Karanlıklar İçinden

Bölüm 2

Bunu kabul ettiğine inanamıyordu.

"Daha ne kadar yürüyeceğiz?" diye sordu genç kız bıkkınlıkla, vampirle yaklaşık bir saattir yürüyorlardı. Arkasını dönüp vampire bakmak istediğinde vampir, kırmızı gözlerini kısarak önüne dönmesini istedi. Genç kız elindeki elbiseden yırtmış olduğu kumaşı kaldırdı ve parmaklarındaki kanın kurumuş olduğunu görünce derin bir nefes verdi. Tuttuğu bezdeki kan hala ıslaklığını yitirmemişti. Belki bu 'şey' aralarını düzeltmeye yeterdi.

"İstersen..." diye sordu kuru sesiyle.

"İstersem ne?" dedi vampir duraksayarak, genç kızın ne söyleyeceği ilgisini çekmişti.

"İstersen bu bezi alabilirsin henüz tam kurumamış." dedi Alexa elindeki bezi vampirin yüzüne doğru tutarken. Vampir kanlı beze saniyelik bakış atıp kendisine uzanan eli yakalayıp genç kızı kendine çekti. Sızı yine yerini almıştı.

"Ben bir hayvan mıyım sence?"

Alexa şaşkınlık ve korku içinde vampirin yeşilliğinden eser kalmamış gözlerine bakakalırken parmakları gevşedi ve bez yere düştü. Vampir ona acımasızca bakıyordu, sanki kan içen o değildi. Teklif ettiğine pişman olmuştu. Neden iyilik yapmak istemişti ki? Bu türü bir yaratıktan farklı kılan ne vardı? Hiç. Genç kızın gözünde yaratıktan başka bir şey değildi o. Yine de bunu sesli dile getirmeyecekti.

"Eğer kanın kuruduysa bu iyi. Sakın bana bir daha hayvan muamelesi yapmaya kalkma." Alexa'yı bırakıp etrafı dinlemeye başladı.

"Şşş!"

Alexa yerdeki kanlı bezi alırken vampirin ona sessiz ol işaretiyle olduğu yere çakılıverdi. O bir şey duymamıştı ama vampirlerin duyu organlarının gelişmiş olduğunu hatırlıyordu.

"Şimdi ne var?" diye söylenirken genç kız ayağa kalkmıştı.

"Sana sessiz ol dediğimde sessiz ol!" diye tısladı vampir, arkalarından gelen sesi tanımlamaya çalışıyordu.

"Muhafızlar." dedi sessizce.

Arkasını dönüp genç kızı bıraktığı yerde bulacağını sanmıştı. Yine nereye kaybolmuştu bu kız?

"Alexa!" Sesini biraz yükselmişti. Etrafı kolaçan etmeye başladı. Olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu ama kıyafetinin üzerindeki zincir işi bozuyordu.

"Alexa nerde-" diye yeniden bağıracaktı ki genç kızı hemen bitişikteki çiçek bahçesinin arasında gördüğünde durdu.
Güneşin genç kızın saçlarını tam bir bal sarısı rengine dönüştürdüğü görüntüyle büyülenmişti. Genç kız elindeki kanlı bezi hala tutmaktan geri kalmayarak bir yandan da çiçeklerin arasında oturmuş gözlerini kapatmışken izlendiğinin farkında değildi. Büyülü Orman'ın bu yakasına gelmeyi hep istemişti. Çiçek bahçesinin içinde kaybolmayı. Ama bu kadar uzaklaşmaktan korktuğu için hiç bu bahçeye yolu düşmemişti ama şimdi onun yanından geçerlerken kendine hakim olamadı ve çiçeklerin arasına daldı, hayalindeki gibi.

"Alexa?" diye sordu vampir bu güzel anın büyüsünü bozup onu hayal dünyasından çıkarırken. Alexa birden gözlerini açınca vampiri karşısında yere çömelmiş halde buldu. Bahçenin büyüsü içini iyimserlikle doldururken masumane bir ifadeyle ellerini vampirin yüzüne doğru götürdü. Vampirin yanağının çeşitli yaralarla dolu oluşu onu korkutmuyordu. Kanlı kumaş tekrar parmaklarının arasından kayıp yere düşmüştü. Vampir kanlı bezin nemli kısmını görmezden gelmeye çalışıp yeniden genç kızın ne yapacağını merakla beklemeye başladı. Ona neden engel olmuyordu? Ellerinin sıcaklığı ona eski günleri hatırlatıyordu. Elini hiç çekmesin istedi. Bu sıcaklık uzun süredir tatmadığı bir duyguydu. Genç kızın ela gözlerine sabitlendi bakışları. Gözlerinin şekli de bademi andırıyordu. Gözlerine bakarken hipnoz olmuş edası vardı.