Bölüm 10: Geçmeyen Geçmiş

36 8 0
                                    

Geçmeyen Geçmiş

''çünkü eksik olmak istiyorum..''

''Abla burası çok yüksek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Abla burası çok yüksek..''

''Korkma Melanie, ben seni tutacağım.''

''Ama ya düşersem, dizlerim kanarsa?''

''düşmekten korkma kardeşim, düşmezsek asla kalkmayı öğrenemeyiz . Değil mi?''

Gülümseyerek kafasını salladı ve kendini bıraktı.

Tutamadım..

16 Ağustos 2022

{Okul başlamadan 3 hafta önce}

(*Peter Maffay- Du hattest keine Tranen mehr* şarkısı)

-Ich glaube nicht. Dass ich nur einem Menschen fehlen würde... (ben öyle düşünmüyorum, sadece bir kişinin eksik olacağını..)*

Kulaklığımdan gelen yüksek Petter Maffay sesine eşlik ediyordum. İçeriden gelen vazo kırılma sesiyle , müziğin sesini biraz daha açtım.

-Denn dem ich fehlen möchte. (Çünkü eksik olmak istiyorum.)

Gelen tabak kırılma sesleriyle yatakta daha rahat bir şekilde uzanıp gözlerimi kapadım. Derin bir nefes aldığımda annemin bağırış sesiyle gözlerimi araladım.

-Ja ich glaube nicht dass ich noch langer leben mötche.( evet , artık yaşamak istediğimi sanmıyorum..)

Babamın yüksek bağırışının ardından salonun kapısı sertçe kapandı. Hala ses gelince güldüm. Kız kardeşim öldüğünden beri (2 senedir) aralıksız her gün kavga ediyorlardı. Oysa Melanie varken her şey ne kadar harikaydı. Küçük, mutlu bir çekirdek aile...

Başucumda duran resmi elime aldım. Minik ellerinin arasına yüzünü koymuş kameraya tavşan dişleriyle gülümsüyordu. Gözlerimden gelen yaşların benim için bir önemi yoktu artık.

-Könnt' ich die Welt mir traumen, wie sie nicht war. Du hattest keine Tranen mehr. (eğer dünyayı olmadığı gibi hayal edebilseydim, daha fazla gözyaşım olmazdı..)

Sarı buklelerimi tepeden toplayıp dolabı açtım. Askılıyla üşüdüğüm için üzerime bir kazak aldım.

-Ja, ich wünsch' mir sehr, dass du noch langer leben möchtest.( evet, daha uzun yaşamayı diliyorum.)

Bilgisayarın başına geçtiğimde mesajlar kısmında yeni ileti gözüküyordu. Açtığım gibi gözlerimin açılması bir olmuştu.

-Çok kötü bir şey oldu.

-Sana çok ihtiyacım var.

-Dayanamıyorum...

Telefonumu ve anahtarlığımı kapıp dışarı fırladım. Dış kapıya çıktığımda arabanın kilidini açıp, hemen motoru çalıştırdım. Telefonla onu arayıp, açmasını bekledim.

''Neredesin? '' hıçkırık sesleri geldiğinde gözlerim dolmuştu. Arabayı çalıştırıp evlerine doğru sürdüğümde gelen müzik sesini tanıyıp direksiyonu kırdım.

''Ne yapıyorsun orada?!'' Telefon kapandığında hızlandım. ''Lanet olsun!'' Sinema salonunun önüne geldikten sonra arabayı bile kitlemeden merdivenleri tırmandım.

Çatıya çıktığımda ağlama sesleri geliyordu. ''Sally! Neredesin?!'' Ağlama seslerinin geldiği yere gittiğimde onun çıkıntılı mermerde durduğunu fark ettim. Aşağı düşebilirdi. Bu yüzden orada dedim içimden, aşağı düşmek istiyor..

''Sally, aşağı düşeceksin.'' Ağlamaları hızlandığında gözümden yaşlar akıyordu. Çığlık atmamak için dudaklarımı dişledim. ''Ne yapıyorsun?''

''Hiç düşmezsek asla ayağa kalkamayız V.''

''Sally lütfen yapma, yapma bunu..'' gözlerimden yaşlar boşalıyordu. ''Lütfen'' Bacakları kırılacak gibi olduğunda ona doğru bir adım attım. Normal hale döndüğünde bende durdum. ''Dayanamıyorum V. Artık yapamıyorum.''

''Hey, sakin ol tamam mı? Konuşalım.'' Ona doğru bir adım daha attığımda öne doğru düşecek gibi olduğunda çığlık attım. O bir saniyede aklımdan bir sürü şey geçmişti. Gözlerimin önünde ölebileceği ihtimali.. Arkadaşımı kaybetmek.. Dostumu kaybetmek.. Kız kardeşimi kaybetmek..

Koşarak onu tutup kendime çektim. İkimizde deli gibi ağlıyorduk. Onu kendime çekip sımsıkı sarıldım. ''Ne kadar korktum biliyor musun?! Nasıl yaparsın bunu?!''

Yağmur yağmaya başladığında onu kendime daha çok çektim. ''Noldu sana böyle?''

Kısık kısık nefes aldığında saçlarını okşadım. Gözlerimi kapatıp konuşmasını bekledim.

''Bana tecavüz etti.'' Kanım donmuştu. Yağmur şiddetini arttırırken öylece ona sarılmış, dediğini hazmetmeye çalışıyordum. ''Babam bana tecavüz etti.''

İkimizde deli gibi ağlamaya başladığımızda oraya öylece yığılıp kalabilirdim. Dakikalarca ağladık. Dakikalarca onun önümde çırpınışını izledim. Neler yaşadığını düşündüm, ne hissettiğini.. Bir daha ne hissedemeyeceğini..

''Veronica lütfen götür beni buradan. Nolursun.. Ben burada yapamam..'' Elimle yüzünden tutup kendime çevirdim. Yağmurdan ve gözyaşlarımdan tam açamadığım gözlerimle ona baktım. ''Bu gece gidiyoruz. Neresi olursa tamam mı.. Yeni bir hayata başlıyoruz. Nolursa olsun. Her şey geçecek tamam mı. Her şey düzelecek, söz veriyorum... Her şey düzelmese bile ben hep yanında olacağım, söz.''

Ona tekrar sımsıkı sarıldığımda , bu gece hayatımın en önemli gecelerinden biri olmuştu. Hayatımıza ne olacağından haberimiz yoktu, nereye doğru savrulacağımızdan.. Hayatımızın mahvolacağından haberimiz yoktu. Hiç geçmeyecek olan bir geçmişe takılı kalacaktık belki de , hiç olmayacak bir geleceğe tutunabilirdik mesela. Ona bir söz vermiştim. Ne olursa olsun yanında olacağım demiştim. Bu sözü ne olursa olsun tutacaktım...

.-.-.-.

Seeelaaam. Bugün Lgs'ye girdik. Bundan sonra istediğimiz her şey olur umarım.. Ben gideeeerrr <3 <3

*Güncelleme: 416 puan.. mattan 8 doğru sbfowhkfnf. Türkçe iki yanlış ve gerisi full. 🥺

KAÇIŞ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin