Bölüm 17: Ve Mickey

21 8 0
                                    

*michael karakterini değiştirip dylan aşkım yaptım haberiniz olsun dlşlwşkş*

Michael'in ağzından

Ve Mickey..

Mavi arabalı yatak örtümü bacaklarımla açtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mavi arabalı yatak örtümü bacaklarımla açtım. Hiç uykum yoktu. Oflayarak duvar tarafına döndüm. Hayır hayır, bu tarafa dönmemeliydim! Çünkü eğer odamı görebilirsem güvendeyim demekti. Oysa duvara bakınca arkamdan biri gelse nasıl görebilirdim?!

Kapının açılma sesi gelince korkuyla gözlerimi kapadım. Adım sesleri yaklaşarak yanıma geldi ve annemin taze çiçek kokusu her yere yayıldı. Onun hafifçe güldüğünü duyduğumda bende gülümsememe engel olamadım. Hep böyle oluyordu, bir türlü uyuyor taklidi yapamıyordum.

Annem üzerimi örttükten sonra yatağa oturdu. ''Uyumalısın Michael, yarın okulun ilk günü..'' Gözlerimi açarak anneme masum bakışlarımdan attım. ''Anne ben bebek değilim. Tam tamına 7 yaşındayım.'' Annem gülerek saçlarımı okşadı. ''Ama bu senin uykuya ihtiyacın olduğunu değiştirmez.'' Annem iç çekerek saçlarımı okşuyordu. Arabalı gece lambamı yaktı. O lambayı çok seviyordum. Kırmızı bir araba şeklindeydi ve tüm arkadaşlarım da çok kıskanıyordu.

''Sana masal anlatmamı ister misin Mickey?'' Anneme bakarak heyecanla gülümsedim. Günü güzelleştirecek tek şey masallardı! Heyecanla kafamı salladım. ''Ama bu sefer yeni bir tane olsun anne! Her zamanki araba masalından sıkıldım.'' Annem sahte bir kızgınlıkla dudaklarını büzmüştü. ''Hmm, demek sen benim masallarımdan sıkıldın.'' Sonra gülerek arkasına yaslandı. ''O zaman sana yepyeni bir masal.. Ama şimdi gözlerini kapa, ve uyumaya çalış. Tamam mı?''

Kafamı sallayarak gözlerimi kapamıştım. ''Yıllar yıllar önce bir kraliçe yaşarmış.. Kendi ülkesinde, kocaman kırmızı şatosunun en yukarısında , tahtında oturur halkını izlermiş.. Halk, kraliçeyi o kadar severmiş ki.. Kraliçe adına ziyafetler verir, ona kurbanlar verir, adeta taparlarmış. Ve ülkede her yeni çocuk doğduğunda, kraliçeye getirilir ; kraliçe bebeğe bir kehanet yazarmış.. Halk bu duruma sesini bile çıkarmaz, hatta çocuklarının kaderlerini kraliçe belirliyor diye sevinirlermiş..''

Uykulu sesimle masalı bölmüştüm.. ''Peki bu kraliçe kötü mü?'' Annem düşünür gibi başını eğdi.. ''Bu çok düşündürücü bir soru hayatım.'' Eliyle saçlarımı okşarken gözlerimi tekrar kapattım. ''O kadar yüce birinin iyi mi kötü mü olduğuna karar vermek bize düşmez değil mi?'' Gülerek anneme döndüm. ''Bu sadece masal anne.''

Annem ise ciddiydi. O da aynen benim gibi masal düşkünüydü. Aklıma kazıdım. Bir daha annenin masallarına laf etme. ''Hadi masala devam et.''

''Nerde kalmıştık? Ah, kraliçe her bebeğe bir kehanet yazarmış.. Ama bu kehanetler iyi mi olur , kötü mü olur bilinmezmiş.. Kraliçenin kutsal bir varlık olduğuna inanılır, çocukları ölecek olsa bile laf etmezlermiş.. Kraliçenin işine karışılmazmış bu ülkede.. Bebeklerin iyi bir kaderi olacaksa en güzel saraylarda büyütülür, en iyi öğretmenlerden eğitim alır ve en sonunda kendine uygun görev verilmek üzere kraliçenin huzuruna çıkarmış.. Kraliçe ona bakar bakar, ve ona en uygun görevi verirmiş. Ama eğer bebeğin kaderi kötü olacaksa, bebek ailesinin yanına verilir ve kehaneti yaşaması beklenirmiş.. Ülkede her şey böyle işler, herkes mutlu mutlu yaşarmış..''

KAÇIŞ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin