Bölüm 15 - GÖSTERİ

740 205 310
                                    

Taç Krallığı için yine her zaman ki gibi sıradan bir gündü.

Tüm ırklar yine teker teker konsey salonunda buluşup, kahvaltılarını yaptılar.

Bu sıralarda Garlok, konseye Hemus'un dün ki yaşadığı Vampir-Kurt kavgasının sebebini sundu. Ve:

"Biz Elvis'ten uzak durmaya çalışsakta, kendi gelemese bile, casusları arayıcılığıyla halkı birbirine düşürmeye çalışıyor. Buna son vermek için hepinizden kendi halkınıza durumu anlatmanızı bekliyorum."

Cadı Kral Numenha, Garlok hâlâ sözüne devam ederken gülmeye başladı, ardından:

"Halk artık kimseyi, yok kralmış yok kraliçeymiş önemsemiyor Garlok! Daha yeni iki savaşta binlerce birlik kaybettik. Halkın seni dinlemesini istiyorsan, ilk önce onlara istedikleri iki şeyi vericeksin. Huzur ve güven ortamı..."

Garlok bu sefer Numenha'ya hak vermişti. Halkta savaşın getirdikleri sonucunda huzur kalmamıştı. Üstelik gün geçtikçe Elvis'in iskelet ordusu artmaya devam ediyordu.

Bu sözlerin ardından kimse konuşmadı. Ve teker teker konsey salonunu terk etmeye başladılar.

Hemus, konseyden çıkmamıştı. Normalde cadı meselesini kendi çözmek istese de dünkü duyduklarından sonra Garlok'a danışmanın vakti geldiğini düşündü.

Garlok konseyden çıkmayan Hemus'u görünce:

"Ne oldu Hemus? Bir şey mi diyecektin?"

Hemus, Garlok'un yanına gitti ve:

"Cadılar...Cadılar bir şeyler çeviriyor Garlok. Daha dün onların kapısından gelen sesler duydum. Ondan öncesi gün de Galir, senin gizli odandaydı." dedi.

Garlok bu sefer güldü.

Hemus, Garlok'un daha neden güldüğünü anlamadığı için çok şaşkınca bakıyordu Garlok'a.

Garlok ise cevap niteliğinde:

"Hemus...Telaş yapmana gerek yok. Cadı Kral ile aramızda bir husumet var. Ve o, bunun bilinmesini istemiyor. Ben ona her hafta bir cam şişede bir şey veriyorum. Galir bu sabah yanıma gelip her şeyi itiraf etti. Cadı Kral'ın şişesi bitince yeni şişe bulmak için benim odama girmiş. Zaten ben de kimseler gelmeden burada onu güzelce uyardım. Yani anlayacağın bir problem yok."

Normalde bunları duyunca rahatlaması gereken Hemus, hiçte öyle gözükmüyordu. Yinede sert adımlarla konsey salonundan çıktı.

Hemus dışarı çıktığında karşısında Galir'i gördü. Galir ona baktı ve:

"Demek bizi dinledin genç kurt. Sana hiç yakıştıramadım. Sırf vampir kıza olan sevgin yüzünden mi bunlarla uğraşıyorsun, çok yazık..." dedi.

Hemus ise soğukkanlılığını korudu ve:

"Anlaşılan ortada bir yanlış anlaşılma olmuş ama ben hâlâ sana güvenmiyorum!" dedi. Ve oradan uzaklaştı.

Konseyin ardından Cadı Kral ve Deniz Kızları bir araya geldiler.

Denizin Kraliçesi Sodille:

"Kralım, konseyde iken halka sözünüzü dinletmekten bahsediyordunuz. Peki ya siz olsanız, halkın yeniden güvenini kazanmak için ne yapardınız?" diye bir soru sordu.

Cadı Kral Numenha, kendine bu tür krallık meselelerinin sorulmasından oldukça keyif alıyordu. Ardından:

"Tabii ki de onlara yeniden huzuru tattırarak. Mesela bu gece dillere destan bir festival düzenleyelim. Hatta ve hatta Barış Festivali'nden bile güzel olsun. Bence bu sayede halkta birbirine düşman kesilmez." dedi.

SONSUZLUK KRİSTALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin