𝑻𝒉𝒆 𝟕𝒕𝒉 𝑺𝒆𝒏𝒔𝒆🍷𝑱𝒂𝒆𝒚𝒐𝒏𝒈

25

Lee Taeyong

"Hyung!"

Arkamdan bana seslenen Yuta'ya döndüm.

"Ne oldu? Bu ne heyecan?"

Durup soluklandıktan sonra hafifçe doğrulup konuşmaya başladı.

"Jungwoo... Merdivenden inerken ayağı kaymış, yuvarlandı gözümün önünde."

"Ne!?"

Hemen Yuta'yla birlikte zemin kattaki merdivenlerin başına gelince ambulans çağırdıktan sonra kalabalığın arasından sıyrılıp yerde oturan Jungwoo'ya baktım.

"Ambulans çağırdım. Gelir birazdan. Sen iyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu?"

Dirseğine bakmış sonra bacağını göstermişti.

"Ayağım kayınca tutunayım derken dirseğimi vurdum. Bacağımı hareket ettiremiyorum. Başımda acıyor biraz ama sıkıntı yok."

"Jungwoo!"

Sesin görüntüden sonra gelmesi? Işık hızı? İzafiyet teorisi? Çüş ama artık.

"Sen iyi misin!? Aman tanrım kolun kanıyor! Bacağın da kanıyor! Çok acıyor mu? Bekle, hemen gidip ilk yardım ça-"

"İyiyim Cho."

Chohee gözlerini büyütüp Jungwoo'nun suratını avuçlarının arasına aldı.

"Bir yerin acıyor mu?"

"Hayır."

Ambulans sesleri yaklaşıp kesilince okula bir sedyeyle iki ATT (Acil Tıp Teknisyeni) girmişti.

"İsmin ne?"

"Jungwoo."

"Tamam Jungwoo. Neren acıyor?"

"Dirseğimi vurdum. Sol bacağımı hareket ettiremiyorum. Başımı da çarptım ama acımıyor. Bir de bir kaç önemsiz çizik var, o kadar."

"Bizimle birinin gelmesi gerekiyor. Velisine haber verdiniz mi?"

Öne çıkıp konuştum.

"Velisi benim."

Ardından Jungwoo'yu sedyeyle ambulansa taşıdılar.

"Bay Lee ben de gelebilir miyim?"

"Olmaz. Dersin var. Ben varum -hayatımda yaptığım en güzel hata olduğu için düzeltemiyorum :')- onun yanında, endişelenme. Okuldan çıkınca gelirsin."

"Ama-tamam..."

Ardından ben de ambulansa bindim ve hastaneye gittik. Jungwoo'nun bacağının röntgeni çekilmişti ve kaval kemiğinde bir kırık vardı. Dirseğinde hafif bir çatlak vardı ve kafasını da sert vurmadığından dolayı bir sorun yoktu. Çatlak ve kırığı alçıya alıp taburcu etmişlerdi.

___
Aha bu da 2... İyi geceler~💚

26.07.20
01.38
Hera🍷