidir." Güldüm. Annesi temizliğe takıntılı olduğu için her şey yaşanabilirdi. 

Kağan' ın nidaları konuşmamızı bölünce sustuk. Roller coastera binmek için adımladıklarında biz de arkalarından gittik. Jetonu verip yerime geçtikten sonra heyecanla nefesimi verdim.

_______________

Barış kağan' ı sırtına aldıktan sonra biz de kalktık. Elime telefonumu alıp ona mesaj yazdım

Bilinmeyen numara: Lunaparka gelmişsiniz. Eğleniyor musun bari?

Bilinmeyen numara: Kağan' ın bu kadar korkacağını siz de bilmiyordunuz herhalde. Resmen yürüyemiyor. iyidir umarım

  Bir banka geçip oturduğumuzda gözlerim Başak' ı aradı. Ama nedense arkadaşları önden giderken o bulunduğu yerde durup çantasından bir hediye paketi çıkardı.

Kağıta bir şeyler yazdıktan sonra imalı bir şekilde bakarak tam yanımdaki banka hediye paketini bıraktı. Tam yanıma bıraktı ama beni fark etmemişti bile.

Başımı silkelenir gibi sallayıp Başak' ın gittiğinden emin oldum. Elimi uzatıp paketi aldığımda açmak için zamanım olmadığını anladım. Korku tüneline biniyorlardı çünkü.

Arkalarından binmek için Utku' yu sürüklemeye başladım. Bir kaç zorlamadan sonra kendisi gelmeye başladı " inadı bırakmıyorsun ki. Kabul etmekten başka çare yok" Omuz silktim.

Tren hareket etmeye başlarken kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Fakat bu ne heyecandan ne de korkudandı. Sebebi tamamen Başak' tı. Onda olmak istediğim, hayranlık duyduğum, sevdiğim hatta kıskandığım şeyler var. Hiç bir kız için kendimde böyle duygular barındıracağımı sanmazdım.


Şimdi tam önümde duruyordu işte. Hem bu kadar yakın olması hem de değememem üzüyordu beni. Burnumu başına biraz yaklaştırdım. Nasıl da güzel kokuyordu. Utku yaptığımı görmüş olmalı ki beni dürtüp gülümsedi. 

Korku tünelinde inince istemsiz bir şekilde ellerim klavyenin üstünde gezdi.

Bilinmeyen numara: Arkanda oturuyordum. Saçların öylesine güzel kokuyordu ki.

Kıvırcık: Yok artık!


______________

Bölüm nasıldı?
Nasıldı bölüm?
Utku' yu sevdiniz mi? Ben çok sevdim :)

Favori karakteriniz kim?

KARMAŞIK | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin