Bölüm 9

18 0 0
                                    

Alexa çenesini vampirden kurtararak geri çekildi. O soğuk ellerle temasta bulunmayı hiç istemiyordu. Daha da kötüsü vampirin soğuk ellerinin dışında dün gece boynunda dolanan dudaklarını ve nefesini düşününce içini bir ürperti kapladı. Brian doğru dürüst yemek yemesine bile izin vermiyordu.

Ancak sormadan edemedi.

"Nereye gideceğiz?"

"Benim eski ahşap binaya." dedi Brian ses tonunda tedirginlik fark edilirken.

"Ne kadar eski olabilir ki?" diye mırıldandı genç kız. Brian onu cevapsız bıraktı.

Vampir sandalyesinde geriye yaslanırken bunun iyi bir fikir olup olmadığı konusunda endişeliydi. Eski ahşap binaya gidebilmeleri için konsey üyelerini ikna etmeliydi, özelikle de Rose'u. Yoluna çengel takabilecek en dişli kişi oydu. Bakır kadehi avuçlarının içiyle kavrarken gözlerinde kırmızılıklar oluştu. Rose kim oluyordu? Günden güne güç kazanan Rose değil, kendisiydi. Elbette bunun karar alırken olumlu bir çıktısı olacaktı. Onlara bir neden sunmak anlamsızdı. İstediğini istediği zaman, istediği yerde gerçekleştirirdi.

Saçlarını geriye tarayıp kızın yemek yiyişini izlemeye başladı. Bir gün o da eski yemek alışkanlığına dönebilecekti, bundan umudunu hiç kesmemişti.

"Bana bakıp durma. Yiyemiyorum." diye başını kaldırdı. Genç kız izlendiğini bildiği hiçbir şeyi düzgün yapamıyordu. Buna yemek de dahildi. Brian'ın gözlerindeki kırmızılıkları görünce onu kızdırdığını sandı.

"Eğer ben de seni yemek yerken izlersem ödeşmiş oluruz."

"Dene, görelim." diye meydan okudu vampir, dudakları yukarı kıvrılırken.

O sırada hizmetçilerden biri telaşla mutfağa girmişti.

"Efendim!" dedi telaşlı telaşlı, vampire döndü yüzünü.

Vampir kaşlarını çatıp hizmetçiye baktı.

"Böyle birden içeri dalmak da ne demek?" diye hizmetçiyi azarladı.

"Çok üzgünüm ama-" dedi nefesini düzene sokarken. Aceleyle gönderildiği belliydi.

"Bu kadar önemli olan şey ne?"

Vampirin ses tonu sert ve otoriterdi. Alexa da meraklanmıştı.

"Efendim, sınırda bir hareketlenme olmuş. Sizin hemen gelmenizi istiyorlar."
Brian kuşkulu bakışlarını Alexa'ya çevirmişti. Alexa ona bir şey bilmediğini ima edercesine bakıyordu.

"Nöbet kimde?" diye sordu Brian ayağa kalkarken. Kadehindeki son yudumunu da içti. Genç kız da ayağa kalkma girişiminde bulunurken vampir onu durdurdu.

"Ben de geliyorum." diye itiraz etti Alexa.

"Sen kal. Yemeğini yiyip kimseyle konuşmadan doğruca odana gidiyorsun."

Alexa onun hükmedici bakışları üzerine inatlaşmayı kesip sandalyesine geri oturdu. Önüne düşen bukleleri geri atıp isteksizce yemeğini yemeye koyuldu. İştahının kalmadığını bilse de yemek için kendini zorladı. Brian'a sürekli itaat edip durmasından bıkkınlık gelmişti. Çatalını ete geçirirken acımasızdı. Sanki çatalı Brian'a saplıyor gibi bir hali vardı.

"Nöbet kimde diye sormuştum." diye yineledi vampir mutfaktan çıkarlarken. Hizmetçi telaşla ona ayak uydurmaya çalışıyordu bir yandan.

Alexa onları daha fazla duyamadı. Sesler giderek kesildi.

"Efendim nöbet durumundan farklı bir durum bu. Cadıların sınırındaki nöbette babanız duruyordu ama asıl sorun orada değil. İnsanların olduğu bölge."

Karanlıklar İçindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin