Bölüm 11

16 0 0
                                    

Brian gözlerini genç kıza odakladığında Alexa göz kapaklarını zorlukla indirebilmişti.

"Bana bunu yapmayacağını söylemiştin." diye sızlandı genç kız dişlerini sıkarken.
Direnci düşmek üzereyken vampirin kendinden uzaklaşan adım seslerini duydu.

"Bu kadar mühim olup sakladığın şeyi merak ediyorum doğrusu." Kırık cam parçalarını ayağının altında eşeliyordu.

"Midem yanıyordu."

Brian cam kırıklarıyla oynamayı bıraktı.

"İlaç arıyordum ve odaları gezmeye başladım."

"İlacı benim odamda mı arıyordun?"

"Dediğim gibi odaları gezmeye başlamıştım. Sonra sen geldin."

Alexa cam kırıklarına basmamak için büyük çaba harcıyordu. Brian'a iksir aradığını söylememişti çünkü biliyordu ki onunla hiç böyle bir konuşma geçmemişti aralarında. Eğer iksir demiş olsaydı Brian bunu irdelerdi.

Vampir yere eğildi ve cam kırıklarını tek tek bir araya toplamaya başladı.

"Odamda biraz fazla kalmışsın."

Camların elini kesmemesi için itinayla kırıkların ucundan tutup bir araya koyarken genç kız elbisesinin eteğini toplayarak yanına çömeldi.

"Hizmetçileri neden çağırmıyorsun?" diye sordu.

"Çünkü onlar insan. Bu saatte ayakta değiller."

Alexa şaşırmıştı. Hizmetçilerin de vampir olduğunu ama bunları sakladıklarını düşünmüştü hep.

Brian duraksadı. Yerde kan izleri vardı. Üstelik bunlar daha kurumuş değillerdi. Başını kaldırıp genç kıza baktı.

"Bu kan sana mı ait?" Parmaklarına kanın bulaşmasına izin verdi.

"Hayır."

O anda vampirin aklına bir fikir gelse de uygulamaya koyacak kadar bencil değildi. Yerdeki kanı genç kızın teninde tatmak istiyordu.

Hayır, bu çok bencilce olurdu.

"Miden hala yanıyor mu?" diye konuyu değiştirdi Brian.

Genç kız başıyla onayladı onu.

"Burada ilaç yok ama ilaç yerine geçecek bir şey kullanıyoruz: İksir." Dizlerinden destek alarak ayağa kalktı. Genç kıza kanlı elini uzatırken ne yaptığını kendi de biliyor değildi. Canları bu el temasından dolayı yanacak olsa da ikisi de bunu umursamıyordu.

Genç kız tereddüt etmeden onun elini tutup kalkınca vampirin gözlerinin kırmızı parıltılarla dolu olduğunu gördü. Hemen elini ondan kurtardı. Bu kadar kısa süre içinde teması kestikleri için ikisi de acıyı sadece el uyuşması gibi hissetmişti. Brian'a ne olduğunu anlayamıyordu.

"Yapamayacağım, Alexa. Git Jack'i bul o sana iksir konusunda yardım eder." Sesi boğuktu.

Genç kızı daha cevap vermeye fırsat bırakmadan odadan dışarı çıkartıp kapıyı üstüne kapattı. Sırtını kapıya yaslayıp derin nefesler aldı. Kehanet için dayanmak neden bu kadar zorlaşmıştı? Ona günden güne çekilirken bu iş sandığından da zorlayıcı olacaktı. Düşünceleri buğuluydu. Parmaklarındaki kanı emdi usulca. Gözlerini kapattı ve bencilliğinin getirmiş olduğu düşü kurdu. Bu kanı genç kızın boynunda tadıyor olabilirdi. Onun teninin kokusunu hatırlamaya çalışıyordu. Cebindeki kanlı elbise parçasını çıkartıp burnuna götürdü.

"Ah evet.. Evet şimdi oluyor, hatırlıyorum teninin kokusunu."

Kokladıkça adeta bir bağımlı gibi koklayası geliyordu. Ama bu gece fazlasıyla yorulmuştu. Yerdeki kırık parçaları yarın sabah hizmetçiler hallederdi nasılsa. Dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Karanlıklar İçindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin