Selamun Aleykum 🌿
Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. 💚
•••
Yine takılı kaldı genç adam geceye ay misali inen gözlerde.
Yine titredi göz bebekleri; gördüğü Hümeyra kadının ellerinde.Öylece durmuş kıza baktığını Dilara'nın narin sesiyle fark eden Emir, anında pişmanlıkla indirdi göz bebeklerini ayak uçlarına. Son zamanlarda bozduğu kaçıncı tövbesiydi bu böyle?
"Hocam?"
Dilara ise genç adamın önce, uzun uzun bir şeyler söylemek istercesine bakıp ardından şimşek gibi yere bükülen boynuyla ne demesi gerektiğini bilemiyordu ona.
Zaten soğuktan titremeye başlayan çenesini zar zor zabdediyordu. Şuan Emir hocaya açıklama yapmak en son isteyeceği şey bile değildi bu yüzden.
Emir zihnini güç bela kalbinin önüne koyarak mantıklı bir soru sormak üzere başını kaldırdı. Tam ağzını açmıştı ki arkasından gelen sesle soğuğun boğazından içeriyi delip geçmesinden başka hiç bir şey yapamadan tekrar kapattı ağzını.
"Dilara?"
Bu yabancı adamı daha önce hiç görmemişti Muhammed Emir. Ama Dilara'nın onunla aynı fikirde olmadığı kesindi. Genç kıza döndüğünde gözlerindeki ışık kilometrelerce mesafeden bile görülebilecek cinstendi.
"Asaf?! Se-senin ne işin var burada?"
Asaf usul usul yaklaşıp, tek kaşını kaldırırken ayağındaki postallarsa ben buradayım diye bağırıyordu adeta.
"Ne o Aişe hanım? Sevinmediniz mi beni gördüğünüze?"
Aişe ismini duymayalı uzun zaman olan genç kız, şuan sevinçten havalara uçuyordu. Tam da bittim derken Rabb'i ona ♡yettim♡ demişti. Çok şükürdü.
Ona yaklaşmakta olan adama doğru uzun uzun iki adım atarak boynuna atılmıştı Dilara. Yada Aişe mi demeliydik?
Sıkıca birbirini saran ikili çoktan yanlarındaki adamın varlığını unutmuşlardı bile. Olağanca şaşkınlığı, bir de bunun üzerine eklenen, bütün damarlarını kızgın demir girmiş gibi titreten siniriyle hiç bir şey demeden öylece bekliyordu Muhammed Emir.
Ne yapabilirdi ki?
Daha fazla bu manzaraya seyirci kalmak istemediğinden kimsenin ruhu duymadan dişlerini gıcırdata gıcırdata gerisin geri dönüyordu Emir. Oysa genç kızı orada bir başına gördüğünde içinden hiç de istemediği şeyler kopup gitmişti ona doğru. Pişmanlıkla kavrulan bedenine kalbi 'yine olsa yine aynı şeyi yapardım' diye fısıldıyor ve onu daha da çıkmaza sürüklüyordu.
Zaten babasının katillerini aramaktan bitap düşmüşken gece gece bir de bunları düşünemezdi.
Hışımla açtığı arabasının kapısını aynı sertlikte kapatıyordu genç adam.Geride bıraktıkları umrunda değildi.
Yani, güya..."Söyle bakalım ufaklık, ne bu halin? Buz gibi soğukta, hem de gece gece bir başına ne yapıyorsun bakalım? O arkanda gördüğüm şey de nesi? Bavul mu o?"
Genç kız Asaf'ın boynundan ayrılmış, şimdi de adamın nefes almadan sorduğu sorulara cevap arıyordu.
Yeğeninin bu halini gören Asaf ise bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı bile. Üstelik en son gördüğünde bu kız tesettürlü de değildi. Yengesinin İslam'a karşı olan tavırlarını bildiğinden az çok olabilecek şeyleri de tahmin etmiyor değildi tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U MESRUR [✔️]
Spiritual"S-sen, sen bana böyle şeyler soramazsın. Yalandan sözlendik diye benim üzerimde söz söyleme hakkına sahip değilsin." Bir yandan konuşuyor, bir yandan da göz yaşlarını siliyordu genç kız. Bu ne tezat bir ilişkiydi? Kalbi yanıyordu Emir'in, duyduklar...