26. Bölüm

16.5K 905 34
                                    


İYİ OKUMALAR!!!

Mina konuşamamıştı. Onu susturan ise Siwonun aniden onu öpmeye başlamasıydı. Adam şaşkınlıkla Mina'yı öpen Siwona bakarken Mina da ondan farksız değildi. Yaşadığı şok ile gözleri büyüyen genç kız Siwondan ne kurtulmaya çalışıyor nede ona karşılık veriyordu.

Siwon geriye çekildiğinde ise Mina'nın büyümüş gözlerine karşılık gülümseyerek Mina'ya göz kırpmıştı. Kolunu Mina'nın omzuna atarak karşısındaki adama bakmış ve genç kızın şaşkın bakışları arasında adama dönerek konuşmuştu.


"Bu kızdan uzak durmanı tavsiye ederim. Ona elini sürmene izin vermeye niyetim yok." Mina'nın elinden tutarak oradan ayrılırken Mina Siwonun neden böyle davrandığını düşünüyor ve mantıklı bir açıklama bulamıyordu. Sessizce Siwonun elinde yürürken, başını kaldırıp Siwona bakmıştı. İçinde farklı bir şeyler hissediyordu. Siwonun yüzünde garip bir ifade vardı ve bu ifade Mina'yı etkilemeye başlamıştı. Başını iki yana sallayan Mina az önce kendisini ikinci kez öpen adama sinirlenmeye başlamıştı. Kendini ortalık malı gibi her istediğini yapabileceğini düşünen bu adamdan korumak istiyordu. Her istediğini yapan bu adamdan kendini kesinlikle korumalıydı. Elini Siwonun elinden çeken Mina sinirli bir şekilde yürümeye başlamıştı. Siwon ise az önce tuttuğu el ile hızlanan kalbini anlamaksızın arkasından bakarken ona yetişmeye çalışmıştı. 

Min Hye'nin kapısında iken Hye de üzerinde bornozu ile kapıyı açmış ve Min'i görmüştü.  Kapısında onu görmek Hye'ye umut ışığı olsa da Min'in amacı başkaydı. Hızla içeriye giren Min derin nefes alıyordu. Hye ise kapıyı kapattıktan sonra Min in yanına gitmişti. 


"Bana döneceğini biliyordum. Senin o kadına aşık olmadığını biliyordum."

"O gece ne oldu Hye? Ben seni kovmuştum. Nasıl olurda sabah benim yatağımda uyanırsın?"

"Hatırlamıyor musun? Beni defalarca sevdiğini söylemiştin." Min, parça parça hatırladığı o görüntülere anlam yüklemeye çalışıyordu. Evet sevdiğini söylemişti ama bunu Hye'ye değil, karısına söylemişti. Loş ışıkta kolları arasında tuttuğunu hissettiği karısına söylemişti. 

"Eğer bunu söylemişsem sana söylemediğime eminim Hye. Nasıl olurda başkasını sayıklayan bir adamın yatağına girersin? Sende hiç gurur yok mu?"

"Böyle konuşma Min, seni seviyorum ben..."

"Beni seviyor musun? Bu büyük bir yalan. İkimiz de biliyoruz, senin neyin peşinde olduğunu." 

"Hadi ama Min, seni o kadına bırakacağımı düşünmüyordun değil mi? Özellikle beni aşağıladıktan sonra." 

"Seni aşağılamak mı?" Min kameradan izlediği sahneyi hatırlamıştı. Birden duraksadı. Biliyordu ki Sae asla birine kolay hakaret edemezdi. Bu Hye bile olsa...

"Evet, senin küçük karın dün beni iş yerinde aşağıladı. Ona senden vazgeçmesi için fırsat verdim ama o bunu yapmayacağını söyledi."

"Sen neden bahsediyorsun? Sae'ye benden boşanmasını mı söyledin?"

"Açık bir şekilde değil. Çünkü benimle birlikte oldun ve hamile kalmış olabilirim." Min duydukları ile dehşete düşmüştü. Ne demek oluyordu bu. Hye'nin koluna yapışarak sesini yükseltmişti.

"Sae ye ne yaptın? Tam olarak ona ne söyledin?"

"Bütün gece beni sevdiğini söyledim. Oda bana saldırdı ve birkaç önemsiz şey söyledi. İnan senin burada olman bu söylediklerini önemsememe neden oluyor." 


"Buraya geldim çünkü sana söyleyeceklerim vardı Hye. O geceyi hiç yaşamadın var say, çünkü sana asla dönmeyeceğim. Benden uzak durmalısın... Ayrıca benden istediğini sana vermeme imkan yok artık çünkü karşında beş parasız bir adam duruyor. "

"Sen neden bahsediyorsun?"

"İflas ettim Hye, yarından sonra bütün magazin haberlerinde duyarsız. Ayrıca borsa da ki değişiklik bütün iş dünyasını etkileyecek nitelikte olacak." Hye inanmayan gözler ile Min'e bakıyordu.

"Yalan söylüyorsun. Bunu neden yaptığını biliyorum. Seni asla o sürtük karına bırakmayacağım." 


"Karım hakkında doğru konuş. Ve tebrikler bizi ayırmayı başardın. Yarından sonra uzun bir yolculuğa çıkacağım."


"Yalan söylüyorsun." Min çıkış kapısına doğru ilerlerken Hye oracıkta donup kalmıştı. Birden koşarak Min'in sırtına sarılmıştı. Min ise diksinmiş bir şekilde kadını kendinden uzaklaştırdı.


"Çek o kirli ellerini üzerimden. Söylemeyi unuttum. Eğer hamile kalmışsan o bebeği istemediğimi bil. Asla senden bir bebeğim olmasını istemiyorum. Bunu o kalın kafana sok."


"Min, sen... Sen benim tanıdığım adam olamazsın. Sen kimse ile bu şekilde kaba konuşmazdın."


"Evet değiştim. Senin yüzünden değiştim. Bana yaşattığın o iğrenç şey yüzünden değiştim." Min bunu söyleyince kalbinin kırıklığını bir kez daha hissetmişti. Sanki Sae'ye ihanet etmiş gibi hissetmişti. Oysaki Hye ile bile olsa kolları arasında Sae olduğunu hissetmişti. 

SENİ YÜREĞİM DEĞİL BEN SEÇTİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin