Selamun Aleykum 🌿
Lütfen yıldıza basıp düşüncelerinizi tek yorumla da olsa belirtmeyi unutmayın 🤍
•••
Ağlayan yürekleri susturamazsınız..
Onlar zaten lal olmuşlardır..Naçizane kalemimden
•••
Sabah namazının ardından ellerini semaya açtı yüreği yaralı genç kız.
Diline bile dökmeye imtina ettiği şey başına gelecekken, başka sığınacak ne kapısı ne de bir dostu vardı çünkü.
Arkadaş dedikleri, çivisi sallanan dünyada zevk ve sefadan ibaret bir hayat sürerken; onlardan kendini anlamalarını bekleyemezdi.
Bir tek Rabb'i vardı. Bir de Rabb'ine kul olmaya çalışanlar şimdi.Dağlanan gönlüyle nasıl dua edeceğini bilmez bir hâlde, istemsiz akan yaşlarıyla hıçkırıkları boğazına takılıyordu Dilara'nın. Takılmak zorundaydı. Yan odasında paslanmış, is tutmuş bir anne varken nasıl bağıra bağıra içindekileri dökecekti ki zaten.
Sessiz haykırışlarına eklediği dualarla ıslattı seccadesini. Gönül ağladı; dil lal oldu. Gönül ağladı; aydınlandı bütün sokakları kara gecelerin..
Yüzüne sürdüğü elleriyle şimdilik veda etti seccadesine.
Hiçbir şey yapmak gelmiyordu içinden. Ne sabaha kadar altını üstüne getirdiği dağınık yatağını toplamaya gücü vardı ne de fecrin al rengiyle yarışan gözlerini kurutmaya.
Bir şeyler düşünmeye çalışıp, bir çıkış yolu bulmaya çalışması ise nafile bir çaba gibi geliyordu artık. Nasıl evlenmem diyecekti? Nasıl bunca sene onları yalnız bırakmayan babasının şirketini tek başına ayakta tutan adama karşı çıkacaktı? Tan amcasına bunu nasıl yapacaktı?
Öte yandan Kaan...
İslam'ı henüz tanımaya başlamışken, ondan bir haber bir adamla evlenmek, o ne yaparsa yapsın ben dinimi yaşarım demek, olacak şey miydi? Ne O Kaan'a tahammül gösterebilirdi, ne de Kaan ona saygı. Üstelik O'nu sevmiyordu bile!
Peki bütün bunlar apaçık ortadayken ne yapması gerekiyordu?
İşin içinden çıkamayacağını anlayan Dilara yapması gereken tek şeyi yapıp Emame'yi aradı. İki gündür görüşmediğini ve okula da gitmediğini var sayarsa genç kız da epey merak etmiş olmalıydı O'nu.
İkinci çalışta açılan telefonla burukça gülümsedi genç kız. Selam verip bugün okula gelip gelmeyeceğini sordu önce Emame'ye. Geleceğini duyduğunda ise bir konu hakkında danışmak istediğini söyleyerek okulda buluşmak üzere kapattı telefonu. Emame'nin sürekli iyi olup olmadığını sorması da yüreğindeki sararmış yapraklara birer can suyu gibi dokunmuştu.
Yeşermeyi bekleyen ne çok dalı vardı oysa...
İki gündür çıkmadığı odadan adımını nihayet atmış ve annesine haber vermeye ihtiyaç duymadan müslüman kimliğini yansıtan kıyafetleriyle evinden besmelesiyle çıkmıştı genç kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U MESRUR [✔️]
आध्यात्मिक"S-sen, sen bana böyle şeyler soramazsın. Yalandan sözlendik diye benim üzerimde söz söyleme hakkına sahip değilsin." Bir yandan konuşuyor, bir yandan da göz yaşlarını siliyordu genç kız. Bu ne tezat bir ilişkiydi? Kalbi yanıyordu Emir'in, duyduklar...