Peter Benjamin Parker
Bölüm şarkısı: Bruno Mars -Locked Out Of Heaven.
Uyarı: Sen çok güçlü bir telekinezi yeteneği olan bir mutantsın. Muhtemelen ekipte Thor 'dan sonraki en güçlü kişi olacaksın fakat henüz daha kontrol aşamasındasın.
Bilgilendirme: Peter sana geleceğini söyledi fakat her zamanki gibi geç kaldı.
Homework
Ağzına bir vişne daha atıp çekirdeğini çıkartmak için dişlerini kullandın, hemen ardından da çekirdeği alarak kaseye attın ve okuduğun kitabın sayfasını çevirdin. Peter iki saat önce sana, yarım saate geleceğini söylemişti fakat hala ortalarda yoktu. Sen buna alışmıştın fakat canını sıkmıyor da değildi.
Sen de bir süper kahramandın fakat sen, Peter 'ı bekletmiyordun. İşin çıktığı zaman gelemeyebileceğini söylüyordun fakat Peter bunu da yapmıyordu! İlişki içerisinde bekleyen kişi olmaktan nefret ediyordun.
Sıkıntıyla kitabı komodininin üzerine koydun ve telekinezi yeteneğin ile çalışma masanın üzerindeki su bardağını aldın. Çok canın sıkılmıştı.
Peter büyük ihtimalle görevdeydi ve mahallede bir hırsızı falan kovalıyordu. Sen güçlü bir mutant olduğun için Avengers 'ın özel görevlerine gidiyordun. Muhtemelen Thor 'dan sonraki en güçlü Avenger 'dın. Tabii daha on yedi yaşında olman ve güçlerini yeni yeni keşfediyor olman seni geride bırakıyordu.
Sen Peter 'ın tam tersi bir kişilikteydin. Daha özgür, agresif, cesur ve maceracıydın. Hiç kimseden utanmıyordun ve karşında kim olursa olsun dilediğince konuşuyordun.
Peter 'ın bir anda açık camdan girmesi ile içtiğin suyu üzerine döküverdin. Tahmin ettiğin gibi üzerinde kostümü vardı. Ayağa kalktığın an sana sarılıp özür diledi. Sende ona kızgın kalamadığın için sarılmasına karşılık verdin. Ensesindeki elinle maskesini çıkardın ve dudaklarına bir öpücük kondurdun.
"Bu gecikmenin intikamını çok feci alacağım Parker." Dedin büyük bir sırıtmayla. Peter senin sırıtmana çapkın gülümsemesi ile yanıt verdi. Senin yanında eskisi gibi utangaç olamıyordu. Sonuçta kim neredeyse her gün seviştiği birinin yanında utangaç olabilirdi ki?
"Yaa nasıl alacakmışsın?" Dedi dudaklarını dudaklarına yaklaştırırken. Senin ona veriğin minik öpücüğün devamını istediği belliydi.
"Bu bir süpriz olacak. Geldiğini göremeyeceksin." Derken elin göğsündeki örümcek simgesine gitti ve kostümün bollaşıp yere düşmesini sağladın. Daha sonra da arkanı dönüp onun için hazırladığın eşofman takımını uzattın. Peter ona uzattığın eşofman takımını alırken gülümsedi ve yanağına bir öpücük kondurdu. Sen ise üzerine su döktüğün için ıslanmış olan askılı tişötünü çıkarıp kenara fırlattın ve az önce oturduğun yatağına atlayıp yüzündeki minik gülümseme ile giyinmesini izledin.
Alt eşofmanını giyip tişörtü kenara bıraktı ve yatağın diğer yanı duvarla sabit olduğu için senin üzerinden yanına atlayarak seni hızla kendine çekip öpmeye başladı. Sanki seni en son sabah değilde yıllar öncesinden görmüş gibi bir özlem vardı dudaklarında. Elini yanağına koyarak ona daha da yaklaştın ve öpücüğünüzü derinleştirdin.
