Bölüm 14

12 0 0
                                    

Hizmetçi Alexa için aldıklarını Brian'a gösteriyordu.

"Bu biraz fazla kalın." diye burun kıvırdı vampir. Mavi kabanın dokusunda parmakları daireler çiziyordu.

"Ama siz kışlık da bir şeyler almamı istemiştiniz."

Vampir sağ kaşını kaldırırken hizmetçiye baktı. Evet, öyle demişti. Hizmetçiyi suçlaması yanlıştı. Gözleri bu kez renk renk elbiseleri tararken aniden konuştu.

"Bunları bir bavula koyun. Bavulu da iyi muhafaza edin."

"Genç kız görmeyecek mi?" diye çıkıştı hizmetçi.

"Zamanı geldiğinde görecek tabii ki."

Hizmetçi bunun üzerine yatağa sermiş olduğu elbiseleri tek tek askılarından tutup koluna taktığı ve kolunun yetmediği elbiseleri bir başka hizmetçi koluna takmaya başladığı sırada vampir onu durdurdu.

Kayık yaka kolları ve eteği dantelli elbiseyi işaret ediyordu.

"Şu beyaz elbise. O kalsın." 

Hizmetçinin elinden aldığı elbiseyi kendi askılığına asarken hizmetçiye seslendi.

"Giysi dolabında ne varsa bavula doldurmanızı istiyorum bugün. Akşam olmadan hazır olmalı." diye emir verdi.

"Yoksa gidiyor musunuz?" Yaşlı olan hizmetçi konuşmuştu.

"Gitmeyi planlıyorum ama bundan konsey üyelerinin haberi olmayacak." Parıldayan yeşil gözlerini uyarırcasına yaşlı hizmetçiye çevirdi. "Babamın bile haberi olmayacak, Freya. Sakın."

Genellikle ciddi olduğu durumlarda hizmetçiye ismiyle seslendirdi. Yaşlı hizmetçi buna alışmıştı.

"Elbette. Ama geri döneceksiniz değil mi?"

Umutsuzca sordu vampire. Vampir başını sağa sola salladı yavaşça.

"Bilmiyorum, Freya."

Ses tonu oldukça düzdü. Freya buraya geldiğinden beri ona en yakın hizmetçiydi. Tüm asi tavırlarına katlanan, gerektiği zaman gerektiği yerde olan Freya'yı üzmek istemese de elinden gelen bir şey yoktu.

"Buradakilerin sana ihtiyacı var, Freya. Seni yanıma alamam. Yeni hizmetçilerden birkaçını alacağım sadece."

Yaşlı hizmetçi diğer hizmetçinin gitmesini bekledi konuşmak için. Kapıyı hafifçe örttü.

"Brian," derin nefes aldı. "Şu Alexa, kim o?"

Vampir hizmetçiye sırtını döndü. "Sana söyleyemem, Freya."

"Onun için elbiseler aldırman, sürekli bir rehine gibi odasında tutman. Şimdi de onunla buradan ayrılıyorsun."

"Sana bunları Rose mu sordurtuyor?"

Hiddetle yüzünü yaşlı hizmetçiye döndü.

Hizmetçi böyle bir iftiraya karşı kaşlarını çatmıştı.

"Ne münasebet! Buradan ayrılman büyük bir olay. Sana izin vermeyeceklerdir."

"Onlardan izin alacağımı kim söylemiş!"

"Brian, sakin ol. Sana eski günlerdeki gibi yardımcı olmaya çalışıyorum ama sen beni neyle itham ediyorsun."

"Kızgınsam bu senin suçun!"

Vampir dişlerini elinin üstüne geçirdi acımasızca. Eline zarar vermesi onu sakinleştirmiyordu anlaşılan. Freya kolundaki elbiseleri yatağa geri bırakıp sağa sola bakınmaya başladı. Masada stok halde bulunan kan dolu şişelerden birini alıp Brian'ın eline tutuştururken diğer eliyle de vampirin ağzındaki elini çekip kurtarmaya çalışıyordu.

Karanlıklar İçindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin