29. Bölüm: Suçsuz Bedenler
Gözlerini aralamaya çalıştı. Hayatında başının hiç bu kadar ağrıdığını hatırlamıyordu. Beyninin uğuldadığını hissediyordu, cızırtılar duyuyordu. Sanki kafasının içinde birileri yaşıyor ve onun ayarlarıyla oynuyorlardı.
Gözlerini açtığında gördüğü şey sadece beyaz ışıktı. O kadar parlaktı ki yüzünü buruşturdu. Hareket etmeye çalıştı ama elleri ve ayakları yatağa bağlanmıştı. Çıplak tenindeki demir kayışları hissedebiliyordu. Yorulup debelenmeyi bıraktığında tepesindeki beyaz ışık etrafı görmesini engelliyordu. Üzerinde hastane önlüğünden başka bir şey yoktu. Kızıl saçlarının bir yağ tabakasına dönüştüğünü hissediyor, saç dipleri sızlıyordu.
Nefes almaya çalışıp kafasını yatağa yasladı. Bir anda ışık yüzünden çekildiğinde gözlerini yumdu. Her yer rengarenk olmuştu. ''Merhaba Sally, nasılsın?''
Gözlerini açtığında doktoru görmüştü. Etrafa bakınırken nerede olduğunu kavramaya çalışıyordu. Buraya nasıl gelmişti? Neden bu haldeydi? ''Sally. Şimdi sana birkaç soru soracağım.'' Sally hafifçe kafasını salladı. ''Başın nasıl?''
''Kötü.'' diye mırıldandı. ''Kafamın içinde bir bilgisayar var gibi hissediyorum.'' Doktor hiç tepki vermeden kafasını sallamıştı. Sally korkuyordu, hem de çok korkuyordu ama anlamlandıramadığı bir şekilde güvende hissediyordu. Ona bir zarar gelmeyeceğini biliyordu.
''Bana biraz kendinden bahseder misin?'' Sally hafifçe öksürdü. Bir şeyler hatırlamaya çalışıyordu ama her saniye baş ağrısı artıyordu. ''Adım Sally.'' Doktor devam etmesi için kafasını sallamıştı. Sally neredeyse ağlayacaktı. ''Bu kadar mı?'' Sally bir şey söyleyemediğinde iç çekmişti.
''Burası neresi biliyor musun?'' Sally etrafına bakındı. Duvarlar bembeyazdı. Koca odanın ortasında bir tane yatak ve yanında sürekli öten bir makine vardı. ''Hayır..'' Doktor kafasını salladıktan sonra defterine notlar almıştı. ''Peki buraya nasıl geldin hatırlıyor musun?'' Sally bir kez daha hayır diye mırıldandı. Boşlukta gibiydi. Hiç bir şey hakkında en ufak fikri yoktu. ''Merak etme Sally, endişelenecek bir şey yok. Yakında her şeyi hatırlayacaksın.'' Sally derin bir nefes alarak kafasını salladı.
Sonunda konuşabilmeye cesaret ettiğinde hafifçe boğazını temizledi. ''Ben neredeyim acaba?'' Doktor gülümsemişti. Ama bu insana huzur veren tarzda bir gülümseme değil, daha çok alaycı bir gülümsemeydi. ''Yakında görüşürüz.''
Doktor odadan çıktığında , Sally kocaman odada yalnız başına kalmıştı..
. _ . _ . _ .
3 gün sonra
''Selam.''
Yemek masasına oturduğumda herkes yemek yiyordu. Tabağımdaki kocaman bifteği ve makarnayı görünce gülümsedim . Son 3 gündür her gece yemek geliyordu ve bizde yiyebildiğimiz kadar yiyorduk. En az 4 kilo aldığıma emindim.
''Veronica'yı gördün mü?'' Jenny'ye kafamı salladım. ''Yukarıda, hala uyuyor.'' Veronica darmadağındı. Sally'ye ne oldu bilmiyorduk ve Veronica ile bu konuyu ne zaman konuşmaya kalksak sonu ağlamalı kavgaya dönüyordu. Günlere bir yerde sıkışınca insanın düşünecek, kafasında kurgulayacak ve olayı atlatabilecek çok zamanı oluyordu. Kendimi kötü şeylere o kadar alışmış hissediyordum ki, kötü bir şey olduğunda atlatmam en fazla bir gün sürüyordu.
Jenny ve Becky ile aramız daha iyiydi. Bana eskisi kadar güvenmediklerini biliyordum. Bazı konularda bana hala inanmadıklarını da.. Ve gayet haklı olduklarını da biliyordum. Onlara neden her şeyi anlatmadığım ise benim de merak ettiğim bir konuydu. Sadece yapamıyordum. Herkes ölürken bu o kadar da önemli değildi evet, ama kendim bir şeyi çözmeden onlara nasıl söyleyebilirdim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ (Tamamlandı)
Mystery / Thriller"Her şey sadece senin içindi. Seni üzmek için , senin canını acıtmak için. Seni görevine hazırlamak için. Senin bir ruhun vardı Hannah, ve biz onu almalıydık."