Dudaklarınızın, aşkınızın sesi odada yankılanırken Peter çıplak beline doladığı kollarını aşağı indirip seni kalçalarından tutarak kucağına çekti. Tutkulu öpüşmeniz sizi nefessiz bırakırken ilk dudaklarını ayıran sen oldun. Nefes almak için geri çekildiğinde dilini dudaklarında gezdirdi ve aldığı vişne tadını doğruladı.
"Vişne yemişsin."
Boğuk çıkan sesine karşı kıkırdadın ve yüzünü onun boynuna gömdün. Minik ve dolgun dudaklarını boynunda gezdirdiğin sırada onun da elleri pek rahat durmuyordu. Öpücüklerin onun göğsüne indiği sırada dokunduğu yer inlemene sebep oldu ve göğsüne sert bir ısırık bıraktın. Onun da dudaklarından acı ve zevkin harmanladığı erkeksi bir inleme çıktığı sırada AC/DC 'nin adını unuttuğun bir şarkısı ile Peter 'ın telefonu çalmaya başladı. İkiniz de Tony 'nin aradığını biliyordunuz bu melodiyi Peter özellikle seçmişti.
Kendini Peter 'ın üzerinden yatağın açık kısmına atıp yerdeki kostüme uzandın ve telefonu alıp Peter 'a verdin. Peter gülümseyip dudaklarına son bir öpücük kondurdu ve yattığı yerden telefonu açtı. Ona sokularak telefonu tutan kolunun altına girdin ve başını göğsüne yaslayıp kollarını beline doladın. Buradan Tony 'i duyabiliyordun. Aklına gelen fikirle sinsice gülümsedin. Eğer önemli bir durum yoksa intikamını kesinlikle bu şekilde alacaktın.
"Çocuk, haftaya buraya gelmen gerekecek. Y/N 'e de haber ver. Çok önemli bir toplantı yapacağız." Tony 'nin her zaman ki gibi direkt konuya girmesiyle gözlerini devirdin.
"Ne hakkında?" Diye sordu Peter.
"Bucky 'i ekibe kabul edip etmememizle alakalı bir toplantı. Ayrıca devletle olan problemlerimizi de hala çözemedik biliyorsun." Tony 'nin sesi Bucky 'den bahsederken oldukça gergin çıkmıştı. Onu her ne kadar Steve için affetmiş olsa da halen ekipte istemediğini biliyordun.
"Tamam, Bay Stark. Başka bir şey var mı?" Peter konuşmanın hemen bitmesini ister gibi konuştuğunda yüzünü göğsüne gömerek kıkırdadın.
"Başka bir şey yo- o Y/N 'in sesi miydi?" Tony 'nin sesini şımartarak sorduğu soruyla daha çok kıkırdadın ve Peter eliyle ağzını kapatmak zorunda kaldı.
"Ah Peter ne yapıyorsunuz orada?" Diye sordu sesi eğlenir gibiydi.
"E- ev ödevi Bay Stark." Dediği sırada telefonu elinden alıp Peter 'dan uzaklaştın ve o elinden alamadan önce gülerek konuştun.
"Ben ev ödeviyim Tony."
•••
Bir hafta sonra...
Steve, "Peter ev ödevin nasıldı?"
Peter kıpkırmızı bir suratla, "Aman Tanrım yüzbaşı! Sen de mi?"
🌌BÖLÜM GÜNCELLENDİ🌌
Umarım bölümü sevmişsinizdir, bence ilk bölüm olarak gayet iyiydi.
Öpüldünüz😽
🧡💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imagine With Marvel
FanfictionMarvel karakterleri ile hayal et Bölümlerin başlarındaki uyarılara dikkat ederseniz sevinirim. Arkadaşlar ilk otuz bölümde kanser edici yazım hataları var bunun için özür dilerim...