SONSUZLUK KRİSTALİ

Bölüm 7 - IRK KONSEYİ

Büyücü Garlok ve Hayalet Kral Gost, bu konseyin 2 başkanı oldukları için, doğal olarak tüm ırklardan önce Taç Krallığı'na varıp konseye en erken gelenler olmuşlardı.

Konseyin toplandığı yer Güç Krallığı'nın merkezinde, çok geniş bir yerdi. Boydan boya kocaman bir masa ve masanın sonunda da iki taht vardı. Bu tahtlar Garlok ve Hayalet Kral Gost'a aitti.

Garlok, konseyin hemen çaprazındaki kilitli odasından, daha kimseler yok iken birçok araştırma yapmıştı. Bu araştırmalar zamanın en kötü büyücüsü Slador ve Hayalet Kral'da ki kristal ile alakalıydı. Ne kadar çok kaynaktan bilgi edinmeye kalkışsa bile onu tatmin edecek, bilmediği bir bilgiye rastlamadı.

Bir süre sonra salona vampirler giriş yaptılar. Her zaman ki gibi ilk onlar gelmişti. Ve tabii ki 19 yaşını dolduran Vampir Kral Sebastian'ın biricik kızı Silverya'da onlarla birlikteydi.
Sebastian, Garlok'u selamdı ve ailecek yerlerine geçtiler.

Bu kocaman salon, Silverya'yı derinden etkilemişti. Bu kadar büyük bir salonu hiç tahmin etmemişti.

Ardından salona cadılar ile deniz kızları girdiler. En son barış festivalinde de böyle çok samimi idiler bu ırklar. Doğrusu Garlok'u bu sefer şaşırtmadı bu iki ırkın birlikteliği. Cadı Kral Numenha ve Deniz'in Kraliçesi Sodille selamladı Garlok'u ve aileleriyle birlikte oturacakları yerlere geçtiler.

Onlardan sonra salona kurt adamlar girdiler. Kurt Lider Ed, yine en başta yavaş adımlarla teşrif ettiler salona. Yanlarında Hemus'ta gelmişti. Hemus'ta ilk defa konseye geldiği için ağzı açık kalmıştı.

Bu sırada Vampir Kral Sebastian, Hemus'u gördükten sonra, kafası ile selamdı onu. Hemus ise Kral'a baktığında yanında oturan genç bir kız gördü. O da tıpkı Hemus gibi çok gençti ve çok güzeldi. Birkaç saniye göz göze geldiler Silverya ile. Daha sonra Silverya başını çekti ve kurtlarda konseyde yerlerini aldılar.

En son miyaların gelmesiyle konsey toplantısı başlamıştı artık. Garlok ayağa kalktı ve:

"Bu ayın konusuna hepiniz hakimsiniz değerli konsey üyelerim. Malesef uzun süre ortalıkta görünmeyen Elvis, dün gece itibari ile yeniden gözüktü. Üstelik gözükmekle kalmadı, Vampir Kral Sebastian'ı öldürmeye kalktı. O yüzden bundan sonra kendi aramızda daha sıkı görüşme halinde olmalıyız. Elvis'i bu odadaki çoğu kişi tanımaz belki ama ben, Hayalet Kral Gost ve özellikle dün ki olaydan sonra Vampir Kral Sebastian çok iyi tanıyoruz kendisini. O kadar kurnazdır ki çok fazla kötü düşünce sokar aklınıza. Siz daha neyin ne olduğunu anlamadan size istediklerini yaptırmış olur. Bu yüzden bir işe kalkışmadan önce en az iki kez düşünmelisiniz artık, acaba bu işte Elvis'in bir oyunu var mı diye ?.."

Hemus tam o sıralarda heyecanına yenik düştü ve bir soru sormak istedi. Ayağa kalktı ve:

"Peki zamanın en kötü büyücüsü Slador savaşta yenilmiş ve kristal sayesinde geri dönemeyecek şekilde diyarımızı terk etmiştir diye anlatılırdı efsanelerde. Büyük savaştaki bir diğer düşmanımız Elvis neden diyardan atılmadı? O da diyarı terk etseydi dün ki olayların hiçbirini yaşamamış olurduk."

Kurt Kral Ed, oğluna oturmasını söyledi ve kulağına bir daha böyle bir anda ayağa kalkıp, soru sorma, dercesine öğüt niteliğinde bir şeyler söyledi.
Yalnız Garlok bu soruya cevap vermek istiyordu. Ardından:

"Bak Genç Kurt, sana anlatayım o zaman o yılları... Nasıl olsa Sebastian'ı ateşlerin içinden çıkarıp kurtaran da sendin. Tabii ki senin de bilmeye hakkın var. Büyük savaş döneminde Hayalet Kral Gost, kristal ile geri döndüğünde Karanlık Büyücü Slador kaybedeceğini zaten anlamıştı. O yüzden diyardan kaçtı, yani biz diyardan atmadık onu. Elimizde olsa onu öldürürdük. Ama onun kötü hizmetkârı Elvis onunla birlikte diyarın içinden çıkmadı. Aksine, kimsenin ondan beklemediğini yaptı ve Kuzey'e bir daha görülmemek üzere kaçtı. Tâ ki dün ki olaylardan sonra yeniden görülene dek... Zaten gerisini hepiniz biliyorsunuz dostlarım."