-19-

57 4 15
                                    

Neyse ki ling Wanwan'a vuramadı, ama kılıç onun bacağının kenarına isabet etti, görünüşe göre Baxia kalkanı atmakta geç kaldı.

Wanwan şöyle düşündü;

"Ling'e daha önce gücümü gösteremedim, belki şimdi gösterirsem o da güvenir, zarar vermemeye çalışacağım."

Ardından yaralı bir bacakla aşırı hızlı bir şekilde ling'in etrafında hopluyordu, ling rahatsızlıktan ölecek gibiydi, ve vurmadığını görünce;

- ne yapıyorsun sen? Bana vurmuyorsun bile!

- bazı sorunları şiddet çözemez ling!

Wanwan etraflıca dönmeye devam etti, hatta bir ara ling kılıçlarıyla havaya yükselip Wanwan' a vurmaya çalıştı, Wanwan o havalanınca onunla beraber havalanmıştı, resmen sanat gibiydi, Wanwan hayatının en eğlenceli vaktini geçiriyordu, gülerek ling'e baktı,
"Seni kurtarıcam, ne olursa olsun geri geleceksin" diyip gülümsedi..

...

Alice ne yapacağını bilmiyordu derhal kuzey birliğinin karargahına doğru yola koyuldu..

Vardı, freya'yı kara kara düşünürken gördü, freya dönüp;

- hey sen burada ne arıyorsun!

- dur! Sakin ol sizin tarafınızda yer almak istiyorum.

- ciddi misin? Sana niye güveneyim?

- çünkü başka çarem yok, çukur'a isyan ettim, ve zindandan kaçtım.

- Bir iblis olarak iblislere isyan mı ettin yani?

- evet, yu zhong yüzünden.

- tamam garip bir şekilde bu bana çok mantıklı geliyor, ne istiyorsun? Dedi muhafızlara durun işareti yaparak.

- sadece silvanna'yı bulmalıyım, dyrroth'u kurtarmak için.

- Bir dakika Dyrroth'u kurtarmak?

- o kristal onun fikirlerini etkiliyor.

- ama onu sen takmıştın?

- evet ama isyandan sonra o kırıldı, kaçabilmek için yedeğini ona taktım, ve ona söz verdim, iş bitince çıkaracaktım.

- ee niye çıkarmadın?

- çünkü o haldeyken dyrroth'u yenemem ve reddetti, ve ben düşünürken gitti.

- tamam, silvanna revirde.

- ne oldu ona?

- sadece göğüsünden bıçaklandı, ama aşırı dirençli.

- tamam. Dedi ve yola çıktı.

...

- hey, silvanna burada mısın? Ooh, ben yalnış bir zamanda mı girdim? Dedi gülerek.

- ha-hayır aramızda birşey yok, değil mi granger?

- e-e-e..

- Granger!

- e-evet yok

- şimdi söyle ne oldu? Senin burada ne işin var?

Granger silahını ona doğrulttu;

- evet burada ne işin var?

- ben sadece sana kardeşin konusunda yardım edeceğim.

Granger silahını indirdi, silvanna şaşırmış şekilde sordu;

- sen bunu neden yapasın ki?

- çünkü ona hep annelik yaptım ve anneler sözünü tutar.

- nasıl yani?

- çukur'a isyan ettik ama thamuz çok güçlüydü, bizi yendi ve zındana attı, o sırada dyrroth'daki kristal kırıktı ve bana sizi özlediğinı söyledi, ben önce ona kızdım ama sonra, hayatta bir kez olsun iyi birşey yapmaya karar verdim ve çıkış yolu aradık, ama bendeki yedek kristali dyrroth'a verip sonra geri almaktan başka şansım yoktu, ona söz verdim, plan başarılı olunca onu çıkaracaktım ama o kristal varken bana karşı çıktı ve ben onu yenemem, bu konuda düşünürken o... gitmişti.

- aa, çok fazla şey yaşamışsın, gerçekten onca yıl iblis olarak ona nasıl annelik yaptın?

- herşey senin düşündüğün gibi acımasız değil, orada da mutluca yaşıyorduk eziyet etmiyorduk ona, ee yardım edecek misin?

- ucunda onu kurtarmak varsa ben her zaman varım.

uzakdoğu savaşçıları 2 - Kutlu Yemin (mlbb)(fanmade)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin