(Başlamadan önce 18. Bölüm yayımda önce onu okuyun yanlışlıkla önce 19u paylaşmışım da)
Wanwan ling'de birşey fark etti.
Bu dyrroth'daki kristalin aynısıydı! "Bu onun fikirlerini etkiliyor olmalı, zayıf noktası buymuş demek." Diye düşündü ve oraya vurmaya başladı, vururken çok titizdi, onu incitmek istemiyordu.
- ahh kaçıp durmayı kes ve savaş!
- Ling, seni incitmeyeceğim, sadece kurtulman gerek.
- evet! Senden kurtulmalıyım!
- bekle ve gör.
Wanwan şartlarını hızlıca ling'e gördüğü kristale atmaya başladı.
- ahh! Dur!
- bunu yapmak istemezdim ama yapmak zorundayım.
Ling in anlındaki kristal hasar aldıkça çatlıyor, ve ling acı çekiyor gibi görünüyordu, Wanwan pişman gibiydi, ama tek yol buydu.
En sonunda kristal kırıldı..
- AAAHHHHH!!!! Diye bağırıp bayıldı.
- özür dilerim. Dedi ve onu revire götürmeye çalıştı.
Askerler saldırmaya başladı, Wanwan bir yara daha aldı, kolundan vuruldu.
- artık bir yere gidemezsin gök kaplan, ölümüne hazırlan!
- bir yere kaçtığımı kim söyledi?
Wanwan kanayan kolunu diğer eliyle tuttu, ve gülümsedi;
- bize attığınız her kurşunu size milyon kat acı ile size iade edeceğim!
Wanwan havaya kalktı ve sekerek tüm askerlere dartlarından fırlattı, kimisi kafasından kimisi göğüsünden, kimisi de vücudunun herhangibi bir yerinden vurulup düşüverdi.
Wanwan zor bir şekilde ağzından ve burnumdan kan çıka çıka Ling'i revire yetiştirdi. Neyse ki oradaki yataklara kadar gitti, sonra gözü bulandı ve yere yığıldı, doktorlar hemen koştu ve Wanwan ile ilgilendiler.
...
Silvanna'nın yarası kapandı ve yola çıktılar;
- cidden koskoca çukur'a karşı 2 kişi ne yapmayı planlıyorsun alice?
- bilemiyorum, heralde sadece içeride mi değilmi öğrenmemiz yeter.
Arkadan biri hızlı adım sesleriyle yaklaşıyordur, silvanna bir anda arkasını dönüp mızrağını o kişinin boynuna dayar.
- sakin ol prenses.
- GRANGER!
- efendim.
- neden takip ediyorsun bizi?!
Alice araya girer;
- sanırım anladım.
- ah ha-hayır sakın birşey anlamıyorsun, SAKIN!
Alice fısıldayarak;
- bu adam sana aşık olmuş söyliyeyim, eğer seviyorsan kaçırma derim.
Silvanna fısıldayarak;
- sen bir sussana artık! Hem kendimi ağırdan satayım değil mi?
Alice fısıldayarak;
- ağırdan satayım derken onun duygularıyla oynama da.
Granger aralarına girer;
- ne fısıldaşıyorsunuz siz böyle?
Silvanna granger'a döndü, biraz baktı sonra gözlerini kapattı, duraksadı ve bir anda onu çekip dudağından öptü, ve sonra bir anda ittirdi.
Granger gülümsedi;
- prenseees???- sorgulama ve yürümeye devam et!
Alice araya girdi;
- aşk kuşları, artık bir plana baksak diyorum.
- bize şöyle demeyi KES!
Alice granger'a baktı, hâlinden memnun gözüküyordu.
- tamam plana bakalım, kapıdaki nöbetçilerden birini kaçırıp onu sorguya çekmek bence yeterli olacaktır, sonra eğer içerideyse destek ile beraber gireriz.
- bence iyi fikir. Dedi silvanna.
Granger'da başını salladı.
- o halde bu gece ateşimizi şuraya yakalım.
Gece ateşi ve çadırları kurarlar, alice erkenden yatar çünkü ertesi gün erken kalkmalıdır (tabi bu ikili için de hain planları vardır djbdhdh)
Dolunay manzarasında granger ve silvanna baş başa oturuyorlardır;
- prenses, iyisin değil mi?
Silvanna başını granger'ın omuzuna yaslamak istedi, ama dikenler buna izin vermedi;
- aa özür dilerim prenses, dikenleri çıkartıp uzağa doğru atar.
- önemli değil.
- yaslanmak istemiyor musun?
- bu senin hoşuna gitmişe benziyor, dedi gülerek.
- gitmediğini söylesem yalan olur.
- iyi yaslanayım bali, şey granger?
- efendim prenses?
- sen böyle karanlık bir kişilikle iyi tarafta nasıl kalabiliyorsun?
- prenses, ben annem öldürüldükten sonra onun intikamı için bu birliğe girdim.
- aaa, üzgünüm hatırlattığım için. Dedi ve başını çekip ona baktı.
- sonra senin ilgini çekmem hoşuma gitti ve tıpkı anneme benziyorsun, senin yanında iyi hissediyorum. Dedi ve başını tutup omuzuna yasladı.
- aaaa şeyy.
Dedi ve yüzü kızardı, fakat bir yandan ağlıyordu, gözyaşını granger'ın ceketine sildi, granger gözyaşını hissetti, ve irkildi.
- kim benim sevdiğim birisini üzerse onun yanında beliririm. Dedi silvanna'ya bakarak.
- cidden mi..
- bu yüzden ağlamana izin veremem, kardeşini geri alacağız.
Silvanna uyuyakalmıştı,
Granger o sırada aklından bunları geçiriyordu"Seni üzen her kim olursa olsun önce onun arkasında belireceğime söz veriyorum, prenses.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uzakdoğu savaşçıları 2 - Kutlu Yemin (mlbb)(fanmade)
Hayran Kurgu@Dihidrojen_monoksit in yapmış olduğu kitabın ikincisidir (FANMADEDIR)