Zeita
Aynadaki aksime yabancı gözlerle bakıyordum.
Boğazıma sarılan parmakların izi, sanki o parmaklar ateştenmiş de gerisinde yanık izi bırakmış gibi pembeleşmişti. Miriam'ın bileklerine Şeytan'ın bıraktığı izden farklı olarak, etim kabarmamıştı ama parmak izlerinin altında her an kanayacak gibi gözüken noktalar vardı. Etimin altı kan toplamıştı. Tigeon karşıma çıkan en gülü Hayalet Sürücü'ydü ve ben belki de yüzlerce Hayalet Sürücü'yle karşılaşıp bu karşılaşmadan sağ çıkmayı başarmış bir Karabasan'dım. Şimdiyse durum o kadar da parlak görünmüyordu.
Beyaz saçlarımı ensemde toplayıp tokadan kurtulan tutamlara aldırmadan üstüme deri ceketimi aldım. Bu izleri hemen yok etmem gerekiyordu ve ne yapacağımı gayet iyi biliyordum.
Kızlara minik bir işim olduğunu söyleyip evden çıkar çıkmaz bahçede beni bekleyen motoruma bindim. Kaskı başıma takma gereği duymadan soğuğu olduğu gibi kucaklarken omzumdaki dövmede saklanan Meteser'in rahatsız kıpırtısını hissettim. Soğuğu severdi, olmak istediği yer omzum değildi. Onu dışarı salmanın ne kadar tehlikeli olduğunun son derece bilincinde olarak motoru daha önce etrafta gördüğüm dövmeciye sürmeye devam ettim. Şu an bu yaptığım bir aptallık olsa da bunu henüz kafaya takacak kadar kendimde değildim. Babamın beceriksizliğimi, başarısızlığımı yüzüme vuran sesi bir şeylere odaklanmamı imkânsız hâle getirmişti.
Motoru gözüme kestirdiğim ilk dövmecinin önüne park edip aşağı indim, hiç vakit kaybetmeden içeri girdim. Kapı açılır açılmaz beni karşılayan sigara dumanı, gözlerimin kısılmasına sebep oldu. Buna aldırmamaya çalışarak hızlı adımlarla hiç kimsenin gözükmediği salonda ilerlemeye başladım. Bir süre sonra, tezgâhın arkasında duran kapıdan genç bir kadın çıktı. Sivri kulakları, simsiyah saçları, porseleni andıran beyaz ve pürüzsüz teni onu hemen tanımama sebep oldu. Karanlık tarafı seçmiş Elflerden biriydi. Çekik gözleri kehribar tonlarında bir ışıkla parlıyordu.
"Seni Cehennem'den nasıl saldılar ya," demişti bilmiş bir sırıtışla bana gülümseyerek.
Yanına yaklaşıp bir kolumu boynuna sararak onu kendime çektim, sağlam bir tutuşla hemen onu kucaklamama karşılık verdi. "Lexa," derken gözlerimi mutlulukla kapamıştım. "Tabelada ismini görünce burada olacağını düşünmüştüm, yanılmamışım."
Lexa, Işık tarafından reddedildiğinde, ki bunun için bir İblis'le ilişki yaşaması yetmişti, ilk işi Dünya'ya gelip kendi hayatını yaşamaya başlamak olmuştu. Tabii cezalandırılmasındaki en büyük sebep yattığı iblisin Şeytan'ın varislerinden en gözdesi olan Astaroth oluşuydu. Hakkı da vardı, Astaroth aşırı seksi ve yakışıklıydı.
"Ne esti de geldin buraya," dedi beni dövme sandalyesine ilerletirken. "Boynundaki çirkin izleri silmem için mi?"
Hemen ceketimi çıkarıp bir köşeye attım. "Ta kendisi için. Kendimi senin ellerine bırakıyorum Lexa. Öyle bir dövme yap ki sana vereceğim kolyenin taşını o dövmeye hapsedebil. Kimse orada bir taş olduğunu anlamasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ters 8
FantasyHalka oluşturan sekiz kız şarkı mırıldanarak ateşin etrafında dönüyordu. Sis etraflarını sararken dolunay ve ateş etrafı aydınlatıyordu. Kızların üzerindeki beyaz elbise, her birine ilahi bir hava katıyordu. Başlarına taktıklarını papatyadan taç, ma...