James Buchanan Barnes
Bölüm şarkısı: Jaron - Departure
Uyarı: Bucky 'nin psikolojisi hiç iyi değil ve uzun zamandır Steve 'le bile neredeyse hiç iletişim kurmuyor.
Bilgilendirme: Sen de Natasha gibi bir Kara Dul 'sun.
Panic Attack
H
er zamanki gibi sabahın altısında kalkmış ve Avengers binasının geniş mutfağına inip kahveni hazırlamaya başlamıştın. Normal de Steve ve sen her sabah birlikte koşuya çıkardınız fakat Steve son görevde sakatlandığı için son bir haftadır yalnız başınaydın.
Kahveni alıp terasa çıktığın sırada arkandan bir tıkırtı sesi geldi. Hızla sesin geldiği yöne döndün ve görmeyi beklemediğin biri ile karşılaştın.
James Buchanan Barnes...
Bucky iç savaşın ardından Tony ile orta yolu bulmasına rağmen kimse ile konuşmamış, görev olmadığı sürece odasından hiç çıkmamıştı. Steve 'le bile zorunda olmadığı sürece konuşmuyordu ki, bu saatlerde bırak odasından çıkmayı uyanmıyordu bile.
Yani sen öyle sanıyordun.
Bucky sana yandan bir bakış attı ve hemen ardından kahve makinesine yöneldi. Bucky normalde bir saat erken kalkar ve kahvaltısını yapardı çünkü diğer takım arkadaşları ile yemek yemek istemiyordu.
Daha doğrusu sizin onu istemediğinizi düşünüyordu ve rahatsızlık vermemek için kimseye görünmeden işlerini hallediyordu fakat bugün geç kalmıştı ve umduğu gibi kimsenin olmadığı bir mutfakla karşılaşamamıştı. Seni sevmiyor değildi hatta ekiple de bir problemi yoktu fakat hala geçmişinden utanıyordu. Yaptığı şeyler aklına geldikçe sinir krizi geçirecek gibi oluyordu. Tam da şu an da olduğu gibi. Tek başınayken bir şekilde atlatıyordu ama şimdi yanında sen varken bu durum onu daha da zorluyordu.
Sen tam rahatsız olmasın diye başını çevirecekken Bucky 'nin ellerinin titrediğini farkettin ve Bucky elindeki fincanı düşürüp geriye doğru sendeleyerek arkasındaki tezgaha çarptı. Bucky 'nin bu tarz ataklar geçirdiğinden haberin vardı fakat daha önce hiç senin yanında geçirmemişti.
Daha önce kimse senin yanında panik atak geçirmemişti.
Hızla elindeki kupayı rastgele bir yere koydun ve Bucky 'nin yanına koştun. Bucky arkasındaki tezgaha yaslanarak aşağı kaydı ve çıplak mermere oturdu. Yanına eğilip ellerini yüzüne koymaya çalıştığında elini ittirdi ve yüzünü eğip senden saklamaya çalıştı. Çünkü ağlıyordu..
"Bucky sakin ol, sakin ol buradasın. Buradayım. Geçti." Onu sakinleştirmeye çalıştığında ne yaptığının farkında bile değildin. Ne olduğunu bile henüz anlayamamıştın.
"Bırak beni!" Diye bağırıp metal kolu ile seni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığında son anda kurtuldun ve hemen metal elini tuttun. Bu yaptığın harekete karşılık ağlayan yüzünü sana doğru çevirdi. Sende diğer elinle yanağını okşadın ve onu sakince boynunun arkasından tutup kendine doğru çektin. Başını göğsüne yaslamasını sağlayarak onu sakinleştirmek adına yumuşak, uzun saçlarını okşadın.
"Artık yanındayım kimse sana kötü bir şey yaptıramaz. Geçti..." Diye mırıldandığında tuttuğun metal eli de senin elini tuttu ve hafifçe sıktı. Hafifçe sıkması bile canını yakmıştı fakat sesini çıkartmadın. Nefes alış verişleri biraz düzene girmişti fakat hala ağlıyordu. Biliyordun çünkü göz yaşları tişörtünün yakasından göğsüne damlıyordu.
"Söz mü? Yanımda olacak mısın?" Kısık çıkan sesiyle sorduğu soruya karşılık saçlarını okşayan elini beline sardın ve yüzünü saçlarına gömdün.
"Söz..." Bu öylesine bir söz olamazdı çünkü sen verdiğin sözleri her zaman tutardın.
Benim pek içime sinmedi ama umarım sizin hoşunuza gitmiştir.
:))))
Öpüldünüz😽
💚🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imagine With Marvel
FanficMarvel karakterleri ile hayal et Bölümlerin başlarındaki uyarılara dikkat ederseniz sevinirim. Arkadaşlar ilk otuz bölümde kanser edici yazım hataları var bunun için özür dilerim...