Medya: Murphy
_______________
Gülümseyerek mesajı okuduktan sonra cebime attım ve olduğum yerde takılı kaldım. Bir yandan da düşünüyordum, bana nerede mesaj attığını. Gittiğimiz yerleri aklımdan geçirdim. Sınıfta, kantinde ya da koridorda atmış olmalıydı. Ama mesaj kantinden çıktıktan sonra gelmişti. Koridorda atabilmiş olmasını düşündüm. Zil çaldığı için koridor olabildiğince doluydu.
Bilinmeyen numara beni görmüş olsa bile ben onu görmemiş olabilirdim. Ani bir refleks ile elimi kalbime götürdüm ve bir süre bekledim. Kalbim neden bu kadar hızlı atıyordu ki? Düşünceme gülümsedim ve başımı iki yana salladım.
" Başak? Nasılsın?" Birden yerimde irkilip arkamı döndüm. Bana gülümseyerek bakan Tuna ile karşılaştım. Okulumuzun dersler konusunda önde gelenlerinden biriydi. Buna rağmen hiçbir zaman kendini tamamen derslerine vererek sosyal hayatını boşlamazdı. Onu tanıdığım süre zarfı boyunca belirli bir arkadaş grubu vardı ve onlarla takılırdı.
" Başak? Nasılsın demiştim ama sanırım yanlış zamanlama yaptım. " Başımı hayır anlamında salladım " Yok aklımda bir şey vardı da. İyiyim sen?" Üstünde basketbol forması vardı. Anladığım kadarıyla antrenmana gidiyordu. Bana gülümsedikten sonra tam bir şey söyleyecekti ki Barış' ın gelmesiyle sustu. " Bende iyiyim sağol." İkisi de bana baş selamı verip yanımdan ayrıldılar. Ben de daha fazla oyalanmadan sınıfa girdim.
Cemre' ye baktığımda siniri geçmişti. O insanların söylediklerine çok takan ve bu yüzden çok çabuk sinirlenebilen biriydi. Biz böyle zamanlarda onu yalnız bırakmayı tercih ederdik. Kendi kendini sakinleştirmeyi çok iyi bilen biriydi çünkü.
________________
Son dersin bitimiyle kendimi sınıftan dışarı attım ve arabaya bindim. Murat abiyle aramızda geçen üç beş güzel sohbetin ardından eve girdim ve seslendim fakat geri dönüş alamamıştım. Anladığım kadarıyla annem henüz işten gelmemişti. Ben de odama çıkıp üstüme eşofman takımımı giydim. Kendime atıştırmalık bir şeyler alıp geri döndüm. Getirdiklerimi yerken dolabımın yanındaki kap gözüme takıldı. Murphy' e en son sabah mama koymuştum.
Ortalıkta görünmediği için elimdeki mama kabını sallayıp seslendim " Murphy mama! " Ne zaman böyle seslensek koşa koşa yanımıza gelirdi. Birkaç kez daha seslendim ama ortalıkta görünmüyordu. Kaşlarımı anlam vermeye çalışarak çattım. Belki duymamıştır diye düşündüm. Oturma odasına, mutfağa ve evin diğer yerlerini de iyice gezdikten sonra bahçeye çıktım. Arada bahçede gezer sonra geri dönerdi " Murphy! "
Art arda seslenmelerimin cevabı yoktu. Az ileride oturan Murat abinin yanına koştum. " Murphy' i gördün mü? " Hayır anlamında başını salladı. İyiden iyiye endişeleniyordum. Murphy ben on yaşımdan beri benimle beraberdi ve birlikte büyümüştük.
Genç bir köpek değildi. Yedi yaşındaydı. Aslında tam olarak bundan korkuyordum. Eskisi kadar hızlı koşamıyordu ve eğerki başına bir şey gelirse kendini kurtaramayabilirdi. Kaşlarını havaya kaldırıp konuştu." İstersen beraber bir çevreyi arayalım. Olur mu?"
Başımı onaylar bir biçimde salladım. Odamdan mamasını aldıktan sonra yürümeye başladık bir yandan da sesniyorduk " Murphy mama! " aynı şekilde murat abi de sesleniyordu. Başına bir şey gelmesi beni çok korkutuyordu. Annem endişelenmesin diye aramamıştım ama onun yanında olabilirdi. Telefonumdan numarasını bulup aradım
" Alo anne murphy yanında mı? "
" Hayır değıl kızım. Bir şey mi oldu? "
" Anne murphy evde ya da bahçede değil şimdi murat abiyle etrafı arıyoruz. Belki senin yanındadır diye düşünmüştüm. " hızlı ve nefes almadan konuşuyordum. Kaybolmuş olma ihtimali beni fazla endişelendiriyordu.
