Bölüm 6

18 0 0
                                    

Lighton'a döndüklerinde ikisi de birbiriyle tek kelime konuşmadı. Alexa akşam yemeği için mutfağa gittiğinde Jack'in de orada olduğunu gördü. Sıkıntıyla nefesini verip masaya oturduğunda kendisine yöneltilen keskin bakışlardan oldukça rahatsız olmuştu.

"Yemeği odama getirebilir misiniz?" dedi masayı kurmakta olan hizmetçinin duraksamasına neden olurken.

Mavi gözler genç kızın boynundaki yara izine odaklanmıştı. Alexa durumu fark edip buklelerini boynuna doğru getirip yarayı kamufle etmeye çalıştı. Masadan kalkarken vampir gözlerini ondan ayırmamıştı. Oldukça yorgun halde odasına doğru gitmek üzere Brian'ın holüne yöneldi. Isırık yarası arada kendini hatırlatsa da dün geceki kadar tesiri yoktu.

Güçlü kollar tarafından koridorun loş tarafına çekilirken bağırmak için ağzını açmıştı ki tanıdık sesin tehditkar sözleriyle durdu.

"Sakın."

Jack parmak uçlarını yaranın üzerinde dolaştırdı. "Bu ne? Bu yara iyileşmek üzereydi."

Alexa loş ışıkta dahi keskin mavi gözlerin hapsindeyken derin derin solumaya, göğsü hızla inip kalkmaya başlamıştı.

"Yara tam kapanmadı. Ne bekliyorsun ki? Bir iksir döktün ve hemen iyileşti değil mi!"

Jack sinirle altın sarısı saçlarını karıştırırken gözleri bir an olsun genç kızdan ayrılmamıştı.

"Söyledin değil mi? Doğruyu söyle! Brian'ın bu yarayı ve kanın kokusunu fark etmeme ihtimali yok bile!" diye tısladı dişlerinin arasından.

Alexa vampirin parmaklarını kendinden uzaklaştırdı tiksintiyle. "Hayır söylemedim! Neden söylemediğime de inanamıyorum ya zaten!"

Alexa oradan gitme isteğiyle dönmüştü ki vampir kolunu duvara dayayıp ona engel oldu. "Yaranı fark etmedi mi?"

Alexa onun bu tutumuna öfkeleyle dolarken koridorda Brian'ın sesini duyunca kalbi kurtuluş ümidiyle heyecandan atmaya başladı.

"Sakın, Alexa." Vampir genç kızın dudakları üzerine parmaklarını yerleştirirken "Şşş" diyordu boğuk sesiyle.

Brian'ın sesi hole girişiyle son bulmuştu.

Jack sesler kesilirken kırmızı pelerininden iksir şişesini çıkartıp genç kızın yarasına döktü. Alexa önce bir gıdıklanma hissiyle dolsa da iksirin dün geceki iksir olduğu belliydi.

"Sen iyilik yapmazdın." dedi genç kız nefesi düzene girerken.

"İyilik olsun diye değil yakalanmamak için yapıyorum bunu."

Jack'in kolunu duvardan çekmesiyle rahat bir nefes alıp kanlı beyaz elbisesinden kurtulmak için hızla odasına doğru ilerledi. Üstünü değiştirip yemeğini yiyecek ve uyuyacaktı. En azından öyle tahmin ediyordu.

Üstünü değiştirdikten sonra odasının kapısı çalındı ama gelen hizmetçi değildi.

"Rose, değil mi?" dedi şaşırırken. Tekerlekli yemek masasını görmeyi o kadar istemişti ki.

"Evet, doğru hatırlıyorsun." Gözü genç kızın boynundaki kırmızılığa takılmıştı.
"Ah, boynuna ne oldu?"

"Ne? Aaa evet biraz fazla kaşıttım sanırım ondan kızarmış." dedi zoraki gülümserken. Yarasının nedeniyle ilgili bu söylediği ikinci yalandı. Herkese ayrı ayrı yalan söylemeye devam ederse bir gün bu yalanı patlak verecekti.

"Seninle yemekten sonra balkonda biraz vakit geçirelim diyecektim ama bugün Brian ile bir işiniz olduğunu öğrendim."

"Evet  öyle ama yine de biraz sizinle vakit geçirebilirim sanıyorum." dedi Rose'a minnettar olarak. Geldiği ilk günkü karşılaşmadan sonra nedense ona güvenebileceği gibi bir izlenim oluşmuştu.

Karanlıklar İçindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin