Mina evden babasının zoru ile ayrılmıştı. İki koldan Siwonu arayan ikili Mina'nın parka gelmesi ile arama işi sona ermişti. Genç kız bankın birinde dalgın bir şekilde oturan Siwonu fark edince duraksamıştı. Yanına ağır adımlar ile yaklaşan Mina Siwonun hareketi ile dona kalmıştı. Ani bir hareket ile oturduğu yerden kalkan Siwon, Mina ile burun buruna gelmişti.
O an Mina ne yapacağını şaşırsa de Siwonun da kendisi kadar şaşkın olduğunu fark edememişti. Hemen toparlanan Mina bir adım geriye atarak Siwona bakmıştı. Meraklı gözler ile kendisini izleyen Siwon, heyecanla genç kıza bakarak gülümsemişti.
"Beni mi arıyordun?"
"Evet, seni arıyordum."
"Neden?"
"Bende bunu soracaktım. Neden hala buradasın? Seul'e dönmek için ne bekliyorsun?" genç adam gelen soruyla yüzünü asmıştı.
"Seni bekliyorum. Ne zaman döneceksin?"
"Bu seni ilgilendirmez. Ama babam seni merak etti, sabah çıktığından beri aramamışsın..."
"Neden aramam gerekiyordu ki?" dediğinde genç adam şaşırmıştı. Daha önce birine nerede olduğunu bildirmemişti.
"Babam böyledir, endişelenir hemen."
"Anlıyorum. O zaman dönelim, babanı endişelendirmeyelim."
"Bize gitmiyoruz..." Mina Siwonun sözünü bitirmesini beklemeden eline aldığı telefon ile babasını aramıştı.
"Nereye gidiyoruz?" Siwonun sözlerini duymayan Mina telefonda babası ile konuşuyordu.
"Babacım, bay Siwonu buldum. Onu istediğin gibi diğer eve götürüp eve döneceğim."
"Diğer ev neresi?" Mina telefonu kapatıp Siwona bakmıştı. Adam merakla ona bakıyordu. Başını çevirerek arkasını döndüğünde genç adama "Gidelim artık yoksa havanın kararmasına kalırız." dedi.
"Sana sordum nereye gidiyoruz?"
"Diğer eve gidiyoruz, sizi bırakıp ben döneceğim. Bu yüzden biraz hızlı olursanız sevinirim."
"Benimle bu kadar resmi konuşmak zorunda mısın?"
"Nasıl konuşmalıyım?"
"Biraz daha samimi olabilirsin. Adım ile hitap et mesela." İkili hem yürüyor hemde konuşuyordu.
"Buna gerek yok, böyle iyi..."
"Hadi ama benden hiç mi etkilenmiyorsun?" Mina duraksamıştı. Beklenmedik bu soru karşısında ne diyebilirdi ki? Ama hayır, Siwon onun için kolay değildi ve olmayacaktı. Onun gibi biri ile olmasının imkanı yoktu. Çünkü biliyordu ki onun etrafındaki kadınlarla baş edemezdi. Korkuyordu...
Evet, tam olarak hissettiği buydu...
Korku...
Susmuştu Siwon ise onun bu sessizliğinde bir şeyler sezinlemiş gibi gülümseyerek, "En azından itiraz etmedin, bu da bir şey..." dediğinde Mina hızla ona döndü.
"İtiraz etmemiş olmam senden hoşlandığım anlamına gelmez." Kızın çıkışı Siwonu daha da keyiflendirmişti. Ona göre Mina'nın öfkeli hali tepkisiz kalmasından daha iyiydi.
"Neden? Neden bu kadar kapalı kutu haline geldin. Kim için kalbini saklıyorsun?"
"Senin için olmadığı kesin. Benden uzak dur lütfen. Ben senin etrafında ki o kadınlar gibi olamam. Kendime saygımı korumak zorundayım." Siwon duraksamıştı. İçinden 'Bu kadın ne saçmalıyor' diye geçiren genç adam ne söyleyeceğini bilememişti. Sadece Mina'yı takip ediyordu. Derin düşüncelere dalan Siwon havanın kararması üzere yolda duraksamıştı. Onun ayak sesini duymayan Mina duraksamıştı. Orman yolundan giden ikili karanlık yüzünden önünü tam olarak göremiyordu. Göl kenarından geçerken gökyüzünde yeni yeni belirmeye başlayan ay ışığını fark etmişti Siwon.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ YÜREĞİM DEĞİL BEN SEÇTİM!
RomanceTANITIM! Artık aşka inanmayan ve sadece iş dünyasında göstermelik olması için evlenen bir adam! Kibarlığı ile kızların dikkatini çekse de artık düzenli bir hayat için kendisine eş seçmesi gerekmektedir. Parasının peşinde olan bir çok kadın ve av olm...