10. Bölüm

21.2K 1.1K 16
                                    

Min arkasını dönmüş Sae'nin kendisine doğru geldiğini görünce yanına gitmek istemiş ancak Sae'nin bakışlarınının odakladığı yere bakınca şaşırmıştı. Tam arkasında kendi boylarında, siyah saçlı ve bir o kadar yakışıklı adam Sae'ye gülümsüyordu. Hızlı adımlar ile Min'i geçerek Sae'nin yanına gelmiş ve "Ben geldim!" diyerek Sae'yi sıkıca sarmıştı. Min ise gördüğü durum karşısından ne yapacağını bilememişti. Adam Sae'yi kucağına alarak çocuk misali döndürmek isterken gözüne Min takılmıştı. Birden durarak Sae'yi aşağıya indirmiş ve kendisine gülerek sıkıca sarılan genç kıza, "Demek bu bey ile evlendin? Sana çok kızmıştım ama kocanı görünce neden acele ettiğini anladım. Ama dikkat ettimde bana çok benzemiyor mu sence de?" dediğinde Min şaşkın bir şekilde adamı inceliyordu. Söylediği gibi boy, saç ve bakışlar aynıydı ama içinden "Ben daha yakışıklıyım," demeyi de ihmal etmemişti. Ama Sae'nin cevabı ile daha da şaşırmıştı.

"Onu sana benzediği için seçtim."

"Şaka yapıyorsun değil mi canım?" Sae kısık gözlerle adama bir süre dikkatle bakarak gülümsedi.

"Şaka mı? Hımmm Aslında sana bakınca hiç de fena olmadığını düşünürsek," bir süre eli çenesinde düşünen Sae, "Evet şaka yapıyordum. Benim kocam senden daha iyi görünüyor," dedi.  Sae'nin sözleri ile gülümseyen Min, sanki zafer kazanmış gibi rahatlamıştı. Kendi hislerine anlam verememişti. Sae'nin onayının onun için neden önemli olduğunu anlayamamıştı. 

"Demek kocanın tarafını tutuyorsun?" 

"Ee burada ne işin var?"

"Neden beni görmeyi beklemiyor muydun yoksa?"

"Seni görmek, hem de burada.... Nasıl bildin burada olduğumu?" dediğinde genç kız gerçekten merak etmişti. 

"Evine gitmiştim ama oradan buraya geldiğini söylediler. Benden seni çok özlediğim için hemen buraya geldim." Min, adamı baştan aşağıya süzüyordu. Sae'ye davranışlarından onun daha önce Sae'nin bahsettiği arkadaşı olabileceğini düşünüyordu. Birden bakışlarını Min'e çeviren Sae az önceki gülümsemesini yok ederek Min'in gözlerinin içine bakarak adama doğru ilerledi. 

"Seni eşim ile tanıştırayım." Adamın elinden tutarak kendilerine şaşkın bakan Min'in bakışlarına odaklanmış yanına yürüyorlardı. Min ise, Sae'nin bakışlarında bir şeyler arıyor ama tam olarak hiçbir duygu olmadığını fark ediyordu. Sae tekrar adamın yanına gelince arkadaşına gülümseyerek Min'i göstermiş ve "İşte benim eşim. Kendisi oldukça titiz biridir. Bu yüzden eminim iyi anlaşacaksınız. O da senin gibi işlerine karışılmasından hoşlanmıyor." dedi. Adam Sae'nin sözlerinden sonra arada soğuk bakışları sezmiş ve bir sorun olduğunu düşünmüştü. Elini uzatarak, "Ben Siwon, Sae'nin çok yakın arkadaşıyım. Tanıştığıma umarım memnun olurum," derken Min hafif gülümsemişti. 

"Merhaba ben de Min, Jung Min, Sae hanımın eşiyim," dediğinde Siwon tek kaşını kaldırarak ikiliye bakmıştı. 

"Sae hanım mı? Ahhh senin şu kibarlık oyunların."

"Kibarlık oyunları mı?" Sae, Siwonun kolunu acıtarak uyarı bakışları atmıştı. Min adamın neden bahsettiğini anlamak için ona bakıyordu. 

"Ne var neden bana öyle bakıyorsun? Bu kız haddinden fazla kibar olduğu için biz ona hep oyun oynayalım derdik. Onun kadar kibar olabilmek için oyun oynardık ama o oyun oynamadığı için her zaman bizi yenerdi. Gerçekten de çok kibar değil mi? Erkeklere karşı da öyle davranıyor. Red ederken bile oldukça nazik olmaya özen göstermesi beni bazen deli ederdi. Bu yüzden biz ona Sae'nin oyunları diyorduk." Min'in aklına balayında sinemaya gittikleri gün gelmiş hafif bir gülümseme ile Siwona karşılık vermişti. Tamda bu sırada telaşlı bir şekilde Woo Jun yanlarına gelerek ikilinin yanında nefeslenmişti. 

SENİ YÜREĞİM DEĞİL BEN SEÇTİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin