20 Bölüm

19.6K 977 12
                                    


Min, Sae'nin her sözünde kalbinin parçalandığını hissediyordu. Ama içinde biriken öfkeye inat sakinliğini koruyordu. Sae ise Min'in son söylediği ile şaşırmıştı.

"Ya ayrılmak istemezsem senden?" 

"Bunu neden yapasın ki?" 

"Sen istemediğin sürece senden boşanmaya niyetim yok Sae." Min hızla odadan çıkmıştı. Sae ise genç adamın ardında odada öylece kalakalmıştı. Kocasının tepkisine anlam veremiyordu. Üstelik ilk kez Min'in yüzünde böyle bir ifade vardı. Son birkaç gündür  Min'in davranışlarında bir gariplik sezmişti ama bu davranışların nedeni olarak Hye'yi görüyordu. Üzerini değiştiren Sae aşağıya indiğinde Min'in çoktan gittiğini öğrenmişti. 


Genç kız taksi ile şirkete gitmiş Min'in yanına bile uğramadan işinin başına dönmüştü. Muhasebe müdürü Sae'nin işlerden anlamadığını düşünerek eskisi gibi işlerini halletmeye çalışıyordu. Sae de kendini hemen belli eden kişilerden olmadığı için müdürü uzaktan izliyordu. Ama bilmediği bir şey vardı o da Sae'nin çok iyi bir işletmeci oluğuydu. Saf gibi kendini gösterse de oldukça tecrübeli olduğundan şahit oldukları karşısında şok olmuştu. Sae bulunduğu durum karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. Böyle giderse Sae'ye gerek kalmadan Min batacaktı. Dosyalara yapılan usulsüzlükler dikkatten kaçmayacak kadar önemliydi. Nasıl olurda Min'in gözünden bunlar kaçardı bu duruma bir anlam veremiyordu. Muhasebe müdürüne giden Sae, dosyalardaki hataları gösterince yüzü renkten renge giren adamın yalvaran sözleri ile karşılaşmıştı. 

"Müdür bey, böyle bir hatayı nasıl yapabildiniz? Bu zimmete para geçirmekten başka bir şey değil."

"Efendim üzgünüm, gözümden kaçmış lütfen beni bağışlayın işimden olamam." 

"Ama bu yaptığınız iş ahlakına uygun değil."

"Lütfen Bayan Jung, size yalvarıyorum bu bir daha asla olmayacak." Sae dayanamamıştı. Zaten yumuşak olan kalbi hemen yelkeleri hemen suya indirmişti. Adamın dosyaları tekrar düzenlemesini isteyerek oradan çıktı. Hızla şirketten çıkarken Min'in pencereden onu görmesi, genç adamıb da onun peşinden gitmesini sağlamıştı. 


Saatler boyunca yürüyen Sae'yi uzaktan izleyen Min, ne yapma çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Bir süre sonra yaklaşan kişiyi görünce uzaktan sadece onlara bakmak ile yetinmek zorunda kalmıştı. Siwon Sae'nin yanına geldiğinde elindeki dosyaları Sae'ye imzalatmayı düşünüyordu. Nede olsa Sae hala patrondu. Karşıdan onları izleyen Min'i fark etmek Siwon için hiçte zor olmamıştı. Ama bunu Sae'ye belli etmemek için elini Sae'nin omzuna koyarak genç kadını kendine çevirmişti. Sae ise ne olduğunu anlamadan Siwon, "Bunun için beni affedebilecek misin Sae?" dediğinde genç kız şaşırmıştı.

"Ne için Siwon?"

"Bunun için' diyerek Sae'nin sözünü bitirmeden Sae'nin yüzünü ellerinin arasına alarak öpüyormuş gibi yapmıştı.  Sae ise olduğu yerde çivilenmiş, kalakalmıştı. İçinde neden Siwon'un kendisini öpmeye çalıştığını düşünse de kıpırdayamadan ona izin veriyor, ondan uzaklaşmıyordu. Olanları izleyen Min ise içindeki öfkeye daha fazla dayanamayarak sıktığı yumruğunun adresini bulması için harekete geçmiş, Siwonun da içinden 'Hala orada ne bekliyorsun be adam?' diye geçirdiğini bilmeden hızlı adımlar ile ikisini yaklaşarak Siwonu Sae'den ayırdığı gibi tüm gücü ile yumruğunu savurmuştu.

Aldığı darbe ile yere düşen Siwon hiç bir şey yapmıyordu. Min ise içindeki öfkeyi kusmak ister gibi Siwonun yüzüne yumruk üzerine yumruk indiriyordu. Sae, hala olanları anlamamış bir şekilde olduğu yerde donup kalmıştı. Min'in sesi ile kendine gelen Sae, kocasının Siwona hala vurduğunu görünce onu geri çekmek istemişti. 

"Seni aşağılık herif, karımı öpmeye nasıl cüret edersin?"

"Neden? O sadece senin anlaşmalı karın değil mi?"

"Ne dediğinin farkında mısın? Anlaşmalı da olsa Sae benim karım ve bir daha ona elini sürersen seni öldürürüm." Min çıldırmış gibiydi, Siwon ise onun daha da sinirlenmesini sağlıyordu. Sae hala olayın şoku üzerinde iken onları ayırmaya çalışıyordu. 

"Lütfen durun, siz neden kavga ediyorsunuz? Min dur onu öldüreceksin."

"Durmak mı? Neden mi kavga ediyoruz? Sana bu adam ile bu kadar sık görüşme dedim ama sen ne yaptın..."

"Lütfen Min sakin ol."

"Sakin mi olayım? Bu yüzden boşanma kelimesini açtın değil mi? Hye bir bahaneydi senin için, sen Siwon için ayrılmak istediğini söyledin." Min son söylediği ile Sae'nin sinirlemesini sağlamıştı. Aşağılanmaya dayanamayan Sae birden nasıl yaptığını anlamadan Min'e sert bir tokat indirmişti. 


Belki bu tokat Min'in yüzünden çok Sae'nin içini acıtmıştı ama daha fazla kendisine bu şekilde bakmasına izin veremezdi. Genç kadın titreyen elini aşağıya indirirken, Min yediği tokat ile oradan ayrılmıştı.  Onun gidişini Sae arkasından ağlayarak izlemişti. Yerde yatan Siwonun başına eğilerek, "Bunu neden yaptın sanki? Şu haline bak..." dedi. Siwon gülmeye başlamış, yere yatarak dudağından akan kanı elinin tersi ile silmişti. Sae ise onun bu haline anlam veremeyerek sadece  bakmakla yetiniyordu.

"Ahh şu işe bak, bizim enişte iyi yumruk sallıyor."

"Bunda gülecek ne var? Neden bana bunu yaptın, senin yüzünden şimdi..."

"Evet benim yüzümden mutlu olmalısın?"

"Mutlu olmak mı? Bu yaptığın yüzünden Min'e vurmak zorunda kaldım." 

"O adam sana aşık, bunu hala nasıl anlayamazsın?" Sae Siwonun sözleri ile donup kalmıştı. "Hey neden öyle bakıyorsun? Şu halime bak, kıskanç kocan beni ne hale soktu."

SENİ YÜREĞİM DEĞİL BEN SEÇTİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin