Alexa soluğunu tuttu. Belki de bu bile bile lades demekti. Havanın kapalı olması da pek yardımcı olmuyordu doğrusu. İçine şüphe düşmüştü. Ayrıca bu kadar erken nereye gidebilirdi ki? Kapalı kapının ardında bekliyordu öylece. Sanki kapının kendiliğinden açılmasını bekliyor gibi bir hali vardı. Jack huzursuzluğunu belli edercesine ayağını yere sürttü.
"Açmayacak mısın? Benden kurtulma şansını geri tepiyorsun."
Jack'in sözleri kışkırtıcıydı. Evet, ondan kurtulabilirdi. Ama ya şüpheleri onu haklı çıkarırsa sonucuna katlanmak zorunda olduğunu biliyordu. Stresten tüm sıcaklığı kaybolmuş eliyle kapı kolunu tuttu. Kurumuş boğazına rağmen yutkunmaya çalıştı. Kapıyı tıklattı diğer eliyle. Herhangi bir tepki ya da ses yoktu. Jack ona tekrar çalmasını işaret ederken tedirgince tekrar vurdu kapıya. Brian'a içten içe yalvarıyordu kapıyı açması için. Jack ise zafer edasıyla başını duvara yaslamış genç kızı tepeden izleyip kıkırdıyordu.
Artık dayanamayıp genç kızın elini kapıdan çekip kendisi odaya dalmak isteğiyle kapı kolunu indirmişti ki kapının kilitli olduğunu fark etti. Alexa neşeyle şakıdı.
"Kapıyı açıp bakmadım. Bu sayılmaz!"
"Ah, tabii ki sayılmaz." dedi Jack ses tonunu değiştirerek. "Aslında tabii ki sayılır olduğunu biliyorsun ya, neyse. İlk teklifim hala geçerli. Bundan kaçamazsın." İkinci teklifi öyle ya da böyle bulurdu nasıl olsa.
Gözleri genç kızın açıkta bulunan teninde geziyordu. Alexa'nın tadı kaçmıştı onun bakışlarını fark edince. Sabahlığına iyice sarılarak gerginliğini belli etti. Vampirin ses tonunu temizlemesiyle ondan uzaklaşması bir oldu.
"Sana haber verene kadar özgürsün."
Sesi boş koridorda yankılanırken gözden kayboldu.
....
Brian gece yarısı kaleye döndüğünde ortalığın sakinliğinde huzur bulmuştu. Bugün yorucu olan işi halledebildiği için mutluydu. Şu cadılara hiç güven olmuyordu doğrusu. Ama yine de kahinden onun kim olduğunu öğrenme şansı yakaladığı için onu hariç tutabilirdi. Günün yorgunluğunu atmak için -onun yorgunluğu yorgunluk sayılırsa tabi- soğuk bir duşa hayır demezdi. Gerçi bu özelliğini yakında yitirecek olması onu biraz üzüyordu. Yorulmak bilmeyen bir yaratıktan insana dönüşmek, yorgunluğa rağmen uyuyamamak, bazen sırf yorulduğu için uyuyabilmek.. Hiç yorulmamakla yorulmak arasında bir seçim yapmıştı bile çoktan. Ya da ölmekle ölmemek arasında.Soğuk suyu ayaklarından kademeli olarak yukarı çıkardı ve en sonunda bütün vücudu soğuktan titrerken suyu kapatıp derin derin soludu. Şampuanıyla göz göze gelişinde genç kızı hatırlyordu hep. Şampuanın kokusunda onun etkilendiğini belli eden işaretlerini.. Hepsini hatırlıyordu. Koku hafızasına müteşekkirdi. Suyu tekrar açtı yine aynı sırayı izleyerek bütün vücudunu soğuk suya teslim etti. İşte şimdi kolay kolay uzanası gelmeyecekti. Banyodan çıkıp havluya sarındı göğsünden aşağı tane tane damlalar süzülürken. Avuçlarıyla saçlarını geriye atarken aynada kendisine baktı. Özellikle gözlerine. Yeşil gözlerinde kırmızı kan damarları oldukça belirgindi. Gözlerinin dinlenmeye ihtiyacı olduğu belliydi. Elindeki ıslaklığı belindeki havluya silerek odasındaki dolabı açtı. İnsanken sıklıkla giydiği pijamasını andıran pamuklu bir mavi altlığı çıkarttı ve havludan kurtulup üzerine geçirdi. Üstüne de beyaz bir tişört geçirip havluyu banyo askılığına geri astı.
Kendini yumuşacık yatağına bıraktı. Gözlerini kapattı usulca.
Üşüyecekti bir gün. Yorulacaktı. Tamamen soğuk suyla banyo edemeyecek belki. Göz kapakları uykuya teslim olacaktı. Suyun tadını alabilecekti eskiden olduğu gibi. Ya yemekler? Kan dışında yiyebileceği herhangi bir yemek. Teninin olağan soğukluğu yerine artık sıcaklığını hissetmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıklar İçinden
FantasyTrajik bir kaza sonucu vampire dönüştürülen Brian yeniden insan olmak istemektedir. İnsana dönüşebilmesi için ise tek bir çıkış yolu vardır: Kehanet. Bir gün Büyülü Orman'da sabırsızlıkla ortaya çıkmasını beklediği kehanetin öznesi Alexa ile karşıl...