Baharın Karanlığı-2-

1.3K 543 1K
                                    


taylor swift- look what you made me do

taylor swift- look what you made me do

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Araf Sungur🌑

Baharın Karanlığı-2-

Umudun yıllardır taktığı çelmelerden bıkmıştım. En sonunda  akan suya kapılıp yaşamayı seçmiştim. Birine değil duvara bile güvenip sırtımı dayamazdım. Hayatımda hiçbir zaafım olmadan yaşamayı seçmiştim. Zarflar insanı aciz bırakırdı. En tepede ben vardım. Benim olduğum konuma kimseyi yaklaştırmazdım. Sonrası ise değişebiliyordu. İşime nasıl gelirse sıralama ona göre değişiyordu. 

Karşımda gitmeme engel olmaya çalışan zifiri kara gözlü adamın çırpınışları beni şaşırtıyordu. Hayatımda ilgi görmediğim için miydi bu bilmiyorum ama tuhaf hissediyordum.

"Bırak gitsin! Gitsin de görsün göreceğini! Bakalım kaç gün hatta kaç saat sağ kalabilecek?"

"Anne!" Diye bağırdı "Zemheri'ye bir şey olursa ilk benim nefesim kesilir."

"Bırak şu eş saçmalıklarını," dedim sesimi yükselterek. Annesine bakan çatık yüzü bana dönmüştü. Beni savunmasını istemiyordum. Gerek yoktu, gitmeyi isteyen bendim. "Benim üstümden neyi elde edeceksiniz bilmiyorum ama izin vermeyeceğim."

"Seni kullanmak gibi bir planım yok Zemheri..." sesi bana karşı ılımlıydı. Hadi ama kim birine karşılığı olmadığı halde iyi davranırdı ki! Kim özlediğini söylerdi? İnanmıyordum.

Kafamı alayla ona salladım. Bu hikayeleri saf kızlara anlatsındı. Ona inanacak kadar aptal değildim. Merdivenlerden hızla çıkma sesi geldi.

"Zemheri! Sen nereye gidecekmişsin?!"

Annem kızıl saçları, lülesi biri çekiştirmiş gibi havalarda uçarken, bağırıyordu. Yine kuyruğuna basmıştım anlaşılan. Kollarımı zevkle birbirine bağladım.

"Ne oldu Işıl Hanım? Siz bu görkemli şatoyu sevdiyseniz, kalabilirsiniz. Sonsuza kadar!" hızla gelip koluma yapıştı. Kaç kat çıktıysa nefes nefese kalmıştı. Beni bir kenara çekiştirirken söyleniyordu.

"Anneciğim, ben seni buraya getirmek istedim ama lanet olsun ki hiç itaatkar bir kız yetiştiremedim. Burası senin evin. Sen bu krallığın prensesisin. Gerçek bir cadısın." Kafasını iki yana salladı. "Artık o fare deliğine dönmemize gerek yok Zemheri. Sen buraya aitsin hiç olmadığın kadar."

Söyledikleri bende hiçbir değişiklik yaratmazken yüzümde memnun bir gülüş ile  Kraliçe İris'e baktım. "Prensesiniz annem olsun. Benden daha iyi yapacağına eminim."  

Annemin uzun tırnaklarını geçirdiği kolumu bir hamle ile  çektim. Buradan gitmek için kapıya yürüdüm.

"Zemheri! Ahlaksız kız!" Annemin bağrışları kulağımda çınlarken kapıyı açtım.

Zemheri ArafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin