Bol bol yorum ve oyunuzu eksik etmeyin lütfen, iyi okumalar🌑
Manga - Alışırım Gözlerimi Kapamaya🎵
İhtişamlı Bir Yalnızlık -21-
Sürükleniş duraklarımızdan birindeydik. Dün gecenin aksi yaşanıyordu bugün. Gürültüden çok sessizlik vardı. Sessiz bir hazırlanış, bir kurban ve onun sunuluşu... Gösteri hazırdı. Davetliler çoktan büyük salondaki yeri almıştı. Devasa pencerelere bordo perdeler çekilmişti. Sürüngenler da rahatça dolanabiliyordu. Birçok krallıktan cadılar toplanmış, hatta konseydeki cadıların bile baş selamına tehditkâr bir gülüş ile karşılık vermiştim. Beyaz giyinen genç kız topluluğu bir ayinin olacağına işaretti. Daha fazla aşağıdaki samimiyetsizliği izleyememiştim. Dolunay'ın fırsatı bulduğu an kurtulmak için ayaklarıma kapanacağını bilsem de yanına çıkmadan edemedim.
(Elbiseleri buraya bırakıyorum:))
Nina başına görkemli dolunay figürlü, siyah tacı yerleştirirken suçlulukla aynadaki karşıtına baktı. Nina'nın üstünde diğer elbiselerine tezat daha kapalı siyah bir elbise vardı. Yine de kendi tarzını yansıtıyordu. Deri geçişleri olan elbise, göğüs kısmında birbirine bağlanıyor, tüm dikkati oraya çekiyordu. Açık renkli tenine yakışmıştı. Elbisenin çok uzun olmayan da bir kuyruğu vardı."Hazırsın, Dolunay."
Eğer her şey normal olsaydı Nina'nın isim ile hitap etmeyeceğini hepimiz biliyorduk. Yaslandığım duvarda kollarım birbirine bağlı ikisini izlerken aralarındaki acıyı görebiliyordum. İkisi de ayrı ayrı ızdırap çekiyordu. Mavilerimi Dolunay'a çevirdim. Gerçekten güzel olmuştu. Kraliçe'nin onun için emrettiği beş elbiseden birini sessizce seçmişti. Hiçbirimiz onun seçeneğini sorgulamamıştık. Omzunu açıkta bırakan, kollarından tüller sarkan siyah, işlemeli elbisesinin içinde ne kadar cadı gibi durması gerekse de bir peri kızını andırıyordu.
"Sana hiçbir zaman kızmadım Nina, ne olur benimle mesafeli olma."
Dolunay, Nina'nın omuzundaki elinin üstüne beyaz elini örttü. Ona içten bir gülümseme sundu. Tanrım... Bu ikili dünyadaki bütün saflık ve aptallığı üstlenmiş gibi görünüyordu. Nasıl bu kadar acının altında ezilirken hâlen duru kalabiliyorlardı... Hayatım boyunca olamayacağım bir kişilikti onlarınki.
"Ama Dolunay," Nina en sonunda tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. Sesi anında ağlamanın etkisi ile değişmişti. Kendini suçlu hissediyordu. Fakat Joon'un hisleri Dolunay'ın umurunda bile değildi. O, kendi hislerinin derdine düşmüştü. Derin bir nefes verirken ortalıktaki bu bunaltıcı havanın geçmesini istedim. "Benim yüzümden asla mutlu bir evliliğin olamayacak. Eğer istersen, istersen... Buradan giderim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri Araf
FantasiaGecenin en karanlık koynunda; bir ayinin ortasında, kendinizi bulsanız nasıl hissedersiniz? O gece Zemheri ait olmadığı bir yerdeydi. Ya da öyle sanıyordu. Bir Gelin Ayini'nde. Dolunay'ın göğsünde. 🌑 "Cok susuyorsun, suskunluğun beni daha çok ko...