58. Bölüm

13 6 2
                                    

Dünya'nın neden bahsettiğini anlamıştım; o, Seyrulela'nın heyecanla vurguladığı 'Elbette bu yaşanacak, ama öncesinde işler tahminlerinizden farklı bir şekilde ilerleyecek. Işık her şeydir ve her yerdedir Doruk. Karanlığa bürünmüş insanlar ışıktan yoksun gibi görünse de özlerinde ışık vardır, tıpkı senin de Seyrulelalı dostlarına söylediğin gibi. Seyrulela asla tamamen karanlığa gömülmedi. Işık birçok farklı noktada karanlığa temas etti ve karanlık bundan hoşlanmayarak debelendi, ardından ışıkla bütünleşti. Bu, gezegeni değiştirecek şekilde temas etmedi, ta ki bu ana dek. Şu an bahsettiğim durumun detaylarını sana yaşayacağın büyük sohbette O anlatacak. Bu bilgi ile derinliklerinde yaşadığın ve fark etmek üzere olduğun umutsuzlukları ışığınla birlikte daimi mutluluğa çevireceksin.' sözünü detaylıca açıklayacaktı. Detayların gezegenim Dünya ile ilgili olduğunu sezmiştim. 

"Megfrela ve Seyrulela'nın sana ışık hakkında verdiği bilgileri Dünya'ya aktardığımızda karşına ne çıkıyor Doruk?" Dünya'nın bu sorusu çok geniş kapsamlıydı. Düşünmeden yanıtlayamazdım. Bir süre sonra onu yanıtlamaya başladım ve bu süreçte Dünya'nın değişimi hakkında garip hislere büründüm; yepyeni gerçeklerle karşı karşıya olduğuma emindim.
"Işığın karanlığa etkisi... Dünya eskisi gibi değil; her açıdan çok farklı bir noktada. Eskiden dünyada ülkeler birbirleriyle savaşırken ve dünya çapında yaşanan kaoslar normal karşılanırken, şu an her durumda hem toplum tepkisini ortaya koyabiliyor hem de farklı ülke ya da inançtan olan insanlar ötekileşmiyor. Ve zaman... zaman çok hızlı geçiyor! Zamanın teknolojik cihazlara odaklanmamızdan dolayı hızlı geçtiğini savunanlar var ve haklı olabilirler, ancak gerçekten zamanın ağır ağır ilerlemesi gereken durumlarda dahi su gibi aktığını görebiliyorum. Ayrıca itiraf etmek gerekirse, yaşanan tartışmaların ve var olan kargaşaların sebebini bilmesem de dünyanın büyük aşamalar kat ettiğine eminim.
Ve doğa... doğa hızla değişiyor; depremler artıyor, iklimi uygun olmayan yerlerde olağanüstü doğa olayları gerçekleşiyor. Dünyanın manyetik alanıyla ilgili değişiklikler seziyorum; her şey hızla değişiyor!" Açıklamamın ardından kendimi tekrar Dünya'da, bu sefer devasa bir gölün önünde buldum. Arkamda doğa tüm ihtişamıyla tezahür ediyor ve gün batımına çalan gökyüzünde martılar dans ediyordu. Bu, gezegenimde daima var olan bir durumdu ve ben böylesine muhteşem olayların ancak farkına vararak onları kutluyordum. İçimden "Ne çok şey kaçırmışım!" diye iç geçirirken Dünya konuşmaya başladı:

"Ben neden böyleyim Doruk? Neden değiştim ve değişmeye devam ediyorum? Sebebi titreşim. Titreşimim hızlanıyor Doruk; Megfrela'yı hatırla. Megfrela'nın daima yaşaması için ne gerektiği üzerine düşün. O da canlı, benim gibi. Megfrelalıların niyetinin gezegeni daima canlı kılabileceğini unutma. Onlar bunu başaracak ve orada doğan ve doğacak olan herkes senin göndermiş olduğun tüm evreni aydınlatacak kadar güçlü ışığın ardından çok daha hızlı ve güçlü bir şekilde tekamül edecek. 

"Yani Doruk..." dedi Dünya, "Titreşimim sizinle yükseliyor. Zamanın hızlı geçmesinin, seneler önce sessiz kalınan birçok durumun şu an toplumlar tarafından dile getirilmesinin, son otuz yıl içinde doğan neslin bilinçlerinin önceki nesillere göre daha farklı olmasının açıklamasını titreşim yükselişiyle yapabilirim. Titreşiminiz yükseldikçe bilinciniz genişliyor; hatırla Doruk: bilinç evrenin dokusudur ve bu serüvenin bir sonu yoktur."
"Haklısın Dünya, ama..." Aklıma Dünya'nın sorunları bir bir gelirken ister istemez korku tabanlı noktalara değinmeye başladım ve iç çekerek konuşmaya devam ettim.
"Çevrenin kirlenmesi, atmosferin zarar görmesi, dengesiz nüfus dağılımları ve milyarlarca insanın aç, susuz olması... tüm bunları göz ardı edemem ve bilincimiz yükselirken halen bunu yapmaya devam etmemiz konusunda kendimi daima sorumlu kabul ederim." Cümlemi sonlandırmamla Dünya kuş cıvıltıları ve rüzgarının içime işleyen ferahlığıyla bana karşılık verdi.
"Seni seviyorum Doruk. Yaşanan her şeyden kendini sorumlu tutman bilincinin yükselişini gösteriyor. Evet. Beni kirleterek, üstümde toprağımıza ve suyumuza zarar verecek deneyler yaparak, atmosferimi hiçe sayarak ve tüm bunları özellikle son elli sene içinde gerçekleştirerek onlarca deneyim ve farkındalık yaşadınız. Peki neden bunlar var oluyor? Ben canlıysam size neden küsmüyor ya da saldırmıyorum? Güneş neden devasa bir alev topuyla benim yaşamımı sonlandırmıyor? 

Kozmik (Kitap & Sesli Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin