Marvel karakterleri ile hayal et
Bölümlerin başlarındaki uyarılara dikkat ederseniz sevinirim.
Arkadaşlar ilk otuz bölümde kanser edici yazım hataları var bunun için özür dilerim...
Bilgilendirme: Karanlık Ormanın adı; eskiden Vampir ve Cadı idamlarının orada yapılmasından geliyor. Asgard halkı ruhlarının hala orada olduğuna inanıyor ve gitmeye cesaret edemiyor. Aslında bu tamamen saçmalık ve sizde bunun farkındasınız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lamp²
Gözlerini açtığında güneş ışıklarının ani teması ile ilk başta nerede olduğunu tam anlayamadın. Dün gece olanlar bir bir gözünün önünde beliriyor ve bir yandan da nerede olduğunu anlamaya çalışıyordun. En son Loki ile Karanlık Ormandaydınız. Sana başından geçenleri anlatmıştı sonrasında ise sen omzunda uyuyakalmıştın. Şimdi ise odandaydın. Büyük ihtimalle seni odana o getirmişti.
Yatakta doğrulduktan sonra gözlerin odada Loki 'yi aradı. Bulamayınca endişelendin ve hızla yataktan kalktın fakat hemen sonra komodininin üzerindeki Lamba 'yı gördün. Yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. Gülümsedin. Yataktan kalkarak Lamba 'yı gömme dolabındaki kutuya koyduktan sonra günlük işlerini halletmek için lavaboya girdin.
Odana her an birisi girebilir ve Lamba 'ya dokunabilirdi. Bu senin için hiç iyi olmazdı ve bu nedenle saklamıştın.
Üzerine yeşil ve siyah karışımı takımını da giydikten sonra dolaptan lambayı aldın ve bel çantana koyarak odadan çıktın. Sen sadece özel görevlere ya da büyük savaşlara katıldığın için normal günlerde serbesttin. Saraydan çıkarak ahırlara yöneldin ve tahmin ettiğin gibi atın oradaydı.
Loki onu da düşünmüştü.
Loki 'yle konuşabilmek için kafa dinleyeceğin zamanlar gittiğin şelaleye gidecektin. Karanlık Ormanın yakınlarında olduğundan kimse gitmeye cesaret edemezdi.
Şelaleye vardığında, şelalenin etrafındaki yüksek kayalardan birine oturdun ve Lamba 'yı okşadın. Loki bir buhar olarak lambadan çıktı ve hızla kendi bedenine bürünerek yanına oturdu.
"Günaydın, bitki çayım. Bu arada sana bitki çayım diyebilirim değil mi? Çünkü bitki çayı beni rahatlatır da. Ya da sormadım say istesen de istemesen de sana bitki çayım diyeceğim." Loki 'nin bir anda bu denli konuşkan ve sevecen olmasıyla yüzünde şaşkın bir gülümseme oluştu. Bu hali oldukça sevimliydi.
"Rahatlatmak?"
Şaşkın tebessümünle sorduğunda seni yanıtladı. "Dertlerimi dinledin ve her ne kadar kabul etmek istemesem de bu beni oldukça rahatlattı. Son iki yüz yılın tüm ağırlığını atmış gibi hissediyorum. Teşekkür ederim."
Kaşların şaşkınca havalanırken yüzünde görülmeye değer bir gülümseme vardı. "Teşekkür etmene gerek yok, Loki. Sen benim arkadaşımsın. Arkadaşlar böyle şeyler için varlar."
Loki de gülümsedi fakat bu gülümseme kısa sürdü. "Dileklerini diledikten sonra tekrar o Lamba 'ya döneceğim."
Söylediklerine karşı birkaç saniye düşündün. "O zaman ben de dileklerimin hepsini hemen dilemem." Gözlerini kısarak sana baktı.
"Ama şuan bir tane dileyeceğine eminim."
Derin bir nefes aldın. "Yüce Kral Odin-" Derken Loki boğazını temizler gibi bir sesin arasında, "Ahmak." dedi.
Göz devirdin.
"Yüce babamız, dokuz diyarın koruyucu, kralı, sevgili Odin-" Bu sefer göz deviren oydu. Kıkırdadın ama söyleyeceğin şey ile tekrar yüzün düştü. Loki de bunu farketti. "Beni büyük oğlu Thor ile evlendirecekmiş."
Loki bir an tıkandığını hissetti. Yine aynı şey oluyordu. Bir şeye değer veriyordu ve buna sahip olacak kişi Thor 'du. Sana çaktırmamaya çalıştı. Boğazını temizledi. "Bu senin için iyi bir fırsat değil mi? Sonuçta günü geldiğinde Asgard Kraliçesi olacaksın."
"Başkasını seven bir adamın Kraliçesi mi olacağım? Kalsın. Ayrıca Asgard 'ın başına geçmek falan umurumda değil. Tek istediğim bir gün karşılıklı sevgi besleyebileceğim bir adamla mutlu bir hayat sürmek. Hem Thor 'u abim gibi görüyorum ve o Jane 'e aşık. Tabii bir de yakın arkadaşım Sif ona aşık."
Ve ben Thor 'un kardeşine aşığım. Sana aşığım..
Bunu söylemedin tabii ki.
"Beni de abin gibi mi görüyorsun?" Loki 'nin söylediği şey ile kaşlarını çattın.
"Öncelikle aramızda sadece elli yaş var, yani abim falan değilsin ayrıca seni asla kardeşim olarakta görmedim." Loki kıkırdadı.
"Çünkü çocukken bana aşıktın." Hala aşığım...
Göz devirdin.
Omzunu yandan omzuna doğru vurdu. "Bana sataşan ve dışlayan herkesi dövüyordun ayrıca sürekli de benimle dolaşmaya çalışıyordun." Kıkırdayarak sende omzunu onun omzuna çarptırdın.
"Çocuktum, ayrıca sende saraydaki en tatlı kişiydin." Kıkırdadı.
"Hala öyleyim, bitki çayım." Hala öylesin.
Bozuntuya vermedin."Hayır, Lamba Cini, o kişi artık benim. Saray 'daki en tatlı kişi olma hakkını yüzyedi yaşındayken senden aldım." Gülerek konuştuğun sırada elini kalbine koydu ve,"Ah tamam, haklısın. Saraydaki en tatlı kişi sendin ama ben de ikinciydim." dedi.
"Aptal aesirler bizi kıskanıyor ve bu yüzden dışlıyorlardı." Dediğin şeye karşılık tek kaşını kaldırdı. "Aslında seni dışlamalarının nedeni benimle takılmandı. O ürkütücü, sessiz ve büyücü küçük çocukla takılan şirin tuhaf kız." Dediği şey kalbini hızlandırdı.
"O şirin tuhaf kız şuan Asgard 'ın en güçlü ve sadık askeri. O tuhaf büyücü ise neredeyse Asgard 'ı ve Dünya 'yı ele geçiriyordu." Loki dalga geçercesine, "Kılpayı kaçırdım." Dedi. "Şimdi ne oldu peki? Sen sevmediğin biriyle evleniyorsun. Ben ise bu Lamba da hapis kaldım."
"O iki konuda da bir şeyler yapabilirmiş gibi hissediyorum." Dediğinde Loki şaşkınca sana baktı. Lamba 'yı eline aldın ve hafifçe okşadın.
Sen saraya mutlu mesut bir şekilde bel çantanda Lamba ile dönerken, bir yandan da atının eyerini sıkıca tutuyordun. Bundan sonra ne olacaktı? Bu da zamanın akışına kalmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
