~
Sen beni tanımazsın..
Severim de söylemem.
Sen beni uzak sanırsın..
Bilirim söz dinlemem...
..İyi eğlenceler.
~
*
Kim Jongin.
Tam anlamıyla bir yangındı.
Oh Sehun, elleri altında titreyerek erirken, tenleri birbirine değdiğinde aralarında kıvılcımlar patlarken, dudakları dudaklarından başlayıp tüm vücuduyla onu öperken, yanmıştı.
Gece odaya gelirken böyle bir şey olabileceği aklının ucundan dahi geçmemişti ama o kitap okurken yanına, yatağa uzandığında da ne yaparsa yapsın aklını bu düşünceden başka bir şeye yönlendirememişti.
Kim Jongin'le sevişmek bir yanardağın içinde yüzmekten farksızdı ve Sehun kesinlikle ondan daha azını beklememişti. Orgazmın en haz dolu noktasına ulaştıklarında birbirlerine karışmış bir şekilde alt alta ve üst üste, nefeslerinin sakinleşmesini beklerlerken ikisi de hiç konuşmamıştı. Sehun en son onun adını inlediğini anımsıyordu, onun da ona güzelim diye sayıkladığını...
Ardından yataktan ilk kalkan Jongin olmuş ona bir şey söylemeden ya da yüzüne bakmadan, Sehun'un çıkarmasına hiçbir şekilde itiraz etmediği yerdeki kıyafetlerine uzanıp banyoya girip kapıyı kapatmıştı.
Sehun yatakta bir süre sırt üstü uzandıktan sonra Jongin'in hemen çıkmayacağını anladığında yataktan kalkıp eşyalarını aldı. Boxerını altına geçirdikten sonra yavaşça etrafında dönüp odaya bakmıştı. Yere düşen bir yastığı kaldırıp yataktaki yerine koymuş, toparlanmış örtüyü ve çarşafı eliyle düzeltip yerdeki eşofmanını ve hırkasını kenara bırakmıştı. Jongin'in çekmecesinden düz, bol, siyah tişörtlerinden birini alıp başından geçirmişti.
O sırada Jongin duştan çıkmış, üzerine az önceki kıyafetlerini yeniden giymişti. Saçlarının uçları hala yaştı ve alnına dökülüyordu. Sehun da duşa girmek ve sonrasında onunla burada kalmaya devam etmek istiyordu. Jongin'in yüzünde anlam veremediği bir bakış yakalarken kapının önünde onu durdurmuştu. Yaşadıkları şeyin beklenmedik olduğunun farkındaydı ama karşılıklı olduğu da inkar edilemezdi.
Yine de emin olabilmek için bileğinden hafifçe onu tutup "Her şey yolunda değil mi?" diye sorduğunda Jongin basitçe omuz silkmiş ve başını sallamıştı. Sehun, bu sessizliğine bir anlam yüklemek istememiş, bu durumu daha fazla üstelemeden banyoya girmişti.
Kısa bir süre sonra duştan çıktığında buğulanmış aynada kendi bulanık ve çıplak siluetine bakarken boynunda, dudaklarında ve tüm vücudunda sanki Jongin'in dudaklarının izini görüyor gibiydi. Eliyle aynadaki görüntüsünü netleştirmek için buğuyu silerken şimdi keskin bakışlarını daha net görebiliyordu.
Kim Jongin'le yaptığı seks mi yoksa banyonun buharı mı ensesinden soğuk terler dökülmesine neden olmuştu bilmiyordu ama havluyla yeniden kendini kuruladı. Havlusuyla göğsünden aşağıya doğru inerken bir dakikalığına gözlerini kapatmıştı. Onunla sevişmeyi, onu çırılçıplak görmeyi, her yerine dokunmayı ve öpmeyi elbette hayal etmişti ama bunun gerçekleşmesini ve gerçekleşenin de hayallerinin ötesinde olmasını beklememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Véspero || Chanbaek/Sekai
Fiksi PenggemarPark Chanyeol, zehirli bir yılandı. Her an kanınıza karışabilirdi. Byun Baekhyun ise pençelerini arkasında saklayan naif bir aslandı. Kim Jongin, yeşil ve grinin uyumuydu. Gözleri donmuş bir orman gibiydi. Oh Sehun ise gün batımı gibi sarıydı. Soğum...