Pietro Django Maximoff
Bölüm şarkısı: Bazzi - Fantasy ~ slowed
Uyarı: fazla sevimli
Bilgilendirme: Sen ışınlanma gücüne sahip bir mutantsın.
Marker
Avengers binasının ortak salonunda oturmuş kitabını okurken bir anda yanından hızlı bir şey geçti ve kitabın sayfaları uçuşarak okuduğun sayfanın kaybolmasını sağladı.
Sen bu hızlı şeyin ne olduğunu çok iyi biliyordun. O da seni sinir etmesini çok iyi biliyordu. Sinirle derin bir nefes aldın ve ona bağırmaya başlayacakken koltukta yanına oturuverdi. Elindeki kitabı alarak, "Yüz otuz beşinci sayfadaydın." Dedi ve kaldığın sayfayı açtı.
Yüzünde çok sevimli bir gülümseme vardı. O sayfasının kenarını kıvırıp kitabı masaya koyduktan sonra yüzündeki sevimli gülümseme ile tekrar sana döndü.
"Yarın ekip doğum günün için bir süpriz hazırlıyor. Aslında bunu sana söylememem gerekiyor ama süprizlerden hoşlanmadığını biliyorum ve bunun seni rahatsız edeceğini düşündüm. Söylediğim için kızmadın değil mi?" dedi.
Söylediklerinin üzerine başını iki yana salladın ve onu omzundan tutarak kendine çekip sarıldın. Başını omzuna yaslayıp, "Bazen beni bu kadar iyi tanımandan ürküyorum, Piet." diye fısıldadın. "Arkadaşım olduğun için çok şanslıyım. Seni çok seviyorum."
O da kollarını beline doladığı sırada mutfak kısmından Tony 'nin sesi geldi. "Lütfen bana ait olan binanın, bana ait olan salonundaki, bana ait olan koltuğunda, benim sayemde oluşan aşklarınızı itiraf edip, benim paramla aldığınız kıyafetleri çıkartarak sevişmeyin!" Her tarafından yetişkin mizah akan konuşmasına göz devirip Pietro 'dan ayrıldın ve koltuğun üzerindeki yastıklardan bir tanesini alarak Tony 'nin arkasına ışınlandın ve yastığı kafasına sertçe geçirdin.
Hemen ardından tekrar Pietro 'nun yanına ışınlanarak yanağına bir öpücük kondurdun ve kitabını alıp odana ışınlandın. Gücünü çok seviyordun!
...
Saat onikiyi bir geçtiği sırada kapının çalması ile telefonunu kenara bırakıp kapıyı açtın ve tam da görmeyi beklediğin iki kişiyi ellerinde bira şişeleri ile gördün. Pietro ve Wanda doğum gününü tabii ki de diğerlerinden önce kutlayacaklardı.
Kapının önünden çekilip girmeleri için yol verdin. İçeri girmelerinin ardından kapıyı kapatıp kilitledin ve ikisine de sarıldın. Wanda hediyesini hemen vermişti fakat Pietro gecenin sonunda vereceğini söylemişti. Birlikte saatlerce çeşitli oyunlar oynayıp bira içmiş, dans etmiş ve sohbet etmiştiniz. Kesinlikle en iyi doğum günü partin bu ikisiyle olandı. Odalar ses geçirmez olduğu için hiçbir sorun çıkmamıştı. Onlar delice bira içmişlerdi fakat sen gecenin her anını hatırlamak ve düşünerek hareket edebilmek için ikinci şişede bırakmıştın.
En sonunda Wanda sızdığında onu kucaklayıp odasına ışınlandın ve yatağına yatırdın. Ayakkabılarını çıkartıp üzerini örttükten hemen sonra da geri odana döndün.
Pietro yatağına uzanmış tavanı izliyordu. Sende ayakkabılarını çıkarıp yatağa oturduğunda sana bakıp gülümsedi. Sarhoş olduğu her halinden belli olacak şekilde kalkmaya çalıştığında elini tutup yatakta oturmasına yardım ettin. En sonunda düzgünce oturup sırtını yatak başlığına yasladıktan sonra eşofmanının cebinden yeşil fosforlu bir kalem çıkarttı.
"Bu ne Piet?" Fosforlu kalemi gösterip sorduğunda Pietro güldü ve kalemin kapağını açıp alnına kalemle bir çizik attı.
"Hey!" Diye mızmızlandığın sırada Pietro hala tatlı tatlı gülüyordu. Onun gülüşüne karşı sende güldün ve başını yana yatırıp sordun.
"Bu neydi Piet?"
Pietro gülmeye devam ederken sana yaklaştı ve boynuna bir öpücük kondurdu. O küçücük öpücüğün etkisi ile kalbin öptüğü yerde atmaya başlarken o boynundan büyük bir soluk çekti ve dudaklarını kulağına yaklaştırıp konuşmaya başladı. "Alnını fosforlu kalemle çizdim." Dedikten sonra kulağının hemen altına da bir öpücük kondurdu ve fısıltıyla konuşmasına devam etti. "Çünkü ben önemli bulduğum yerlerin üstünü çizerim."
Sen cevap veremeden kalakaldığında Pietro açıkça ettiği aşk itirafından sonra reddedildiğini düşünerek başını boynundan çektiğinde sen onu yanaklarından tutup kendine çektin ve dudaklarına yapıştın.
Dudaklarını tatlı tatlı öperken ilk başta tepki veremese de hemen sonra o da kollarını beline dolamıştı. Uzun ve tutkulu bir öpücüğün ardından alınlarınızı birbirine yaslayıp birbirinizin verdiği nefesi içinize çekerken ilk Pietro konuştu. "Seni uzun zamandır seviyorum, Yn."
Kapalı gözlerini açıp Pietro 'nun da açmış olduğu gözlerine baktın ve hala yanağında duran elinle yanağını okşadın. "Bende seni seviyorum, Piet."
Dudaklarına kısa bir öpücük daha kondurduktan sonra Pietro 'nun hala ayağında olan ayakkabılarını ve üzerindeki hırkasını çıkartıp kenara koydun. Alnını çizdiği fosforlu kalemle sende onun alnına bir çizik attıklatan hemen sonra onu komodininin çekmecesine koydun ve ayaklarınızın dibindeki yorganı çektin o sırada Pietro çoktan yüzündeki koca gülümseme ile yatağa uzanmıştı. Sende yanına uzanıp başını göğsüne koydun ve kollarını beline doladın.
Bu gümüş saçlı çocuğu çok seviyordun.
🌌BÖLÜM GÜNCELLENDİ🌌
Umarım hoşunuza gitmiştir.Bunun bir de uyandıklarından sonrasını yazayım mı?
Öpüldünüz😽
🖤💚🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imagine With Marvel
FanfictionMarvel karakterleri ile hayal et Bölümlerin başlarındaki uyarılara dikkat ederseniz sevinirim. Arkadaşlar ilk otuz bölümde kanser edici yazım hataları var bunun için özür dilerim...