Kiss

6.4K 187 109
                                    

Steven Grant Rogers

Bölüm şarkısı: Miguel - Sure Thing

Minnoş bir bilgilendirme: Bu zamana kadar medyaya koyduğum hiçbir şarkının bölümle alakası yoktur fakat resimler ve gifler bölümle ilgilidir:)

Uyarı: Müstehcen konuşma, smut.

Bilgilendirme: Natasha gibi bir ajansın.

Bilgilendirme: Natasha gibi bir ajansın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kiss

"Uyuyamıyor musun?"

Başını kucağındaki dosyalardan kaldırıp yukarı baktın ve gülümseyerek başını iki yana salladın. Steve de dudaklarında seninkine benzer bir gülümsemeyle elindeki kupayı sana uzattı ve yatağının yanında durdu.

"Asla." Diyerek onunla dalga geçtin ve minik bir teşekkür ile sana uzattığı kupayı aldın. "Neden ayaktasın, yüzbaşı? Yarın Sam ile erken bir eğitimin yok mu?"

Steve omuz silkti, "Evet, var..." derin bir nefes alarak konuştuğunda ona daha dikkatli bakmaya başladın. "Ama bazen beynimi kapatamıyorum."

Sözlerine karşılık usulca kıkırdadın ve iyice Steve 'e döndün.

"Ne yapıyorsun?" Dosyaları işaret ederek sordu.

Dosyalara baktın ve omuzlarını silktin. "Senin gibi yatakta çalışmaya çalışıyorum. İkizlerin dosyası." Sana tek kaşını kaldırdı ve bir kahkaha attı, "Sabahın üçü ve sen çalışıyorsun?"

"Bir şekilde oyalanmam gerekiyordu. Düşüncelerin gece seni uyutmadığında nasıl hissedildiğini biliyorsun, ya da sadece öyle görünüyor." Omzunu silkerek ona küçük bir gülümseme verdin.

"Evet, ancak zar zor çalışıyor olmak beynini kapatmak için iyi bir yol gibi görünmüyor, bu yüzden..." Sana doğru eğildi, bacaklarına yayılmış olan dosyaları toparladı ve masaya koydu. "Şimdilik burada bırakıp biraz televizyon izlemek ister misin?" Henüz geri çekilmemişti ve sana minik bir gülümseme gönderdi. Haftalardır hafif ve zararsız bir şekilde flört ettikten sonra ona bu kadar yakın olmak beyninin başka yerlerde dolaşmasını sağladı. Tehlikeli yerlerde...

Gözleri senin için yanıyor gibiydi, o kadar yoğun bakıyordu ki.. Tabii sen olay daha da tuhaflaşmadan ayağa kalkana kadar. Boğazını temizledi ve derin titreyen nefesini gizlemeye çalıştı ama yüzünde ki ifade binlerce şeyi söylüyordu. Yine de yorum yapmadın ve oturma odasına geçtiniz.

Televizyonu açtı ve geniş kanepede yanına yerleşirken amaçsızca kanallarda dolaştı. Sonunda bir kanalda, eski bir komedi şovu gibi bir şeyde karar kıldıktan sonra kolunu arkalığa uzattı ve sana dönerken her kasılan kasını göstermekten çekinmedi. "Neyi bekliyorsun? Buraya gel." Başını hafifçe gelmen için sallarken o milyar dolarlık gülümsemesiyle gülümsedi. Yapabileceğin tek şey karşılık olarak gülümsemek ve söylediği gibi ona yaklaşmaktı. Sen de öyle yaptın. Ona sarıldın. Kolu koltuk arkalığından omuzlarına doğru hareket etti ve seni daha da yakınına çekti.

Imagine With MarvelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin