IG: Zemheriarafwatty🌑
Duncan Laurence- Arcade🎶
Beklenmeyen Ziyaretçi:
Gözlerim kapalı uçurumun etrafında koşuyor gibi hissediyordum. Bilinmezliklerden nefret ederdim. Her zaman bütün ipler elimde olmalıydı. Kimse beni geçecek bir adım atmamalıydı. Ben önde olurdum. Tek başıma önde ilerlerken arkamdan gelenleri umursamazdım.
Haftalar önce onu arkada bırakıp yürüyen kadın şimdi onu korumak için önündeydi.
Ellerim yerini bulmuş gibi sıkı sıkı tutunmuştu. Ama içimde bir yerlerdeki her yeri yakıp yıkmak isteyen Zemheri duvarları dövüyordu. Her zaman onu dinleyen ben, onu hayal kırıklığına uğratmıştım.
Pişman olacaksın, onun önünde durduğun için, pişman olacaksın.
Seni arkandan vuracak.
Korkum, önümdeki cadılara değil ateşler içinde, elimde ölmek üzere olan adamaydı. Beni boğuyordu. Beni öldürüp yeni bir Zemheri yaratmaya çalışıyordu. Yine de denemek istiyordum. İlk kez birine güvenmek, sırtımı dayanmak istiyordum.
Matta yerinden kalkarak masadan ayrıldı ve uzun elbisesinin eteklerine vurarak salonun ortasına doğru yürüdü.
"Cadılar adaletsizliğe uğradılar Prenses. Ama biz adalet dağıtırız. Bu yüzden sizi çağırıp eşliği bitirtmenizi istedik, eşiniz ile beraber ölmemeniz için. Ama görüyorum ki bunu yapmayacaksınız."
"Adalet, kısasa kısas ile çalışır. Onlar benim hayatıma göz diktiği için öldüler. Siz de Araf'ın hayatına göz dikerseniz, ölürsünüz"
"Bunu nasıl yapacaksınız?" Dedi yaşlı cadı. Yüzünde üstten bir tebessüm vardı. Kambur beli ile kendine çok güveniyordu. Ben ömrüm boyunca cadılıktan uzak yaşasam da insanlardan uzak yaşamamıştım. Ve bu dünyadaki en tehlikeli varlık insanlardı.
Kendimi her türlü savunmayı bilirdim. Dövüşler, bıçaklar, silahlar... Belimdeki bıçağı çıkarıp kalbiyle buluşturmam saniyelerimi almazdı.
Alayla güldüm cadıya. Büyü yapamadığım için beni hafife alıyordu. Ama ilk büyü dil ile yapılırdı. Benim dilim ise yılan gibi kıstırıp sonra zehrini boşaltırdı.
Yılanımı onlara sundum.
"Ölümü çağıran bir beden, ufak bir büyü ile bile yok olur. Ki benim büyü yapmama bile gerek yok. İki adımımla yeri boylarsınız zaten" dedim üsten bakarak. Yüzünün şekli değişirken nefretle baktı bana, annem gibi.
"Ben dünyadaki-"
"Ölüme en yakın cadı. Sizden sonra başka bir cadı olacak. Yeriniz yadırganmaz merak etmeyin."
"Ölümü hissetmek için hazır ol Zemheri" dediği an elini kaldırıp Araf'a hedef aldığında çevik bir hareketle belimdeki bıçağı çekerek onun kurumuş bedenine fırlattım.
Araf'ın anlık inlemesi bir çığlık ile kesildi. Araf'a arkadan sardığım kolum onu sıkı sıkı tutarken başı omuzlarımda, sıcak nefesi saçımı havalandırıyordu. İçeriye doluşanlara değil gözlerim bıçak ile Matta arasına giren kitaba yönelmişti. Kalın tozlu kitap yıllardır varlığını belli etmek ister gibi aralarındaki büzüşmüş yaprakları sınırını aşarak dışarıya çıkmıştı.
"Oğlumu öldürmeden önce bir daha düşün Matta." Dedi dik duruşuyla İris. Üzerindeki koyu mavi elbisesi ve yukarıdan yaptığı topuzuyla gülümsüyordu. Bıçağımı saplanan kitaptan koparıp bana attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri Araf
FantasiGecenin en karanlık koynunda; bir ayinin ortasında, kendinizi bulsanız nasıl hissedersiniz? O gece Zemheri ait olmadığı bir yerdeydi. Ya da öyle sanıyordu. Bir Gelin Ayini'nde. Dolunay'ın göğsünde. 🌑 "Cok susuyorsun, suskunluğun beni daha çok ko...