80 - Leo

3.9K 167 290
                                    

Playlist:

Bahadır Sağlam - Sana Bir Şey Olmasın
Bahadır Sağlam - Sınırımız Gökyüzü
Model - Ağlamam Zaman Aldı
Sena Şener - Sevmemeliyiz
Sena Şener - Bak Bana

_______________

"Tanıştığımıza çok memnun oldum Nisacım"

Samimiyetle ellerimi tutan ortaya yaşlı kadına karşılık verdim.

"Ben de Nesrin Hanım. Tekrar görüşelim"

Hafiften kırışıklıklar boy göstermiş yüzünde, gülüşüyle incelen dudakları ve dolgun elmacık kemiklerindeki pembelik, yuvarlak sevimli simasına renk katıyordu. Ensesinde topuz yaptığı, açık kestane saçlarından, şifon bluzuna, diz hizasında biten siyah kalem eteğe kadar haza hanımefendiydi.

"Görüşeceğiz, artık bırakmam seni." kahverengi gözleri gülüşüyle kısılırken, bakışları yanımdaki adamı buldu. "Bir dahaki sefere evde misafir etmek isterim sizi"

"Geliriz." Seyhun kendisine sarılan kadına annesi gibi hürmet ediyordu.

"Hiç öyle geliriz deyip de aradan çıkarma. Kızım sen getir Seyhun'u. Ona kalsa tanışamayacaktık, bu zaman oldu yeni tebrik edebildim sizi"

"Tabi getiririm efendim, merak etmeyin"

Eşi, Hasan amca da bize sarıldığında uzandığım elimi öpmeme izin vermeden babacan bir tavırla sırtımı sıvazladı. "Berhudar ol kızım"

Hafif göbeğinin altından bağladığı kemerin içine soktuğu beyaz kısa kollu gömlek ve altına kahverengi kumaş pantolonu ile aşina olduğumuz baba figürüne sahipti. Beyazı çoğunlukta olan saçları hala gürdü. Sıcak bakışları ve yumuşak ifadesiyle insana güven veriyordu. Birbirlerine çok yakışan bir çifttiler.

Gitmek üzere Seyhun'a döndüğünde "dediklerimi düşün" diyerek tembihini tekrarladı.

Otelin çıkışında, kendilerini bekleyen arabaya bindiler. Onları uğurladıktan sonra, valenin arabayı getirmesini beklerken Hasan amcanın yemekte Seyhun'a söyledikleri aklımı kurcalıyordu.

Kendisi, Özdoğan Holding'in hissedarlarındandı ve eski bir aile dostlarıydı. Düğünümüzde bizi tebrik etmiş olsalar da birebir tanışma fırsatımız olmamıştı. Seyhun'a karşı tavrından ve iş konusunda "Bu inatçı başka yerde yapamaz" diye takılmasından anladığım kadarıyla Seyhun'la arası iyiydi. Babasının rahatsızlığından bahsederek şirkete dönüp işleri devralmasını söylemişti, bizi yemeğe davet etme sebebinin bu olduğunu düşündüm. Muhtemelen Seyhun'un reddedeceğini bildiği için eşiyle beni dâhil etmişti bu buluşmaya, ya da Seyhun konuşmayı ötelemek için birlikte gitmeyi önermişti. Zira öyle de olmuştu, Seyhun'un huzursuz olduğunu gören Nesrin hanım "İş konuşmanızı daha sonra erkek erkeğe yaparsınız" diyerek konuyu değiştirmişti.

Bu konuda Seyhun'la konuşup konuşmamak arasında içimde doğruluk savaşı verirken, istemsizce salladığım sol ayağımdaki topuklu, çarptığı fayans zeminde ritmik seslere sebep oluyordu.

"İyi misin?" Ona sormam gereken soruyu bana sorduğunda rahat görünmeye çalışarak ela gözlüme gülümsedim.

"İyiyim, sen?"

Hışımla otelin kapısından çıkmakta olan kadınla dikkatimiz dağıldı.

"Gelme peşimden. Yalan söylediğime ihtimal verdiğin an bitti!"

"Nasıl davranmamı bekliyorsun? Üç yıldan sonra kucağında bir bebekle geldin, baba olma ihtimali bile aklımda yokken sorgusuzca bağrıma basmamı istiyorsun"

MAATTEESSÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin