FIRTINA ADIMLAR (Tamamlandı)

22. Bölüm

Verilen anonsta Yadigar ın birinci olduğu söylendiğinden beri hâlâ kendime gelememiştim. Onu her ne kadar küçük bir yavru olduğundan benim sahiplendiğim zamana kadar ben büyütmemiş olsam da bu kısacık zaman da sahiplenmek ve onun bu yarışta birinci olduğunu görmek çok gurur vericiydi. Bu tarif edilemez bir duyguydu.

Yarış bitip insanlar dağılmaya başladıktan sonra babamdan beni Yadigar ın yanına götürmesi için ısrar ettim. Kalabalık dağıldıktan sonra birlikte çıkıp atları yarıştan sonra götürdükleri yere gidip Demir abiyle Yadigar ı aramaya başladık.

Bir süre sonra ileri de ki bir bölmenin yanında duran Demir abinin yanına koşarak gittim.

"Demir abi tebrik ederim yarışı kazandınız."

Demir abi beni kucağına alıp beni Yadigar ın sırtına bindirdikten sonra, "Teşekkür ederim Sahracığım ama partnerim bu kadar iyi olmasaydı bu yarışta birinci olmam mümkün değildi. Bugün birbirinden iyi atlar yarıştı ama Yadigar onlardan biraz daha iyiydi."

"Yadigar ın harika bir at olduğunu daha öncesinde de söylemiştim ama ben bile bu kadar iyi bir performans sergileyeceğini tahmin etmiyordum açıkçası."

O sırada babam gelip Demir abiyi tebrik ederken ben de Yadigar la ilgileniyordum. Bu kez büyük bir ödülü hak etmişti. Bir an önce onu çiftliğe götürüp o çok sevdiği elmalardan bir kova dolusu vermeyi düşünüyordum.

Babama Yadigar ı bugün eve götürüp götüremeyeceğimizi sorduğumda onu daha sonra bir kamyonla getireceklerini söyledi. Buna biraz üzülsem de nasıl olsa daha sonra o da çiftliğe gelecekti.

Babam Demir abiye veda ettikten sonra benim Yadigar ın üzerinden inmeme yardım etti. Demir abiyi yeniden tebrik ettikten sonra Yadigar ı ona emanet edip babamla birlikte arabayı park ettiği yere doğru gittik.

Kalabalık henüz tamamıyla dağılmadığı için oradan ayrılmamız biraz zaman almıştı. Babam bunu keyifli hale getirebilmek için radyodan güzel bir müzik açıp bizden müziğe eşlik etmemizi istedi.

Arabaların çıkması yaklaşık yirmi dakika sürdü. Bu yirmi dakika boyunca müzik dinleyip şarkılar söyleyerek güzel bir zaman geçirmiş olduk.

Geçen bu yirmi dakikanın sonunda nihayet hipodrom alanından ayrılmayı başarmıştık. Babam giderken hipodromun biraz ilerisinin, diğer tarafının, deniz olduğunu söyledi. Eğer istersek bizi deniz kenarına götürebileceğini söyledi. Deniz kenarına gitmek kulağa harika geliyordu bu yüzden babamın teklifini hemen kabul ettim.

Çiftliğe taşındığımızdan beri ilk defa deniz kenarına gidecektik. Yeşilyurt tayken babam yazları bazen bizi deniz kenarına götürürdü ama burada ki denizi ilk kez görecektim.

Babam arabayı deniz kenarı kadar sürdükten sonra inip Zeyneple birlikte bu güzel manzaranın tadını çıkardık. Burada yaklaşık iki saat kadar kaldıktan sonra babam bizi alıp yeniden çiftliğe doğru götürdü. Yol uzun sürdüğü için gidene kadar bir süre uyuyarak geçirdim.

Çiftlik kapısından içeri girdiğimizde annem eve geldiğimizi söyleyip beni derin uykumdan uyandırdı. Uykunun mahmurluğuyla arabadan inmeye çalışınca bir an takılıp yere düştüm. Neyse ki bir şey olmamıştı sadece birazcık bileğimi incitmiştim. Annem kalkmama yardım ettikten sonra sendeleyerek eve girip odama çıktık. Biraz dinlendikten sonra kalkıp Yadigar için Ahmet amca dan bir kova elma almaya karar verdim.

Evden çıkıp çiftliğin sonuna kadar yürüyerek gittikten sonra duvardaki boşluktan geçip elma ağaçlarının arasından ilerleyip bahçedeki masada oturan Ahmet amcanın yanına ulaştım.