Şebnem Ferah- Yalnız🎶
Zehir ve Bal -11- :15 Sene Önce:
Cehennemin içindeydim. Korkuyordum. İlk defa bu kadar korkuyordum. İlk defa bu kadar acı çekiyordum. Yediğim dayaklar bile bu kadar acıtmamıştı. Etraf sessiz ve karanlıktı. Ve içerisi leş kokuyordu. Gerçek leşler, çürüyen bedenler kokuyordu. 48 saati geçmişti. Gözlerimi sıkı sıkı kapatmıştım. Kaç çocuktuk biz? 25-30? Öldürmüştük. Hepimiz, bende.
Ben ölüyüm.
Bende öldüm.
Evet, bu pis koku benden de geliyor. Etrafımdaki çürümüş bedenlerden biri de benim tombul bedenim. Beni öldüren şey göğsümün altındaki kurşun. Hala da yanıyor. Canım acıyor ama susuyorum. Çünkü ölüler konuşmaz. Ölüler dünde kalır, bugünü yaşamaz.
Annemin yine ortadan kaybolduğu zamanlardan birinde düşmüştüm bu adamların eline. Şimdi ise etrafımdaki çocuklar gibi benim de infazım gerçekleşmişti. Bizi öldürenleri ise tanımıyordum. Sanırım onların düşmanlarıydılar. Yaptığımız hırsızlıklardan sonra toplanma alımız olan harabe evdeydim.
Kurşun göğsümün altına saplanmıştı. Diğer çocuklar gibi boylu boyunca yatıyordum. Kafamı yanımdaki siyah saçlı kızın saçlarına gömmüş kanlı kokusunu alıyordum.
"Hepsi ölmüş amirim"
Evet, öldüm. Gidin artık. Gidin ve bir daha kimseyi öldürmeyin. Ölüm korkunçtu. Ölü bedenler, ruhsuz suratlar korkunçtu. Soğuktu.
Ötelerden birinin bedenini kaldırdı adam. Yüzüne maske geçirmiş, bembeyaz giyinmişti. Tek tek torbalara koyuyorlardı.
"Kim bu kadar çocuğa kıyacak kadar cani olabilir?"
Gidin ve cesedimizi bari rahat bırakın diye bağırmak istedim. Ama herkesi tek tek alıyordu. Şu kaldırdıkları esmer oğlan ilk alındığım gün dayak yediğim oğlandı. O da ölmüştü. Üstü de çıplaktı.
Yanımdaki siyah saçlı kızı kaldırırken nefesimi tuttum. Bende öldüm, ne olur inanın!
Biri benim kolumdan tutup kaldırırken öldüğüm için canımın acısını umursamadı. Ama yaralar ruhta da iz bırakmaz mıydı? Bunu görmüyorlardı. Bende gözlerimi açmadım. Biri beni kucağına aldı ve götürdü.
Nefesini tut Zemheri!
Kendimi sıkıp nefesimi tuttum.
"Bu çocuk hareket etti!" Dedi kucağında olduğum adam.
"Hayır" dedim gözlerimden aniden yaşlar akmaya başladı ama ben hala gözlerimi sıkı sıkı kapatıyordum.
"Öldüm bende, beni bırakın artık. Ne olur.."
"Geçti kızım geçti" dedi adam. Hızlıca koşuyordu sanki. O hareketleri hızlandırdıkça benim göğsüm ağrıyordu.
"Bende öldüm. Bende pis kokuyorum" diye ikna etmeye çalıştım. Ama sırtım soğuk ve yumuşak bir şeye temas etti. Kollar altımdan çekildi.
"Çok kan kaybetmiş!" Dedi bir kadın sesi. Kolumda bir acı hissettim. Artık gerçekten ölüyordum sanırım. Hislerim yavaşça kayboluyordu.
"Bende öldüm" dedim son kez.
Bende öldüm, rahat bırakın cesedimi.
Daha 10 yaşındaki bir çocuk kime ne yapardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri Araf
FantasyGecenin en karanlık koynunda; bir ayinin ortasında, kendinizi bulsanız nasıl hissedersiniz? O gece Zemheri ait olmadığı bir yerdeydi. Ya da öyle sanıyordu. Bir Gelin Ayini'nde. Dolunay'ın göğsünde. 🌑 "Cok susuyorsun, suskunluğun beni daha çok ko...