Multi: Aras'ın annesi (Leyla Saygıner) ve babası (Haluk Saygıner)
Keyifli okumalar💞
•
Aras ile otele doğru ilerlerken gözlerimi çevreden alamıyordum. Nisan aylarının sonunda olduğumuz için her yer cıvıl cıvıldı. Otele girdikten sonra Aras resepsiyondan oda anahtarını isterken ben ortalıkta saf gibi dikiliyordum. Aras yanıma gülümseyerek gelmiş ve elimi tuttuktan sonra sağ tarafta bulunan asansörlere doğru ilerletmişti. Bavulumun arkamızdan gelen çalışanda olduğunu görünce önüme dönüp Aras'a eşlik etmeye başladım.
Asansörden indiğimizde kendi odamızı bulup içeriye girdik. Benim peşimden Aras'ın da geldiğini görünce hafiften tırsmadım değildi.
Ne yani aynı odada mı kalacaktık?
Sanki..
Sanki balayına gelen çiftler gibi!
Aras görevliden eşyalarımızı alıp ortada bulunan büyük dolabın önüne bıraktı.
Daha sonra yanıma gelip, arkamdan sarıldı. "Nasıl, beğendin mi?"
Odayı hiç incelememiş gibi tekrar inceleyip "Evet, çok beğendim" diye yanıtladım Aras'ı.
Allah'tan iki tane tek kişilik yatak vardı!
"Gel akşam yemeği için bir yerlere gidelim" deyince ona doğru dönüp, yüzüne baktım.
Böyle sözler Aras'a göre değildi. O kıçını kaldırmaya üşenirdi. Sanırım ona bir şans daha verdiğim için benim pişman olmamamı sağlıyordu.
"Tamam, gidelim"
El ele odadan çıkıp asansöre ilerledik tekrar, otelden de çıktığımızda dışarıda valenin arabayı getirmesini bekliyorduk.
En sonunda gelen araba ile araca yerleştiğimizde emniyet kemerimi takıp, camdan dışarısını izlemeye başladım.
Aras sanki buraları avucunun içi gibi bilirken yaklaşık 15 dakika sonra büyük bir lokantanın önüne gelmiştik.
"Başka bir yere gitseydik keşke" dedim Aras'a doğru dönerken. "Neden, sevmedin mi burayı?"
"Hayır da ne bileyim kıyafetim pek uygun değil gibi" Aras bana sert bir bakış atıp, arabadan indi daha sonra benim kapımıda açıp beni de kolumdan tutarak indirdi.
"Gel başımın belası, gel"
Lokantaya girdiğimizde Aras beni hâlâ sürüklüyordu. En sonunda boş masanın birine yerleşip, garsonun gelmesini bekledik.
Gelen garson önümüze menüleri bırakıp tekrar uzaklaştığında menüyü elime alıp sayfaları çevirmeye başladım.
Yazan ingilizce yemek isimleri ile menüyü açtığım gibi kapattım.
İngilizcem 2 düşmüştü karnemde arkadaşlar. Şimdi kendimizi boş yere zora sokmayalım, Aras ne isterse aynısından der geçiştirirdim.
"Baksana sende" diyen Aras'a, samimi bir gülüş gönderip elime tekrar menüyü aldım. İsimleri boş verip yandaki resimlere bakmaya başladım.
Adana kebap falan görürsem direk alırdım vallahi.
"Aras" dedim başımı menüden kaldırırken. " Efendim"
"Şu ne?" Diye gösterdim parmağının ucundaki resmi.
"Polbo á feira ya da pulpo á galega o"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞA BELA
أدب المراهقين© Tüm Hakları Saklıdır. "Cidden başa belasın" deyip arabasının hızını biraz daha arttırdı. "Cidden öyleyim" dedim Aras'ı başımla onaylarken. Hey, belanın ta kendisiydim ben zaten! Gülümsedi. Gülümsedim. ❄ Samimiyet #1 Güldürü #1 Lise #1 Genç kurg...