08

627 49 59
                                    

Jung Chohee

Milkshakelerimizi içip, hesabı ödeyip çıktık ve yürümeye başladık.

"Ee gitmek istediğin başka bir yer var mı?"

"Seninle birlikte olmak çok güzel ama bu kadar yeter sanırım. Abim kızabilir."

"Abinden izin aldım."

Mutlu olduğumu çok belli eden bir gülüşle ona döndüm.

"Gerçekten mi!?"

"Hmhm. Ha bir de, beni öpmeye çalışıp planı batırman onları daha çok kaynaştırmış gibi görünüyor aradığımda gülüşüyorlardı."

Planı batırmam planı kurtarmış mıydı şimdi? Jungwoo bana neden o ifadeyle bakıyordu ki? Bir dakika, beni öpmeye çalışıp planı batırman mı?

" N-ne? Yalan. K-kuru iftira. Yok öyle bir şey. Kim kimi öpmüş? Ben mi? Ahahahah komik şaka ahahah."

Jungwoo'nun üzerime geliyor olması sebebiyle geri geri gidiyordum. Her şey güzeldi lâkin sırtımı arkamdaki evin duvarına yapıştırmış olmam ve Jungwoo'nun aradaki farkı kapatıyor olması pek güzel değildi...

" Iıı, şey mi yapsak? Şurada bir fotoğraf mı çekinsek?"

Cümlemi bitirip az ilerideki Poseidon heykelinin önünde durdum.

"Git Zeus heykeli bul. O zaman olabilir."

"NEREDEN BULAYIM DENİZ KIYISINDA ZEUS HEYKELİNİ!?"

O sırada fotoğraf çekinmek için sıra bekleyen "öfkeli halk" benim yüksek desibelli sesime muhtemelen küfür ediyorlardı.

"Özür dileriz! Devam edin lütfen!"

Ardından beni kolumdan çekiştirip plajdaki boş alana götürdü ve kumlara oturduk.

"Saat kaç?"

Saate bakıp ona döndüm.

"17.39"

"Ya şey, acıkmadın mı?"

"Acıktım biraz. Sen?"

"Ben de acıktım. Ne yesek?"

"Hm.. Şey yapalım mı, eve gidip ramen pişirelim mi?"

"Olur."

Biz eve yürümeye başladıktan yaklaşık 2 dakika sonra telefonumun titremesi ile ekrandaki isme baktım. Çilekli sütüm🍓 yazısını görünce telefonumu kulağıma götürdüm.

"Efendim abiciğim."

"Chohee, Jungwoo'yla birlikte eve gidip evi toplar mısın biraz güzelim?"

"Tamam abicim biz de eve gidiyorduk zaten."

"Niye?"

"Acıktık. Ramen pişirelim dedik."

"Tamam. Biz de bir iki saate falan geliriz."

𝑻𝒉𝒆 𝟕𝒕𝒉 𝑺𝒆𝒏𝒔𝒆🍷𝑱𝒂𝒆𝒚𝒐𝒏𝒈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin