𝑻𝒉𝒆 𝟕𝒕𝒉 𝑺𝒆𝒏𝒔𝒆🍷𝑱𝒂𝒆𝒚𝒐𝒏𝒈

09

Lee Taeyong

Güneş batmaya başladığında muhabbeti bırakıp kalktık ve hep birlikte ilerideki markete yürümeye başladık. Marketten içeri girdiğimizde Yuta, Youngho ve Chittaphon ayrı Yoonoh ve ben ayrı reyonlara girmiştik.

"Bay Lee-"

"Okul dışında Taeyong hyung diyebilirsin Yoonoh."

Yoonoh kafasını sallayıp onayladı ve devam etti.

"Taeyong hyung şey, mısır alacağım ama patlımış olarak mı alayım evde mi patlatırız?"

"Patlamış al. İş çıkarma hiç."

"Tamam."

Yoonoh 3 paket patlamış mısır almıştı ve alışveriş arabasına atmıştı. Ardından birlikte içecek reyonuna girmiştik. Ben alkol bakarken Yoonoh da kahve alıyordu.

"Kahve mi içeceksin?"

"Yok ben değil. Chohee kahve içmeyi çok seviyor. Ona alıyorum."

"Anladım."

Bir şeyler daha alıp, arkamızdan gelen Yuta, Youngho ve Chittaphon üçlüsününde ödemesini yapıp çıktık. Ve yürümeye başladık. Yoonoh arada bir bana bakıp sonra tekrar önüne dönüyordu.

"Geldik, girin hadi."

İçeriye girip kapıyı kapatmıştık, Yoonoh zile basmadan anahtarını çıkarmış ve kapıyı açıp içeri girmişti. Arkasından onu takip ederken aniden kapının önünde durmasıyla sırtına çarpmıştım sonra da Chittaphon benim, Youngho, Chittaphon'un, Yuta da Youngho'nun sırtına çarpmıştı. Yani zincirleme çarpışmıştık.

"Yoonoh? Ne oldu?"

Onu biraz kenara itip içeriye bakmaya çalıştım. Chohee'nin kafası Jungwoo'nun göğüsünde, ayakları L koltuğun önündeki küçük masanın üstünde ve Jungwoo'nun bir kolu koltuğun üzerinde, diğer kolu kanepeden sarkmış ayrıca kafası geriye düşmüştü.

"Bu nasıl bir uyuma şekli böyle?"

Diyip yanlarına giden Yuta sessizliği bozmuştu. Yavaşça Jungwoo'nun kolunu dürtüklemiş ve herhangi bir tepki almayınca konuşmuştu.

"Ölmüş mü be bunlar?"

Yibe dürttüğünde Jungwoo yavaş yavaş gözlerini aralamıştı.

"Sessiz ol hyung uyandıracaksın."

Ardından hâlâ aynı yerinde duran Yoonoh ile göz göze gelmişlerdi.

___
İyi geceler!

11.07.20
01.19
Hera🍷