10. Bölüm

190 35 0
                                    


BİR HAFTA ÖNCE.

Hasan amca meyve bahçesinin yanında çitlerin hemen arkasında Yadigar ın üzerine oturmuş gülümseyerek bana bakıyordu.

Bense o sırada meyve bahçesinin girişine yeni gelmiştim. Hemen koşarak ona doğru gittim. Yaklaştığım da yüzündeki o en son gördüğüm yorgunluğun belirtisi yoktu. Aksine yüzüne sanki bir canlılık gelmişti.

Sıcacık gülümsemesiyle "hoş geldin kızım. Ben de seni bekliyordum." Dedi. Üzerinde ise bembeyaz kıyafetler vardı. Onu ilk defa böyle bir kıyafetin içinde görüyordum. Dediğini yapıp onun yanına doğru gittim.

Sonra attan indi ve Yadigar ın yularından tutup yanıma doğru geldi.

"Bu artık senindir. Emanetime sahip çık olur mu?" Dedi.

"Ne emaneti Hasan amca Yadigar zaten hep seninle dedim." Hiç bir şey anlamamıştım.

Oysa ısrarla "Emanetime sahip çık. O artık senindir." Diyordu.

"Bir şey anlamadım Hasan amca neden bahsediyorsun? Yadigar ı neden bana veriyorsun o senindir. Ben zaten hep onu görmeye geleceğim merak etme sakın."

"Ben senden emin oldum. Artık gönül rahatlığıyla onu sana bırakabilirim. Benim sürem doldu artık ben gidiyorum."

"Nasıl? Nereye gidiyorsun Hasan amca? Hem Yadigar ne olacak?"

"Buradan çok uzağa gidiyorum. Dedim ya artık o sana emanettir."

"Başka şehir de mi yaşayacaksın yoksa?"

"Öyle bir şey değil kızım zamanı gelince sen de anlayacaksın. Al hadi o senindir bundan böyle. Ona iyi bak. Bundan böyle o senin can yoldaşım olacak. İleriki hayatına onunla devam edeceksin. Benim sürem doldu. Beni bekliyorlar artık gitmeliyim."

"Nasıl? Kim bekliyor seni?"

Derken bir an da benden birkaç yaş büyük esmer, kahverengi gözlü benden biraz daha uzun tıpkı Hasan amca gibi beyaz kıyafetler içinde bir çocuk geldi. Sonra Hasan amcaya dönüp,

"Hadi artık baba gitmeliyiz." Dedi. Ve Hasan amcanın elinden tuttu. Bir anda irkilmiştim. Bu Hasan amcanın oğlu murat tı. Ama bu nasıl olabilirdi? Murat yıllar önce ölmüştü.

Hasan amca bana bakıp, "Yadigar ı bana oğlum emanet edip gitti. Şimdi de ben sana emanet ediyorum. Bundan sonra Yadigar senindir."

Biraz sonra arkadan beyazlar içinde bir de orta yaşlarda bir kadın çıkageldi. O da tıpkı Murat gibi esmer, koyu kahverengi gözlü, orta boylu güzel bir kadındı. Hiç konuşmadan öylece yüzüme bakıp gülümsüyordu.

Sanırım o da Hasan amcanın eşiydi. Sonra o da Murat ve Hasan amcanın arasına girip ikisinde ellerinden tuttu. Hasan amca bana dönüp,

"Sen bana yarenlik ettin. Her zaman yanımda oldun Allah senden razı olsun kızım. Umarım bu at senin uğurun olur. Şimdi ben gidiyorum ama geriye benden bir hatıra bırakıyorum. Hoşçakal kızım."

Dedikten sonra El ele arkalarını dönüp hızla gitmeye başladılar. Ben arkalarından bağırıp onlara yetişmeye çalıştım ama olmadı. Çok hızlı gidiyorlardı. Bir türlü onlara ulaşamıyordum.

"Hasan amca dur gitme lütfen beni yalnız bırakma." Diye avazım çıktığı kadar bağırdım. Ama o arkasını dönüp bir kere bile bakmadı. Gitmeye devam ettiler. Bense koşmaya devam ediyordum.

Tam onalara yaklaşıyordum ki takılıp düştüm. Benim düşmemle onlar arayı çoktan aşmaya başlamışlardı. Onların beni burada bir başıma bırakıp gitmelerine izin veremezdim.

FIRTINA ADIMLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin