Bölüm 35: Kaos

25 2 0
                                    

35. Bölüm: Kaos

Isac'ten

Isac'ten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaos..

Beyninin içindeki kaos, kalbindeki kaos, etrafındaki kaos, dünyadaki kaos...

Bazen hepsi birbirine giriyor..

O kaosun içinde olduğunu fark ettiğin an zaman duruyor. Ne yapacağını bilmiyorsun. Ne yapmak istediğini bilmiyorsun. Ne yapman gerektiğini bilmiyorsun.

Zaman ilerlemiyor, zaman duruyor, ama kaos kat ve kat artıyor..

Durmak istiyorsun.. Zaten durmuş olan zamanda yok olmak istiyorsun.. Kaos bitene , her şey yoluna girene kadar görünmez olmak istiyorsun.. Tek yapabileceğin bu.. Ama tabi ki  yapamıyorsun..

Ve kaos gene de artıyor...

''Sen yaptın! Lanet olası! Hepsi senin suçun!''

Kaos asla durmuyor..

Kulaklarım çınlarken Jenny'nin Hannah'ya bağırdığını duyabiliyordum. Oysa buğulu gözlerimin tek görebildiği buzun üstünde öylece yatan Becky'ydi. Hannah öylece dururken Jenny onu sertçe cama itmişti. Cam parçalara ayrılırken gözlerim hala Becky'nin gözünden süzülen yaştaydı. 

''Ne yaptığını sanıyorsun sen?!'' Thomas Hannah'yı kaldırırken yanlarından geçip gittim. Koşmaya çalışıyordum ama buz çok kaygandı. Ölmüş müydü? Annesinin yanına gitmiş miydi? 

Yere düştüğümde acıyı bile hissetmemiştim. Sürünerek yanına gittim. ''Becky?'' Hıçkırarak ağlamaya başladığımda elim kana bulanmıştı. Onu kendime çekip sarıldım. Gözyaşlarım kana karışırken onun soğukluğu tenime işliyordu.. Şimdi mutlu muydu? Sonunda istediği yere gidebilmiş miydi?

Hıçkırıklarım yankılanırken elinin karnından buza düştüğünü görmüştüm. Buza yattığımda onu iyice kendime çektim. Böyle ısınır mıydı? Daha fazla üşümesini istemiyordum.. 

Ona sımsıkı sarılıp gözümü kapattım.. Annesi nasıl kaymıştı bilmiyordum ama, Becky'nin çok güzel kaydığı kesindi. Ve son atlayışı yapabilmişti. O an gözlerindeki gururu belki kimse görememişti ama ben fark etmiştim. Ve onun içinde bir şeylerin yerine oturduğunu da fark etmiştim. Yapmak istediğini yaptığını, bir an bile olsa her şeyi bitirip huzur dolduğunu hissetmiştim. Çünkü aynı şeyleri ben de hissetmiştim..

Bir el omzumu tuttuğunda bunun Michael olduğunu görmüştüm. Ağlamam şiddetlendiğinde ağlamanın o kadar da kötü olmadığını fark etmiştim. ''Hadi dostum..'' Ondan ayrılmam gerektiğini ima ediyordu, ama kekeleyen sesinden bunun ne kadar zor olduğunu anladığı belliydi. ''Onu bırakmak istemiyorum.'' Michael'ın ağlamamak için kendini zor tuttuğunu farkındaydım. Omzumu sıvazladığında burnumu çektim. ''Hadi dostum, burada daha fazla kalmayın.''

KAÇIŞ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin