25. Bölüm: Merkez
Her şeyi hatırla..
Dakikalardır televizyonun önünde oturmuş, az önce izlediğimin ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyordum. Ve şuana kadar tüm hatırladıklarımdan bir özet çıkarmak gerekirse;
Bu otele birçok kez gelmiştim.
Her geldiğimde bana korkunç şeyler yapmışlardı.
Bu kasabanın yerlilerindendim. (ki bu her ne demekse)
Bir deneyin içindeydim, belki de hepimiz içindeydik.
Birkaç ay önce korku dolu bir anımda bir video çekmiştim, ve şuan o ana dair en ufak bir şey hatırlamıyordum.
Kafam o kadar allak bullaktı ki. Şuan bir Alzheimer hastasıydım ve çocukluk anılarımı hatırlamaya çalışıyordum sanki.. Her aklıma gelen bölük pörçük anıda daha da kafam karışıyordu, kulaklarım çınlıyordu ve beynimde cızırtılar uçuşuyordu.
Bizi buraya kapatanların bir adı yoktu. Bende artık onlara merkez demeye karar vermiştim. Ve şuan bulmam gereken en önemli şey, merkezin benimle ne ilgisi olduğuydu.
Belki de kendimi hiç istemediğim bir ihtimale hazırlamam gerekiyordu. Buradan çıkacak tek kişi olacağım ihtimaline. İlk defa kendime böyle bir şey düşündüğüm için kızıyordum ama, ben gerçekten istiyordum. Buradan çıkmak, merkeze gitmek, ve tüm sorularıma cevap bulmak istiyordum. Annemin bu işle alakasını öğrenmek istiyordum. Tüm bu öldürme işlerinin nedenini, benim bundaki yerimi.. Özellikle de bana o hastane odasında ne yaptıklarını öğrenmek istiyordum. Bunları öğrenmenin bedeli herkesin ölmesi olsa bile...
''Buldum!''
Çılgın gibi bağıran Veronica'nın sesiyle kendime gelmiştim. Hemen televizyonu kapattığımda etraftan koşturma sesi geliyordu. Muhtemelen herkes labirente giriyordu. Bu fikri akıllarına ben soktuğum için yanlarında olmam gerekiyordu ama bu odadan çıkarken görülürsem bu çok büyük sorun yaratabilirdi. Bu odayı büyük ihtimalle kimse bilmiyordu ve bilmemeliydi de. Bu video izlenirse işler benim için hiç yolunda gitmezdi.
''Çabuk gelin. Bulduk!''
Derin bir nefes alıp çok yavaşça kapıyı açtım. En sonunda Harry de etrafa bakınarak içeri girdiğinde hızlıca odadan çıkıp kapıyı ardımdan kapattım. Doğruca labirente giderken kimsenin soru sormamasını umuyordum.
Koşarak beyaz odaya , ardından da labirente girdiğimde kimseyi görememiştim. ''Neredesiniz?!'' Korkuyla bağırdığımda sesim duvarlarda yankılanmıştı. ''Buradayız! Sese gel!'' Thomas'ın sesini bulmaya çalıştığımda labirentlerden nefret ettiğimi bir kez daha fark etmiştim. Sarmaşıklarla dolu iğrenç kokan dev gibi duvarlar beni çok korkutuyordu. Bu yer o kadar soğuktu ki nefes verdiğimde ağzımdan çıkan soğuk havayı görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ (Tamamlandı)
Mystery / Thriller"Her şey sadece senin içindi. Seni üzmek için , senin canını acıtmak için. Seni görevine hazırlamak için. Senin bir ruhun vardı Hannah, ve biz onu almalıydık."