" Az sonra çıkacağım. Ben gelirken de bakınırım. Başak sakin ol öncelikle. Belki de dönmüştür bile." onaylayan mırıltılar çıkarıp burnumu çektim. Ben ne ara ağlamaya başlamıştım böyle. Elimin tersiyle yanağımı silip buğulu gözlerimle bir numara daha çevirdim.
Birkaç çalıştan sonra telefon açıldı " Alo? " sesi uykulu geliyordu. Rahatsız etmenin verdiği bir mahçuplukla konuştum " Ben seni sonra ararım istersen. "
" Başak ağladın mı sen? " artık sesi daha ayılmış ve meraklı geliyordu.İnanacağını sanmıyordum ama yine de hayır dedim. Sesi düz ve cevap bekler tonda çıktı " Sesinin cızırtılı ve mutsuz gelmesine bakacak olursak istatistikler ağladığını gösteriyor. Ne oldu?" Pes ederek ağladığımı kabullendim.
Hoş saklamanın da bir manası yoktu ya " kağan, murphy 'nin nerede olduğunu bilmiyorum aramaya başladık. Senin yanında olabilir mi? " Kağan ile evlerimiz hemen hemen aynı yerdeydi ve orada olma ihtimali çok yüksekti. " Bir dakika " bir süre telefonda bekledim, sanırım odaları geziyordu. Az sonra cevap verdi " Etrafa baktım ama görünürde yok. Ben Barış ve Cemre' ye de söylerim beraber bakarız " teşekkür edip telefonu kapattım.
Evden bayağı uzaklaşmıştık ama ses yoktu. Elimle yanağımdan düşen göz yaşlarımı silerken korna sesiyle irkildim. Annem bize gülümseyince ben de zoraki bir gülümseme kondurdum yüzüme.
Arabaya binmemizi işaret ettiği zaman yerlerimize geçtik " Kızım neden ağladın bu kadar. Bak olmadı afişler bastırırız, dağılıp ararız. Hem üstünde tasması var. Sahipli olduğu da belli bulan kişi sahibini bulmaya çalışacaktır." Başımı aşağı yukarı sallayıp camdan bakmaya başladım. Karşılaştığım köpeklerin hepsi bana murphy' i anımsatıyordu.
_________________
Babama geldikten sonra olayı anlattığımız gibi dışarı çıkıp biraz bakınmıştı. Ama hiçbir değişiklik yoktu. Murphy doğduğundan beridir hep insanların yanında kaldığı için dışarısına alışık değildi. Sadece haftada üç, dört gün gezdirirdik. Belki de şu an korkuyordu, uyuyamıyordu ya da başına bir şey gelmişti.
Gözlerim ağlamaktan şişmiş, burnum ise kızarmıştı. Az sonra telefonumun çalmasıyla herkes bana döndü. Barış 'ın aradığını görünce açtım " Başak biz gidebileceği birkaç yere baktık ama bulamadık. Ama yarın da öğlen molasında falan bakınırız. Üzme kendini tamam mı?" Görmediğini bilerek de olsa gülümsedim.
Beni mutlu etmeye çalışıyorlardı. " Teşekkür ederim Barış. Kağan' a ve Cemre' ye de onlara teşekkür ettiğimi söyler misin?" Arkadan uğultulu bir şekilde Cemre' nin sesini duydum.
Hopörlördeydim sanırım " Önemli değil canım" Ardından tekrar Barış' ın sesini duydum "Kağan ağladığını söyledi. Bak yarın tekrar bakacağız zaten. Hem çok uzaklaşmış olamaz." Teşekkür edip telefonu kapattım " Bulamamışlar " Yüzüm tekrar düştü.
Başım ağrıdığı için odama çıktım. Dinlenmek istiyordum. Yorganımı üstüme çektim ve gözlerimi kapattım. Yıllardır ilk defa ayak ucumda Murphy olmadan uyuyacaktım. 7 yıldır...
______________
Hellooooooo! Naptınız gençler?
Bir sonraki bölümü daha hızlı atmaya çalışacağım. Geç geldiği için çok özür dilerim.Bölümü beğendiniz mi?
Arkadaşlar şarjının %100 olmasını garipseyenler kimler? Hdjdbjdhfkfb Ben bayağı garipsiyorum da hdbdkbdkdbf
Haydin görüşürük :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK | texting
Short StoryBilinmeyen numara: Lan! Bir dakika, bir dakika Bilinmeyen numara: NE? YANİ, SEN BANA MESAJ ATIYORSUN ! Bilinmeyen numara: Bir dakika ver beş dakika ölüp geliyorum. Soran olursa aşkından kendini bilmem nerelere attı dersin... Bilinmeyen numara çev...