Hemus, Galir meselesi yüzünden uyuyamıyordu. Aklından devamlı: "Acaba Galir neden izinsiz bir şekilde Garlok'un odasına girdi?" diye geçiriyordu. Fakat artık uykusunun merakını bastırdığını fark etti ve uykuya daldı.
Ertesi gün olduğunda tüm kurtlar çoktan kalkmıştı bile. Hemus çok geç yattığı için, doğal olarak en geçte o kalktı.
Tüm ırklar odalarından çıktıkları vakit, saray nöbetçileri onları konsey salonundaki toplu kahvaltıya yönlendirdi.
Hemus, konsey salonuna girdiğinde masaların çok çeşitli ve lezzetli yiyeceklerle donatıldığını gördü. Masa âdeta rengarenkti. Her renk grubundan besinler görünmekteydi.
Herkes konsey masasında yerini aldıktan sonra Garlok:
"Umarım Taç Krallığı'nda ki ilk gününüzde rahat uyumuşsunuzdur." dedi.
Bunun üzerine cadı Galir:
"Evet, son derece rahat bir şekilde uyuduk. Hatta yatak o kadar rahattı ki odama girer girmez başımı yastığın üstüne koyup uyudum." dedi.
Garlok gülümsedi ve:
"Buna sevindim." dedi.
Hemus ise hiç sevinmişe benzemiyordu. Çünkü Galir'in yalan söylediğini adı gibi biliyordu. Lakin bu yalanı konseyde gün yüzüne çıkarmadı, aksine içine attı. Anlaşılan, Hemus'un Galir üzerinde farklı planları vardı.
Meydandan yine yükses sesler duyulmaya başladı. Bunun üzerine Vampir Kral Sebastian:
"Ah yine başladı vampir-kurt kavgası..." dedi sıkılmış bir şekilde.
Hayalet Kral Gost gülüyordu. Ardından:
"Merak etmeyin kralım! Ben bu kavganın sona ermesi için bir şey buldum. Fakat, krallığın şu pozisyonunda bu hiç mümkün değil. Asıl düşmanımızı yendiğimiz vakit, bulduğum yöntemi sizlere sunacağım" dedi.
Kurt Sürüsü'nün Lideri Ed ise:
"Doğrusu bunu ben de çok fazla isterim." dedi.
Tüm soylu ırklar kahvaltısını yaptıktan sonra krallığın içinde gezmeye çıktılar.
Hemus her zamanki gibi Meydan'ın tepesine çıktı ve o güzel manzarayı izlemeye başladı. İçinden de burada yeniden Silverya ile karşılaşmayı arzuluyordu.
Cadı Kral Numenha, Garlok'u bir yerde durdurdu ve:
"Garlok, bana hazırlamak için söz verdiğin şifa iksiri hazır hâle gelmiştir değil mi? Bu aralar hastalığım epey bir ilerledi. Kendimi eskisi kadar güçlü hissetmiyorum." dedi.
Garlok ise cebindeki şişeyi çıkardı ve:
"Elbette hazırladım. Al ve bunu iç. Bu arada bence bu hastalık meselesini diğer krallar da bilmeli." dedi.
Cadı Kral Numenha ise:
"Garlok...Bana söz vermiştin bu mesele aramızda kalacaktı." dedi ve şişeyi aldığı gibi meydana doğru ilerlemeye başladı.
Hemus, Meydan'ın tepesinde Silverya'yı uzun bir müddet daha bekledi ama hiç gelen yoktu. Bunun üzerine Taç Krallığı'nın çarşısına indi ve içinden:
"Biraz alışveriş hiç fena olmaz" diye geçirdi.
Krallığın çarşısı oldukça büyüktü. Tüm ırktan varlıklar burada alışveriş yapıyorlardı -tabii ki hayaletler hariç, onlar asla alışveriş yapmazlar-
Hemus, bu renkli renli kıyafetlerin, çok güzel çiçeklerin ve onun için en önemlisi lezzetli tatlıların satıldığı bu çarşıyı çok sevmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZLUK KRİSTALİ
Fantasíaİçerisinde 6 çeşit ırkın bulunduğu Güç Krallığı çeşitli süreçler geçiriyordu. Bu ırkları sırasıyla;Vampirler, Cadılar, Hayaletler, Miyalar, Deniz Kızları ve Kurt Adamlar oluşturuyordu. Irklar zamanın en kötü büyücüsü olan Slador tarafından çok eski...