8. Bölüm

207 34 1
                                    


Bahçe kapısından çıkıp Yadigar' ı karşımda görünce içimde bir şeylerin kıpırdandığını hissetmiştim. Bu o kadar tarifsiz bir duyguydu ki anlatamam.

Yanına koşup boynuna sarıldığımda dünyalar sanki benim olmuştu. Artık onun burada ve iyi olduğunu görmek benim için fazlasıyla yetmişti.

"Hasan amca nasıl buldun onu?"

"Aslında ben bulmadım o beni gelip buldu. Hırsızların elinden nasıl kurtuldu bilmiyorum ama tam jandarmadan haber almak için yola çıkmıştım ki bir de baktım yolun kenarında otluyor. Jandarmaya haber verdikten sonra ben de aldım merakta kalma diye senin yanına getirdim."

Arkadan annem yanımıza gelip Hasan amcayı biraz bizimle oturması için bahçeye davet etti.

"Merhaba Hasan amca gelsene biraz oturalım."

"Merhaba kızım ben hiç oturmayayım. Sahra kızıma söz vermiştim haber veririm diye onun için geldim. Hem geç oldu. Sabah konuşuruz."

"Ama Hasan amca ben sabah burada olmayacağım. Annem beni yeniden Yeşilköy' e götürecek."

"Öyle mi neden? Sahra burada gayet mutluydu. Geçen gün bir kaza atlattı ama merak etmeyin ben onun yanındayım."

"Bak Hasan amca biliyorum ama bir süre yanımda kalsa iyi olacak. Hem o burada kalırsa acaba başına bir şey geldi mi diye aklım hep onda kalacak. İnan bana böylesi daha iyi. Eğer çok görmek isterse müsait bir zamanda yine getirmeye çalışırım hem o zamana kadar alnında ki şişlikte geçmiş olur."

"Oldu o zaman. Hem sen onun annesinin daha iyi bilirsin. Sahra en kısa zamanda görüşmek üzere. Yadigar ile birlikte seni bekliyor olacağız."

"Ben de sizi çok özleyeceğim Hasan amca. Ama annemin de dediği gibi annem müsait olunca geleceğiz. Sen hiç merak etme."

Yadigar' a kocaman sarılıp veda ettikten sonra kamyonete geçtim. Annem hâlâ arkada Hasan amca ile konuşmaya devam ediyordu. Ben ise aynaya baktığmda hâlâ kocaman görünen alnımdaki şişlikle başımı arka koltuğa yaslamış bir vaziyette gözümü kapatıp annemin gelmesini bekledim.

Bir süre sonra ön kapının açıldığını duydum. Kapalı olan gözlerimi araladığımda annemin kamyoneti çalıştırmakta olduğunu gördüm.

İkimizde eve gidene kadar hiç konuşmadan sessizce durduk. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı ve uykuya daldım.

Hafifçe gözlerimi araladığımda kendimi annemin kucağında basamaklardan yukarı çıkarken buldum.

"Anne."

"Şşsst. Eve geldik. Şimdi seni yatağına götürüyorum. Sabah kahvaltıda konuşuruz."

Annem kapıdan içeri girip beni yatağıma yatırdıktan sonra alnıma minik bir öpücük kondurup, ışığı kapattıktan sonra arkasından yavaşça kapıyı kapatıp, gitti.

Onun çıktığını görünce ben de yarım kalan uykuma geri döndüm. Malum birkaç gündür uykusuz kalmıştım. Ama sonunda Yadigar evine geri dönmüştü.

Sabah gözlerimi açtığımda elimi başıma götürüp gözlerime değen saçlarımı çekmek istediğimde birden alnımdaki şişliğe dokundum. Ve aniden elimi geri çektim. Hâlâ ilk günkü hâlini koruyor gibi acıyordu.

Daha sonra yataktan kalkıp aşağıya indim. İndiğimde annem kahvaltıyı hazırlamış, Sevda ablam ile beni bekliyordu. En son yaptığım şeyden sonra annemin yanına birazda çekinerek gidip,
"Günaydın anneciğim." Dedim.

"Günaydın kızım gelsene. Merak etme kızmayacağım senden sadece empati yapmanı istiyorum. Eğer sen benim yerimde olsaydın kendine nasıl davranırdın? Çünkü ben artık sana nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum."

FIRTINA ADIMLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin