30. Bölüm

16.4K 815 5
                                    


Sae kendinden emin bir şekilde Min'e yaklaşırken Min'i bakışları ile kendine çekiyordu. Tamda bu sırada Sae'nin yaptığı bir şey ile Min donup kalmıştı. Min Sae'ye büyülenmiş bir şekilde bakarken Sae de masanın üzerinden aldığı mürekkep kutusuna Min'in parmağını batırması ile dosyaya bastırması bir olmuştu. Sae'in ne yaptığını anlayan Min ise çoktan dosyaya imza atmış olmuştu. Sae gülerken genç adam karısına imalı bir sırıtış ile bakıyordu. 

"Sen neden bana öyle bakıyorsun?"

"Sen çok uyanıksın karıcım ama bu kez elimden kurtulamazsın," diyerek genç kadına iyice yaklaşmaya başlamıştı. 

"Yah aklından ne geçiyor senin?"

"Bilmem sen düşün?"  Sae geri geri giderken Min üzerine doğru ilerliyordu.


"Hey sen yerinde kal beni korkutmaya başladın."

"Korkutmak mı, olamaz bu nasıl olur? Sen benden korkuyorsun öyle mi?"  Min karısıyla eğleniyordu. 

"Min..." Min hala Sae'nin üzerine doğru ağır adımlar ile ilerlerken Sae sorduğu soruyla duraksamıştı. 

"Söylesene o gün Hye'ye ne söyledin de o kadar sinirlendi?"

"Hye mi, O nereden çıktı şimdi?"

"O gün seni kameradan izliyordum. Gerçekten bu zarif bedenin atında ne saklıyorsun sen?" 

"Bunu öğrenmek ister misin?"

"Evet hem de çok..."

"O zaman sana göstereceğim."  Min adımlarını duraklatarak şaşkın bir şekilde Sae'ye bakıyordu. Sae ise neden durduğunu anlamış bir şekilde kocasına imayla bakıyordu. 

"Bunu nasıl göstereceksin?"
"Sence?"

"Sae benimle oyun oynama..." diyen genç adam oldukça keyifliydi. 

"Neden? Sen benimle oynamıyor musun?"  Sae ve Min tartışmalarına devam ederken arkadaşlarının ne durumda olduklarından habersizdi.  

Siwon Mina'nın kasabasına gitmiş ancak adresi bilmediği için ortalıkta kalmıştı. Tea Wong'u arayan Siwon, Mina'nın adresini öğrenmişti. Tea Wong neden bunu istediğini, bilmese de sorgusuz ona adresi vermişti. Gece yarısı olmuştu. Mina'nın ışığı hala yanıyordu. Siwon korkarak pencere altında beklerken Mina'nın odasında oturduğunu ve aynanın karşısında saçlarını taradığını görmüştü. Mina'nın siyah uzun saçlarının güzelliğini ilk kez fark eden Siwon fark etmeden sesli bir şekilde konuşmuştu. 


"Woww onun saçlarının bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim." 

"Kim var orada?"  Mina penceresinin yanından gelen sese irkilerek hızla ayağa kalkmıştı. Siwon ise telaşlanarak hemen çömelse de artık çok geçti. Mina pencereye çıkarak arkası dönük olana Siwonu görünce şaşırmıştı.

 "Senin burada ne işin var?"

"Senden hesap sormaya geldim, iş yerime o şekilde gelip hiç birşey söylemeden ayrılamazsın."

"Hemen git buradan."

"Neden? Baban ile görüşmem gerek..."

"Ne?"

"Baban ile konuşacağım. Seni geri getireceğim," dediğinde genç kız adama öfkeli gözlerle bakmıştı. 

"Bunu neden yapacakmışsın?"


"Benim yüzümden işinden olmanı istemem."

"Senin yüzünden olduğunu biliyorsun yani?" Siwon üşümüş bir şekilde kızın alt kattaki odasının penceresinde olan Mina'nın sözlerine aldırış etmeyerek ona bakmıştı. 

"Beni içeriye almayacak mısın?"

"Ne... Sen kafayı mı yedin? Ölmek istemiyorsan git buradan." diye çıkışan genç kız adamın "Yah üşüyorum. O kadar yolu senin yüzünden geldim." diye yakınmasını dinlemişti. 

"Sana gel diyen mi oldu? Neden buradasın?" Siwon susmuştu, bunun nedenini kendisi bilmezken ne söyleyebilirdi ki? Mina'nın şaşkın bakışları arasında pencereye tırmanan Siwon Mina'yı kenara çekerek odasına girmişti.

"Çekil şuradan, konuşmalıyız, konuşmadan bir yere gitmem." 

"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Biri seni görürse..." genç adam odaya girerken Mina başını dışarıya uzatarak birinin görüp görmediğini anlamaya çalışıyordu. 

"Bırak görsün ne olacak?"

"Çıldırdın mı sen? Babam seni yakalarsa ikimizi de öldürür..." 

"Öldürmek, neden bunu yapsın ki?" Mina Siwonun yüzüne sen aptal mısın diyen bir ifade ile bakıyordu.  

"Sen cidden aptalsın, nasıl bu kadar düşüncesiz olabilirsin?"

"Ben mi?" derken eliyle kendisini gösteriyordu. "Alışkanlık haline getirdin galiba, bana bir daha sakın hakaret etme."

"O zaman sende davranışlarına dikkat et..."  Bu sırada kapıdan gelen sesle korkan Mina ne yapacağını bilememişti. Kapısının kilitli olduğunu unutan Mina Siwonu saklamak için koşuşturuyordu.

"Mina, kızım iyi misin?"

"Evet anne, neden?"

"Sesler geldi, baban seni soruyor..." diyen kadın genç kızın telaşlanmasına neden olmuştu. 

"Babam mı?"  Mina dudağını ısırmaya başlamıştı. Siwonu yatağın altına sokarak kapıyı açan genç kız  annesinin şaşkın bakışlarına maruz kalmıştı.

"Neden bu kadar kızardın kızım, hastamı olacaksın?" kadın elini kızın alnına koyarken Mina annesinin elini tutarak alnından uzaklaştırmıştı. 

"Hayır annecim. Sadece spor yapıyordum." 

SENİ YÜREĞİM DEĞİL BEN SEÇTİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin