14. Bölüm

157 31 0
                                    


Düştüğüm yerden dikkatlice kalkıp arkama baktığımda altmış yaşlarında orta boylu saçları ağarmış huysuz bir adamla karşılaştım.

Elinde de bir av tüfeği vardı. Adamı öyle görünce o kadar çok korktum ki bir an beni öldürecek zannettim. Ama Allah'tan öyle bir şey olmadı. Yanıma gelip beni kolumdan tuttu ve "Sen de kimsin? Ne arıyorsun benim bahcemde?" Diye bana çıkıştı.

Ben korkudan lafları ağzımda gevelemeye başladım.

"B..ben..ş.. şey...çiftlik. Yadigar gelince..bahçe girdim...siz gelince.. de Yadigar kaçtı.. ben korkunca düştüm."

"Kızım sen ne saçmalıyorsun? Ne Yadigar ı? Ne çiftliği? Sen neden bahsediyorsun?"

"Sen bu çiftlikte mi yasiyorsun?"

Güçlükle, "Evet." Diyebildim.

"Ama burada ne işin var? Seni buralarda daha önce hiç görmedim yoksa sen hırsız mısın?"

"Hayir, hayır. Biz buraya dün taşındık."

"Bundan haberim yok buranın sahibi Akif bey. Doğru söyle bana."

"Gerçekten doğru söylüyorum. Ben hirzis değilim."

O sırada arkamızdan bir kız gelip, "Ahmet amca ne yapıyorsun burada?" Dedi. Adının Ahmet olduğunu öğrendiğim adamın yan tarafından başımı uzatıp baktığımda bu gelenin Derya abla olduğunu gördüm. Ve hemen adamın dalgınlığından faydalanıp Derya ablanın yanına koşup arkasına saklandım.

"Derya abla kurtar beni. Bu adam beni öldürecek."

"Sahra senin ne işin var burada?"

"Bu çocuğu burada buldum. Buraya yeni taşındığını söylüyor. Ben de sizin burada yaşadığınızı bildiğim için onun hırsız olduğunu tahmin ettim. Derya kızım."

"Ahmet amca sen yanlış anlamışsın bu küçük kız doğru söylüyor. Onlar buraya yeni taşındılar."

"Ama bu nasıl olur? Benim bundan neden haberim olmadı? Sen şimdi buradan gidecek misin?"

"Merak etme Ahmet amca benim şu an için bir yere gitmeye niyetim yok. Daha bir süre buradayım. Ama citfligi sattığımız doğru. Babam artık köşesine çekilmek istiyor. Yoruldu artık haliyle. Ama ben seni bırakıp bir yere gitmem merak etme. Şimdi şu işin aslını bir anlayalım. Sahra anlat bakalım neden buradasın sen?"

"Derya abla ben Yadigarla çiftliğin bu kısmına gelmiştim. Sonra Yadigar duvar dibindeki elmaları görünce yemeye başladı. Elmaları bitirince daha çok elma aradı ve buraya geçti. Sonra ben de onu bulmak için buraya geldim ve bu amcanın tüfeğinin sesiyle korkup yere düştüm sonra da Yadigar kaçıp gitti. O şimdi nere de sen biliyor musun?"

"Merak etme Yadigar güvende. O çiftlikte seni bekliyor. Sanırım sen arkada kalınca haber vermek için çiftliğe geri dönmüş. Senin şu Yadigar gerçekten cok akıllı bir hayvan. Silah sesini duyunca zaten bir terslik olduğunu anlamıştım. Bu sesi nerede duysam tanırım. Ne zaman bahçeye bir şey girecek olsa Ahmet amca hep ateş eder. Ama merak etme kimseyi öldürmeye çalışmaz."

"Ama ben bunu nereden bilebilirm ki ben daha buraya yeni geldim."

"Yadigar da kim? siz neden bahsediyorsunuz?"

"Yadigar benim yoldaşım." Ahmet amca anlamayan gözlerle bana bakıyordu.

"Yani benim atım. Onun adı Yadigar. Derya abla artık gidebilir miyiz?"

"Tamam Sahracığım gidelim. Seninle sonra konuşuruz Ahmet amca. Ama bir daha kine dikkatli ol lütfen çocuk çok korkmuş."

"Ne bileyim kızım ben de hırsız sandım. Sen de kusura bakma Sahra kızım çok korkuttun sanırım seni de ama bir daha o atı da seni de burada görmeyeyim ona göre."

FIRTINA ADIMLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin