Ling'den alınan kan örnekleriye vücudundaki iksir seviyesi düştü, doktorlar ellerindeki imkanlarla tedavi için uğraşmaya başlar.
Ling gözlerini açar;
- ling, iyi misin?
- sen, ahh wa..?
- Wanwan'ım ben, lütfen iyileş artık.
- ben neredeyim?
- revir.
- ama hasta değilim.
- çukur'un kristallerinden birinin etkisinden yeni çıktın, dinleneceksin.
- sen neden buradasın?
- hem senin için hem de kendim için.
- kim olduğunu hatırlamıyorum ama benim için değerli gibisin.
- eski ling'e göre öyleyim.
- nasıl?
- yavaş yavaş anlarsın.
- eh.. peki.
- ee nasıl hissediyorsun.
- bilmiyorum.
- doğru, benimde aklımla bu kadar oynasalar bende böyle olurum.
- anlamadım?
- şey, herşeyi unutmak için sana bir iksir verildi, ve beni hatırlamıyorsun.
- biraz biliyorum.
- ne kadar?
- sen.. Sen benim için değerlisin, seni bırakmamalı gibi hissediyorum.
- eh biraz biliyorsun, sözümüzü biliyor musun?
- ne sözü?
- bekle, önce küçük olandan başlayayım. Wanwan cebindeki kâğıdı çıkarır ve ona gösterir.
- bunu yazan ben miyim?
- evet, ben yatakta hasta yatarken elime sıkıştırdın, sonra uyanınca dejawoo gibi hissettim.
- nasıl? Ne yaptın ki?
- ahh yanımda olmazsan bilemezdin.
- bu kağıt neden ıslak?
- onun üzerinde az ağlamadım da ondan.
Ling daha iyidir ama hala tam olarak bilmiyordur, fakat onun yardıma ihtiyacı olduğunu görür, ona sarılarak;
- merak etme, emin ol hatırlayacağım, seni böyle bırakamam ağlama lütfen. Dedi ve gözyaşlarını sildi.
- ve onca şeye rağmen hala yanımdasın.
- seni bırakamayacağımı biliyorum, ve senin beni rahat bırakmayacağını.
- merak etme zamanla hatırlayacaksın.
...
- alice! Emin misin bunu yapmamız gerektiğine!
- evet! Yoksa kimse konuşmaz!
Granger araya girer.
- yanımıza gelsen de bağırmasak! Yoksa planı tüm kıta duyacak!
- tamam! Bekleyin geliyorum!
- ee granger?
- efendim prenses?
- o gelmeden sana birşey yapacağım.
- yapabilirsin.
"Ne olduğunu bile sormadı bana güveniyor"
- prenses? Hadi, alice geliyor.
- ah evet.
*Silvanna granger'ı yanağından öper*
- bu muydu yapacağın prenses?
- beğenemedin mi?
- yok asla, senin gibi birinden öpülmek ve beğenmemek mi, güldürme beni.
- aslında, kulağını öpecektim, ama bana bu kadar güvendiğini görünce, fırsatı kaçırmayayım dedim.
- iyi demişsin.
- siz iki aşk pıtırcığı ne yapıyorsunuz bakalım?
- sadece konuşuyoruz.
- o zaman neden granger'ın suratına yaklaştın?
- prenses şansına tükür.
- şee-yy ben kulağına birşey söylüyordum.
- inanayım mı granger?
- evet inan, o her zaman doğruyu söyler.
- ahh tamam, onu öpmüş olabilirim.
- haha~ sorun değil ben size engel değilim, hadi devam edelim.
- ben adamı kaçırabilirim, siz burada bekleyin.
- oraya tek başına gidemezsin granger!
- gidebilirim, bunun ne önemi var ki.
- aaa-şeyy, sadece ben de seninle geleyim olmaz mı?
- hayır prenses, ben giderim.
- tamam, ama dikkat et yoksa geri gelince bem mızrağımla yarı kalan işini bitiririm.
- sen mi, emin misin?
- tamam belki de yapamam.
- tamam susun artık, yürü granger.
Granger bir adamın yanına yaklaşır ve kulağına şu kelimeleri fısıldayarak onu rehin alır.
- ölüm seslerin bana melodi gibi geliyor.
Adam zaten granger'dan irkildiğinden herşeyi ötmeye dünden razı hale gelir.
- Alice sen nereye?
- o çukur'dan bir asker, yani beni tanır, saklanmalıyım.
- tamam.
Alice çalılığa saklanır, granger adamı getirir, adam silvanna'yı görünce soruyu anlamış gibi olur.
- söyle, kardeşim nerede?
- bilmiyorum, bilseydik söylerdim yemin ederim, lütfen beni onun elinden al!
- söyle o zaman.
- en son zindandan kaçtı, sonrasını biz de bilmiyoruz, thamuz onu kovalamak için isteksizdi.
Silah sesi patlar, yapan granger'dır, adamı öldürür, hızlıca oradan uzaklaşırlar, yolda;
- granger, o adamı neden vurdun?
- sadece vatanımı koruyordum prenses.
- ama adam zaten herşeyi söyledi?
- o geri giderse bizi diğerlerine anlatır, bu da çukur-moniyan savaşı demek.
- haklısın.
- ondan daha da önemlisi bu savaş için senin çağırılman demek.
- ne? Cidden mi?
- aa dur bunu sesli mi söyledim.
Ikiside kahkahalara boğulur.
- belki ben de orduyu yönetirken aklımın sende kalacağı için..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uzakdoğu savaşçıları 2 - Kutlu Yemin (mlbb)(fanmade)
Fanfiction@Dihidrojen_monoksit in yapmış olduğu kitabın ikincisidir (FANMADEDIR)