13 -Aile-

12K 767 203
                                    

Merhaba, @kurrateayn_ ile röportaj yaptık. Hikaye hakkında bilgi almak isteyenler "Dini Yazarlar ile Röportajlar" adlı kitabına bakabilir. Bu, dini bir hikaye değil ama yazarımız bizim için bir istisna yaptı. Oylayan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. İyi okumalar.

*

Playlist: Murat Dalkılıç - Neyleyim İsntabul'u

Multimedya: Nisa ve Kağan
(Çalışma için @missguard'a teşekkürler)
  __________________

İnsanın mutlu olmak için başka şeye ihtiyaç duymayacağı kadar enfes bir gün. Güneş ısıtıyor ama yakmıyor, hafif bir meltem var sadece, üşümenize sebebiyet vermeyen. Çocukların neşesi baharın neşesine karışmış. Ağaçlar dallarının çiçekleriyle onlara eşlik ediyor. Sevdiğim çocukla, evimize uzak kalan bu parkın etrafında el ele gezerken aklıma takılan soruları geri iteliyordum. Şu an öylesine güzel görünüyor ki her şey, kesinlikle bozmak istemiyordum.

Kağan, finallerini verdiği için bugün öğleden sonrası boştu. Kafe sahibiyle görüşüp, yaz boyunca tüm gün çalışmak istediğini söylemişti. Yaz, onun için tatil değil, daha çok mesai demek olacaktı. Ama en azından bugün bizimdi. İsa abiyle konuşmak, umutlarımı tazelemiş gibiydi. Zaten olumlu bakmaya meyilli kalbime, bir dokunuş olmuştu sadece. Duygularıma yön vermek konusunda Seyhun'un da aynı şekilde davranacağını düşünmüştüm. O ise beni şaşırtarak, annem gibi mantığımı kullanmamı söylüyordu.

"Kaldırımdan yürüyebilir miyim?" Diye sorduğumda cevabını beklemeden, sağ ayağımı sarı beyaz tuğlalarla döşenmiş kaldırım taşına uzatıp kendimi yükselttim. Bana gülümseyen tatlı gözlerde belki de sevginin en güzel halini görüyordum. Sıcak ve sarmalayan.

"Benim büyümeyen aşkım" kafiyeli bir şekilde söylediğinde hala tek elimden tutmaktaydı ve dar kaldırımda dengemi sağlamaya çalışıyordum.

"Sanırım biraz büyümem gerek. Seninle yaşıt olmamıza rağmen sen bile böyle düşünüyorsan" Neden büyümek istemediğimi biliyordum. Olgun davranmam gereken konularda bile inadına görmezden gelip sadece saf yanımla hareket ediyordum. Bunun sebebini düşünürken, pantolonumun bol paçasına takıldım, attığım adımın çoğu boşluğa denk geldi ve tökezledim. Kağan beni iki eliyle tutatken "Dikkatli ol" diye uyardı. Beni düşmekten kurtarmıştı ama aramızdaki mesafe o kadar kısaydı ki yüzüme çarpan nefesi kalbimin göğüs kafesini zorlayacak kadar hızlanmasına sebep olmuştu.

"Bazen gerçekten büyümeni istiyorum. Olgun davrandığında, daha olgun hisleri de paylaşacağız" yakınlığımızdan dolayı ağzından çıkan kelimeler nefesime çarpıyordu adeta. Kast ettiği şeyi istediğimi düşünsem de şu anki yakınlığı yine tedirgin olmama sebep olmuştu. Gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Dirseğimi tutan elinden destek alarak kendimi toparladım. Hayallerimde güzel gelmeye başlamasına rağmen gerçekte neden bu kadar sıkıntılıydı? Bir de onu öpmeyi düşünmüştüm, dudaklarına yaklaşmak bile beni böylesine tedirgin etmişken, düşüncem ancak hayallerde kalırdı. Belki de bunun sebebi aşkımızın önündeki engeller ve gizli kalmasıydı. Çünkü herşeye rağmen onunla yan yana olma isteğimi yenemiyordum. Ama kaçak göçek buluşmalarımız rahat hissetmemi engelliyordu. Baskı altındaydım ve bu zihnimdeki delinin zincirlerinden kurtulma çabasını tetikliyordu.

"Olgun bir ilişkide bireyler ilişkilerini saklamaz." Dedim tekrar kaldırımda yürümeye başladığımda ikinci kere düşme riskini hesaba katmamıştım bile. "Aslında beni en çok tedirgin eden şey bu Kağan. Sevmek suç değil, sevdiğinle olmak suç değil ama kimseye söyleyemediğimiz aşkımız beni gerçekten tedirgin ediyor. Artık böyle gizli kapaklı olmasa? Anneme söylemeyi denedim ama olumsuz düşünceleri var. Belki sen onu sevgine ikna edersin" Günlerdir dilimin ucundaki şeyi nihayet cesaret bulup söylemiştim. Kağan her istediğimizde buluşamamamıza isyan etse de annemle tanışmaya yanaşmamıştı.

MAATTEESSÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin