𝑻𝒉𝒆 𝟕𝒕𝒉 𝑺𝒆𝒏𝒔𝒆🍷𝑱𝒂𝒆𝒚𝒐𝒏𝒈

15

Jung Yoonoh

Kafamı koluma gömmüş Taeyong hyungun kucağına oturmuş olduğum gerçeğini unutmaya çalışıyordum. Ayağımın girerken değil çıkarken kayması? Saçma sapan bir tesadüf müydü cidden... Cho, neden yere yağ döktün?

"Abi!"

Kafamı kaldırıp koşarak bana gelen Chohee'ye baktım. Ve sınıfta sadece ikimizin olduğuna emin olunca sınıf kapısını kapatıp geri döndüm.

"Sen iyi misin?"

"Neden yere yağ dökersin ki?"

Kaşları çatılmış bana anlamaz bir şekilde bakan kardeşime güldüm.

"Senden yere yağ dökmeni istememiştim. Ya da beni kucağına oturtmanı."

"Ben-"

Sinirlenmiş ve kendimi tutamayıp bağırmıştım.

"Sen ne!? Yine batırdın! Kucağına oturma işini başka bir zaman da yapabilirdim!"

"Ben ya-"

"Sus ve sadece beni rahat bırak!"

Gözleri dolmuştu  ve ben kendimi kontrol etme yetimi kaybetmiş gibiydim.

"Cidden, beni biraz düşün artık! Ne kadar utandığımı biliyor musun!?"

"Abi ben yapmadım. Yere ben bir şey dökmedim, hatta yere hiç bir şey de koymadım. Bir şey koysamda ona takılıp düşemezdin zaten."

"Sen değilsen kim yapmış olabilir ki!?"

"Beni suçlamaktan vazgeç artık! Siz iki manyak herifi birleştireceğim diye canım çıktı! Elime geçen ne peki!? Sadece senin lanet olası bağırışların! Birinden hoşlanırım hem bana hem ona bağırırsın, hiçbir şey yapmam yine bağırırsın, yere yağ mı dökülmüş, Chohee suçlu!"

Gözünden birkaç damla gözyaşı aktı, onları elinin tersiyle silip devam etti.

"Seni herkesten, her şeyden çok sevdiğimi, mutlu olman için elimden geleni yaptığımı bildiğin halde bana bağırmaktan yorulmadın mı? Ben seni dinlemekten çok yoruldum çünkü."

Histerik bir kahkaha atıp devam etti.

"Bak ne diyeceğim, tanrıdan dilediğim sabırlar tükendi. Artık başının çaresine baksan iyi edersin. Ben gidiyorum, geçen teneffüste demiştim ya, beni özle diye. Özleme."

Elini tutmuştum.

"Cho-"

"Bırak elimi."

"Cho beni dinler misin?"

Gözlerini sinirle kapayıp açmış ve elini çekmeye çalışmıştı.

"Sana bırak elimi dedim."

Sonra suratıma çok sert bir yumruk, yere çakılışım, kapının açılma sesi ve ardından içeriye ilginç bakışlar atan arkadaşlarım... Dünyadaki en nefret ettiğim şey ne biliyor musunuz? Chohee'den ciddi bir yumruk, tekme veya dirsek yemek. Çünkü arkasında hep 1 haftalık bir işkence olur, psikolojik baskı... Bizim Chohee'yle kardeş olduğumuzu neredeyse herkes biliyordu, bazen böyle küçük(!) tartışmalar yaşadığımızı da. Kalabalığın arasından sınıfa giren Bay Seo içeriye bakıp ne olduğunu kontrol etmiş ardından beni yerde yatar bir şekilde görünce hızla yanıma gelmişti.

"Herkes yerine! Yoonoh? Sen iyi misin?"

Dudağımdaki ve burnumdaki acıyı es geçip kalkmaya çalışmış üşenip geri yatmıştım. Ardından gülmüş ve ağzımdaki metalik tadı umursamadan Bay Seo'ya dönmüştüm.

"İyiyim, yerde yatmak hoşuma gitti de."

"Sersem. Dudağın ve burnun kanıyor. Kalkta revire gidelim."

"Sakin olun Bay Seo, ben iyiyim. Cidden."

"Tabi canım, uçan kediler de gerçek zaten. Her neyse, 3'e kadar sayıyorum ve kalkıyorsun, 1, 2-"

Kalkmış ve sırama oturmuştum.

"Revire git."

"Chohee'den yediğim ilk yumruk değil."

Bay Seo düşünmüş ve anlamış gibi başını sallamıştı.

"Çıkan Chohee'ydi değil mi?"

"Evet."

"Bu sefer niye tartıştınız? Yine mi bağırdın?"

"Evet. Çok hakettim bu sefer, keşke beni bir güzel dövseydi, sesim çıkmazdı..."

"İyisin değil mi? Sıkıntı çıkarsa revire gidebilirsin. Derse başlayacağım."

"İyiyim Bay Seo. Teşekkür ederim."

Bay Seo ilerlemiş ve derse başlamıştı. Son dersimizde bitince okuldan çıkmış ve bahçe kapısında Chohee'yi beklemeye başlamıştım. Çıkarken Chohee'nin yanına Jungwoo gitmiş ve birlikte çıkışa kadar yürümüşlerdi.

"Buradan sonra seni abine devrediyorum."

"Kimseyi kimseye devretmiyorsun, Yolda, sağda, solda kız görürsen bakma dünyanın en güzel kızı olsa bile. Ve gidince haber ver."

"Emredersiniz komutanım."

Chohee gülümseyen Jungwoo'ya gülümsemiş ve önden yürümeye başlamıştı.

"Her neyse, eve gidince mesaj at tamam mı?"

"Tamam."

Chohee gidince Jungwoo bana dönmüş ve tedirgince sormuştu.

"Atıştınız mı siz?"

"Evet."

Dudağıma bakmış ve konuşmuştu.

"Nedenini bilmiyorum ama baya kötü vurmuş... Geçmiş olsun hyung."

"Teşekkür ederim. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

___
Bne geldim 😎

14.07.20
01.38
Hera🍷